Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/277 E. 2019/675 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/277 Esas
KARAR NO : 2019/675

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2016
KARAR TARİHİ : 11/07/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2019
Davacı vekili tarafından açılan İstirdat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkil şirket ile davalı taraf arasında daha evvel ticari bir ilişki kurulmuş ve bir takım işler yapılmış ise de, işbu ticari ilişkiