Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/314 E. 2019/846 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/314
KARAR NO : 2019/846

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2012
KARAR TARİHİ : 23/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; ….. tarafından müvekkilinin Nisan 2011 ile Ağustos 2012 tarihleir arasındaki faturalarında kaçak kullanım bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli adı altında hukuka aykırı ve haksız tahsilatlar yapıldığını, bu faturalarda yapılan iş bu tahsilatların sunulan hizmet bedeli karşılığı olmadığını, yapılan bu tahsilatların, kötü niyetli diğer kullanıcıların kaçak kullanımı ve bunun neticesinde muhatap elektrik dağıtıcısı firmanın ağır ihmal ve kusurları ile alt yapı eksikliklerinden kaynaklanan kayıp ve kaçak tüketimlerin karşılığını saptayamaması sonucu yapmış olduğu tahsilatlar olduğunu, kötü niyetli kullanıcıların yaptıkları elektrik sarfiyatının bedelinin kayıp ve kaçak kullanım bedeli altında müvekkili firma gibi dürüst kullanıcılara yansıtılmasıının hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle yasal düzenlemelere ve hukuka aykırı olarak müvekkilinden alınan 84.592,53 TL bedelin iadesine ve bu ücretlerin bundan sonraki faturalara yansıtılmaması yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, Anayasa Mahkemesi 2016/150 E. 2017/179 K. Sayılı ve 28/12/2017 tarihli toplantısında Anayasa’ya aykırılık iddialarını değerlendirerek 6446 sayılı Kanun’a eklenen geçici 19. Ve geçici 20. Maddelerine yönelik iptal taleplerini; EPDK’nın belirlediği hedef kayıp-kaçak oranları gözetilerek tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin kamu kaynaklarına geri döndüğü, kamu yararı dışında bir amaç güttüğüne dair bir sonuca ulaşılamadığı, tüketicilere yönelik ekonomik engeller içermediği, dağıtım tarifeleri içinde öngörülen maliyet ve hizmet bedelleri elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere uygulanması öngörüldüğünden kuralda eşitlik ilkesine aykırılık bulunmadığı, taraflar arasında devam eden bir hukuki ilişki bulunduğundan kazanılmış haktan ya da kesinleşmiş işlemlerden söz edilemeyeceği, kanun koyucu tarafından hukuki ihtilafları gidermek amacıyla yapılan düzenlemelerin söz konusu ihtilaf nedeniyle açılmış ve düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle henüz sonuçlanmamış dava ve başvurular hakkında da uygulanmasının sağlanmasının yargı bağımsızığını ihlal edici nitelikte olmadığı, hukuki güvenlik ilkesini ihlal edecek bir geriye yürüme olarak nitelendirilemeyeceği gibi yargı kararını etkisizleştirmeye yönelik bir düzenleme şeklinde değerlendirilemeyeceği gerekçeleriyle reddettiğini, söz konusu maddelerin Anayasa’ya aykırı bulunmadığından geçerli ve yürürlükte olduğunu, bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ;
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 Sayılı Kanun’a eklenen geçici 20.maddesi dikkate alındığında; davaya konu bedeller ile ilgili olarak 6719 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden evvel açılmış ve halen devam eden alacak davalarında da 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesine eklenen 10.fıkrasının geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği, bu hali ile de eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Eldeki dava bakımından dava tarihinde yürürlükte bulunan Kanun maddeleri, yerleşmiş Yargıtay içtihatları dikkate alındığında; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunu’nun 21/05/2014 gün, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında; elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmayacağı; öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulünün mümkün olmadığı, gerekçeleriyle; elektrik enerjisini kaçak kullanmayan abonelerden kayıp-kaçak bedeli alınamayacağı, diğer bir ifadeyle kayıp-kaçak bedelinin faturalara yansıtılamayacağına karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bahsedilen 21/05/2014 gün, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 sayılı kararı ve söz konusu karar benimsenerek verilen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2016 tarih, 2015/2474 Esas ve 2016/2637 Karar sayılı, 18/02/2016 tarih, 2015/2292 Esas ve 2016/2177 Karar sayılı ve benzeri nitelikteki birçok yerleşmiş içtihatları da dikkate alındığında faturalara elektrik kullanım bedeli dışında yansıtılan ve davaya konu olan bedellerin alınmasının haksız olduğu ve davacının dava açmakta haklı olduğu, ancak Kanun değişikliği nedeniyle davanın konusuz kaldığı, bu hali ile davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumluluk bakımından; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 03/10/2012 tarihli 2012/3820-5658 Esas ve Karar sayılı ilamında yer alan “…dava tarihinde davacının dava açmakta haklı olup olmadığı hususları tartışılarak,..oluşacak uygun sonuç dairesinde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hangi tarafa yükleneceğinin belirlenmesi…” gerektiği hükmü ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarih 2009/18-421 Esas – 2009/526 Karar sayılı ilamında yer alan “…dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, davadan sonra yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olamayacağından, dava davadan sonra yürürlüğe giren yasal değişiklik nedeniyle konusuz kalmışsa davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi..” gerektiği hükmü dikkate alınarak davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri verilmesine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yasa değişikliği nedeniyle davanın konusu kalmadığı anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 1.444,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.400,23 TL ilam harcın talep halinde ve karar kesinleşince davacıya iadesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 3,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 47,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 95,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.725,00 TLmaktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
7-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince taraflara adesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır