Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/289 E. 2023/185 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/289 Esas
KARAR NO : 2023/185

DAVA : Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2019
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :29/03/2023
Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın konut ihtiyacını karşılamak amacıyla, …. Yapı Kooperatifi’ne 75 adet 2 blok halindeki daire tipi konutlar için başlangıçta arsa için 6000 Amerikan Doları, ödediği, sonrasında aylık aidatlar halinde iki hisseli (bir kendisi bir müteahhit için) arsa payı kat karşılığı satış vaadi sözleşmesine istinaden ortak olduğu, davacı tarafın üye olduğu yıldan bu yana kendisinden ne ödeme talep edildi ise düzenli olarak ifa etmesine rağmen bu güne kadar kooperatif tarafından hiçbir somut gelişmenin sağlanmadığı ve konut tahsisinin yapılmadığı, Davalı kooperatif birliği ile davalı kooperatif arasında arsa payı kat karşılığı sözleşmesine istinaden … ve … parsellerinde konut yapılması amacıyla tahsis işlemlerinde, villaların yapımı için …. parselde tahsis belgesi alınmış iken davalı kooperatifin daire talepli ortaklarının haklarını savunmak için hiçbir hukuki girişimde bulunmadığını,Davacı tarafın ortağı bulunduğu …nin tüm genel kurul kararları, bilançosu, gelir-gider farkı vb. tüm ticari defter ve kayıtlarının incelenerek mağduriyet yaşayan davacı tarafın yapmış olduğu tüm ödemelerin belirlenmesi, davacı tarafa konut tahsisi yapılmasının imkansız olmasından bahisle Davalı kooperatif ile davalı …. arasında imzalanan arsa payı kat karşılığı sözleşme gereği üst birliğin tahsis ettiği araziler (…. ve .. parsel) ile tahsisi iptal edilen araziye (…. parsel) ilişkin tapu kayıtlarının incelenmesi, yukarıda belirtilen hususlar da dikkate alınarak konut yapımının ‘neden imkansız hale geldiği ve neden kaynaklandığı hususlarında bilirkişi rapor alınmasına, mevcut duruma istinaden belirlenecek zarar tespitine göre fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 15.000 TL maddi tazminat ile 30.000 TL manevi tazminat ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini “ talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı …Yapı Kooperatifleri Birliği vekili cevap dilekçesinde özetle; “ Müvekkilin üst birliğin 1996 yılında İstanbul, … ilçesi, … köyü, … Mevkiinde kain … pafta … parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde toplu konut projesini uygulamaya koyduğu ve birlik bünyesinde 13 üye kooperatife arsa tahsisini gerçekleştirdiği, davalı üst birliğin ortak kooperatiflere sadece arsa tahsisi yaptığı , ortak kooperat kendilerine tahsisli alanlar üzerinde binalarını inşa ettiklerini , iddiaya konu edildi; birlik ile davalı kooperatif arasında yapılmış arsa payı kat karşılığı sözleşmesinin mevcut bulunmadığı, davalı …nin, davalı ….in üyesi olan 13 kooperatiften biri olduğu, üst birliğin davalı kooperatife tahsis edilen 220 daire sayısına uygun miktarda arsa tahsis etme edimini yerine getirdiği, dava dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin tamamen davacı ile üyesi bulunduğu davalı kooperatif arasındaki iç ilişkiden kaynaklandığını zira davalı kooperatifin çok katlı bina inşaatından vazgeçerek villa inşaatına dönmesi kooperatif ile üyeleri arasındaki içkilerin davalı üst birliğin yetki ve sorumluluğunun dışında olduğu, Bu nedenle davacı ile davalı Dolapdere kooperatifi arasında ortaklık ilişkisinden kaynaklı uyuşmazlıklar sebebiyle üst birliğe husumet yöneltilmesi mümkün olmadığından haklı ve yasal dayanağı bulunmayan davanın üst birlik yönünden reddine, karar verilmesini” talep etmiştir.
CEVAP:Davalı ….Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın hiçbir talebinin hukuka uygun olmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğini zira davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere davalı kooperatifçe davacıya tahsis edilecek bir konutun bulunmadığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre kendisine daire tahsis edilmeyen davacının tazminat isteme hakkının bulunduğu, ancak başkaca maddi ve manevi tazminat talep etme hakkının bulunmadığını,genel kurul toplantılarına divan başkanlığı yapan üst birlik başkanı …’ın daire talepli ortakların yerlerini kısa sürede verecekleri yönündeki beyanının tutanaklara yazıldığı, kooperatifin villa inşaat ruhsatı dahil tüm mimari projelerinin üst birlik mühendis ve mimarları eliyle hazırlandığı ve üst birlik tarafından çıkarıldığını bu nedenle villa inşaatlarına üst birliğin denetim ve kontrolünde …. parseldeki villa inşaatları tamamlanarak iskan belgesini dahi aldığını, daire talepli ortaklarına tahsis edilen … parsel 2 blokluk yerin 2017 yılında üst birlik tarafından hukuka aykırı şekilde iptal edilmesi nedeniyle kendisine tahsis edilmeyen yeri kat karşılığı inşaat sözleşmesi verilmesi mümkün olmadığından davacının ortaklar arasında eşitsizlik yapıldığı iddiasının bu nedenle yerinde olmadığından hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini “talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

İş bu dava 1163 sayılı Kooperatifler Kanunundan kaynaklı üyeliğin tespiti ve de tazminat alacak talebinden ibarettir.
Davacı , davalı … Kooperatifi ‘nin ortağı olduğunu 6.000 USD teminat ile daire tipi konuta yönelik üyeliğinin olduğunu diğer davalı …. Yapı Kooperatifleri Birliği’nin üst birlik olduğunu ,kooperatif ve üst birliğin arsa paylı kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdeddiklerini ,kooepartifin hem villa hem daire talepli işleyişinin devam ettiğini, villaların yapıldığını ancak dairelerin yapılmadığını ve ödemelerini yaptığını beyanla ,yaptığı ödemelerin tespitini, 15.000 TL maddi 30.000 TL manevi tazminat talepli belirsiz alacak davası açmıştır.
Davalı kooperatif ,davacıya tahsis edilecek konut bulunmadığını ,Yargıtayın hesaplama formulü dışında tazminat alacağının bulunmadığını davanın reddini istemiştir.
Davalı …. kooperatif,davalı kooperatifin 13 üye kooperatiften biri olduğunu ,üye kooperatife arsa tahsisi yapmış olup ,arsa paylı kat karşılığı inşaat sözleşmesi söz konusu olmadığını davacının taleplerinin diğer davalıya yönetilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü cevabi müzekkere ekleri ,İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işlem dosyaları ,Kooperatif defter ve kayıtları,üyelik tahsisi belgeleri,davacının ödeme kayıtları, dosya arasına celp edilmiş,
… Mahallesi … ada .. parsel ve …. ada .. parsel tapu kayıtları getirtilmiş,
… ada … parselde davalı üst birlik kooperatifin paydaş olduğu, … ada … parselde davalıların malik olmadıkları görülmüştür.
Davalı … tarafından 12/01/2018 tarihli ön tahsis belgesi dosyaya sunulmuş, üye kooperatife arsa tahsisi yapıldığı anlaşılmıştır.

HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan alacak hesabı konusunda rapor alınmıştır.

22/12/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; incelemeler ve değerlendirmeler bölümünde başlıklar halinde ayrıntılı olarak yapılan değerlendirmeler neticesinde; davacının, 1163 sayılı kanununun 8. mad belirtilen şartlara uygun olarak davalı … ne ortak olmak için müracaat ettiği,davalı… yönetim kurulunun 09.07.1997 tarih 13 sayılı kararı ile ( 1 adet daire talebi) 82 nolu daireye 15 A nolu ortak olarak , kooperatif üyeliğine kabul edildiği, davacının gerek beyanı, gerek genel kurul kararları, gerekse davalı kooperatife yaptığı ödeme tutarlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacının, davalı kooperatifte daire talepli ortak olarak 120 m2 lik daireye ilişkin olarak ortaklığını sürdürdüğü ve bu üyeliğe ilişkin ödemelerini yapmış olması karşısında davalı … nezdinde (120mZ lik) daire talepli ortak olduğu, davacı …’in davalı kooperatifin 1997,2000,2006,2007,2008,2009,2010,2011,2012,2013 olağanüstü,2013 olağan,2014,2015, 2016,2017,2018,2019 olağanüstü, genel kurul toplantılarına bizzat katıldığı, anılan genel kurul kararları aleyhine iptal davasının açıldığına ilişkin bir iddia ileri sürülmediği, davacı (24.06.2019 tarihli harç makbuzu ile açtığı huzurdaki davada) önce 1163 sayılı kooperatifler kanunu çerçevesinde üyeliği gereği davalı …nce, kendisine daire tahsis edilmemesi ve tahsis edilmesinin de mümkün olmaması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla şimdilik 15.000 TL maddi , 30.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalı …. nin üyesi olan davacının, yargılamanın devamı sırasında Üsküdar …. Noterliğinin 08.12.2020 tarih …. no yevmiye no ile keşide ettiği ihtarname ile davalı kooperatif üyeliğinden istifa ederek kendi istemiyle ayrıldığı, i: talebini 1163 sayılı kanunun 13. Maddesine uygun olarak noter eliyle davalı kooperatife bildirdi; davalı …. nin genel kurul kararlarından anlaşıldığı ü: ortaklardan arsa bedeli, inşaat maliyet bedeli , alt yapı bedeli ve genel gider aidatı olmak üzere dahafazla aylık aidat, ara ve ön ödeme şeklinde toplamda 516.250.30.TL nin tahsil edildiği, davacı konumundaki daire talepli üyelerden ise sadece arsa bedeli ile kooperatif genel giderlerini karşılar şekilde aidat talep edildiği, bu bağlamda davacıdan toplamda 27.790,34 TL nin tahsil edildiğinin muhasebe defter ve kayıtlarıyla tevsik ve tespit edildiği, davalı kooperatifin … ada …. parsel üzerinde inşa edilen toplam yapı alanı 9.074,80m2 olup, 120m2 alanlı daire yapılsa idi 9.074,80/120-75,62’den 75 adet daire yapılabileceği, bir dairenin arsa payı 1/75 olacağı buna göre davacıya kooperatif üyel gereği düşecek arsa alanı 13.339,72m2x1/75-177,86m2, değerinin ( 177,86m2x1.700,00TL-) 302.362,00TL olarak hesap edildiği, davacının 1163 sayılı kanundan doğan tahsis hakkına dayalı olarak davalı kooperatiften tazminat talebinde bulunabilmesi için kooperatif üyesi olması ve bu sıfatını yargılama sonuna kadar sürdürmesi gerekeceği, 9-Davacının, huzurdaki tazminat davasını açtığı 26.04.2019 tarihinde davalı … nin üyesi iken ,yargılamanın devamı sırasında ise kooperatif üyeliğinden istifa ederek ayrılmış olup artık davalı kooperatifin 09.12.2020 tarihi itibari ile üyesi bulunmadığı, üyeliğin istifa sonucu sona ermiş olduğu hususunun taraflarında kabulünde bulunduğu, 1163 sayılı kooperatifler kanununun 13. Maddesinde düzenlendiği üzere ortağın istifa bildiriminin tek taraflı yenilik doğurucu hak olup, istifa talebi kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurduğu, 1163 sayılı kooperatifler kanunu kapsamında ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak (26.04.2019 dava tarihi) tazminat isteminde bulunan davacının yargılamanın devamı sırasında bu ortaklık sıfatı (kendi isteğiyle istifa etmesi nedeniyle) 09.12.2020 tarihinde sona erdiğinden ortaklık sıfatına sıkı sıkıya bağlı teslim edilemeyen daire sebebiyle tazminat bedelinin tahsilini davalı …. den artık talep edemeyeceği, yönünde sonuç ve kanaate ulaşıldığı, davacının kooperatif üyeliğinden istifa etmiş olması nedeniyle 1163 sayılı kooperatifler kanununun 17. Mad si gereğince çıkan ve çıkarılan ortaklarla hesaplaşma hükümlerine göre kooperatiften, ödemiş olduğu aidatın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi üşüldükten sonra bakiyesinin geri iadesini talep hakkına haiz olacağı, ancak somut davada davacının bu yönde bir talebinin bulunmadığı,(talebe bağlılık ilkesi) davalı … üyesi bulunmayan davacının, davasını 31.03.2021 tarihli dilekçesi ile tamamen ıslah yaparak genel hükümler çerçevesinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak zararının tazminini, davalı kooperatiften huzurdaki dava ile talep edip edemeyeceği, mahkemenin görevli olup olmadığı, hususlarındaki hukuki nitelendirme ve takdir yetkisinin tamamen sayın mahkemeye ait olacağı, davacının manevi tazminat istemine yönelik talebinin takdir ve değerlendirmesinin tamamen mahkemeye ait olacağı, yönündeki bilirkişi görüş ve kanaatini bildirmiştir.

Davacının Üsküdar ….Noterliği’nin 08/12/2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kooperatif ortaklığından çıktığı anlaşılmıştır.
Davalı Dolapdere Kooperatifi tarafından davacının ortaklıktan istifa etmesi sebebi ile ortaklıktan kaynaklı hak talep edemeyeceğini ,davanın reddini istemiş,
Davacı 12/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tamamen ıslah etmiş ve davalı kooperatif ile akdedilen üyelik sözleşmesinin geçersiz taşınmaz sözleşmesi ve daire talepli ortaklara yönelik fiili bir kooperatif ortaklığı olmaması sebebi ile haklı nedenle fesh ettiğini ödediği tüm bedellerinin iadesi talepli 166.621,00 TL ‘nin tazminin talep etmiştir.
Davacı, davasını tamamen ıslah ederek davasını geçersiz taşınmaz sözleşmesi ile fiili bir ortaklık yapısının olmaması haklı nedeniyle feshetmiş olduğu üyelik sözleşmesine istinaden ödemiş olduğu bedellerin ve arsa bedelinin dava tarihindeki güncel değeri olarak talepte bulunmuştur.Ancak;
Kooperatifler Kanunu’nun 17. Maddesi uyarınca ; “Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür” şeklindedir.
Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatların tamamını değil, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1.maddesine göre ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesinin mahsubu ile bakiye kalan miktarı talep edebilceği bu sebeple;
1163 Sayılı kanunun 17.maddesi doğrultusunda davacının kooperatif alacağının tespiti ,davacının istifası sonrasında Genel Kurulun hangi tarihte yapıldığı ve de bilançonun hangi tarihte onaylandığı, davacının alacaklı olup olmadığı ve ne miktarda alacaklı olduğu, davalının temerrüde düşüp düşmediği ve hangi tarihte düştüğü hususunda bilirkişi heyetinden ek rapor tanzimi istenmiş;
26/12/2022 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle;Davalı … nin 02.03.2021 tarihinde yapılan 2020 hesap yılı genel kurulunun 8 nolu kararı ile 08.12.2020 tarihinde istifa eden daire talepli ortaklardan davacı …’in durumunun bu genel kurulun bilgisine sunulduğu, İstifa eden bir kısım diğer ortaklara da geri ödemelerin yapıldığı yönünde genel kurulun bilgilendirildiği , daha önce istifa eden ortaklara yapılan geri iade ödemelerinden genel gider payı düşülmeden ödemelerin yapılması nedeniyle , bundan sonra da istifa edecek üyelerden bu ortaklara yapılacak geri iade ödemelerinden genel gider payının düşülmeden kendilerine ödenmesine yönelik 02.03.2021 tarihli genel kurulda karar verilmesi karşısında, davalı kooperatiften istifa eden davacıya yapılacak geri iade ödemesinden 1163 sayılı yasanın 23 maddesinde tanımlanan eşitlik ilkesi ve alınan bu genel kurul kararı gereği ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hissesine isabet edecek genel gider payı düşülmeden ödenmesi gerekeceği yönünde sonuç ve kanaate ulaşılmıştır.Tüm hesaplar üzerinde yapılan incelemede davacı …” in üyelik tarihinden itibaren 31.12.2019 tarihine kadar davalı kooperatife toplamda: 27.790,34 TL ödemede bulunduğu, tespit edilmiştir,Davacının, davalı kooperatife üyeliği gereği, 31.12.2019 tarihine kadar toplamda: 27.790,34 TL ödemede bulunduğu,Davalı kooperatifinde davacının istifa bildirimine ilişkin olarak 09.12.2020 tarih ve 2020/33 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile davacının üyelikten çıkma talebini kabul ederek, iş bu istifanın kabul edildiği, Davacının istifası sonucunda, Davalı kooperatifin (İstifa sonrası) söz konusu 2020 hesap yılı Olağan Genel Kurulu toplantısının; 02.03.2021 tarihinde yapıldığı, bilançonun 02.03.2021 tarihli olağan genel kurulda alınan 3. No lu karar da 27 kabul, 6 red oyu ile oy çokluğuyla kabul edilerek onaylandığı, ve 8 nolu kararla istifa eden ortaklara geri ödemelerinde genel gider payı düşülmeden ödenmesine oy çokluğu ile karar verilmesi sonucunda davalı kooperatifin 1163 sayılı kanunun 17.maddesi doğrultusunda: muacceliyet tarihinin genel kurulun yapıldığı 02.03.2021 tarihinden 1 ay sonra 02.04.2021 tarihi ile başlayacağı, Davacının davalı kooperatife ödemiş olduğu tutar olan toplam 27.790,34. TL nin geri iadesini (tahsilini) muacceliyet tarihi olan 02.04.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsilini talep edilebileceği, Davalı kooperatifin 02.04.2021 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, yönündeki sonuç ve kanaatinin bildirildiği görülmüş;
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 13.maddesinde düzenlendiği üzere istifa bildirimi tek taraflı yenilik doğurucu bir hak olup, istifa talebi kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak açılan tazminat talepli davada, istifa etmiş olan ortak kooperatifler kanunu 17.maddesi gereğince artık tazminat değil, çıkan ve çıkarılan ortaklarla hesaplaşma hükümlerine göre ancak, kooperatiften ödemiş olduğu aidatın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesini talep edebileceğinden; ödemeler konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamakla 27.790,34 TL’nin, davacının davalı …’nden istifa sonrası 2020 hesap yılı genel kurulunu 02/03/2021 tarihinde yapmış olduğu ve bilançoyu bu tarihte onayladığı anlaşılmakla davalının 02/04/2021 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla; 02/04/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı S.S …. Kooperatifin’den tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacının manevi tazminat isteminin ise; 6098 sayılı TBK’ 114-2.fıkrasında, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır düzenlemesi karşısında;
6098 sayılı TBK 58. maddesinde “Kişilik hakkının zedelenmesi” başlığı altında, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görenin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebileceği,
4721 sayılı TMK‘nın 24. maddesinde ise, hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimsenin hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebileceği,
25/3. fıkrada, maddi ve manevi tazminat istemleri vd hakların saklı olduğu belirtilmiştir.
Kişisel haklar, kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu haklar, insanın doğumu ile kazanılan ve tamamen kişiliğe bağlı haklardır. Hayat, beden ve ruh sağlığı, din, düşünce ve ekonomik çalışma özgürlüğü, şeref, onur ve saygınlık, ün ad, sır ve resim hep kişisel varlıklardır. TBK md.58.hükmünce, manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişisel varlığın saldırıya uğramış olması ön koşul olarak aranmaktadır. TMK 24. maddesinde belirtilen esas kurallara göre, kişisel çıkarları, haksız tecavüze uğrayan kimse ancak yasanın öngördüğü hallerde manevi tazminat isteyebileceği ,davacının kooperatif üyeliğinden kaynaklı taleplerinin madddi tazminata konu olabileceği ,eşitlik ilkesi doğrultusunda işlem yaptığı bilirkişi raporu ile anlaşılan davalıya karşı manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla reddine,
Davacının maddi ve manevi tazminat isteminin kooperatif üyeliğinden kaynaklandığı ve taleplerini üyesi olduğu kooperatife yöneltebileceği, diğer davalı Davalı S.s. ….. Birliği’nin pasif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden davanın pasif davanın pasif dava ehliyeti noksanlığı sebebi ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalı … Kooperatifleri Birliği aleyhine açtığı davanın pasif dava ehliyeti noksanlığı sebebi ile reddine,
2-Davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabul- kısmen reddi ile;
27.790,34 TL’nin 02/04/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı … Kooperatifin’den tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacının manevi tazminatı isteminin reddine,
4-Maddi tazminat alacağı yönünden ,karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.898,35 TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 768,49 TL peşin harç ve 2.590,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 1.460,14 TL harcın talep halinde davacıya geri verilmesine,
5-Manevi tazminat alacağı yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken maktu 179,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Kooperatifi’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı … Kooperatifi kendisini davada vekil olarak temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 21.824,60 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
8-Davalı … Kooperatifleri Birliği kendisini davada vekil olarak temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 768,49 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı ve 2.590,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.409,29‬ TL harcın davalı … Kooperatifi’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan toplam 4.432,00 TL (bilirkişi,tebligat,posta masrafı) yargılama giderinin davanın kabul %16,68 -red %83,32 oranına göre 739,25‬ TL yargılama giderinin davalı … Kooperatifi’nden tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığında bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin 220,176 TL’si davalı … Kooperatifi’den, 1.099,824 TL’si de davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
13-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
27/02/2023

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.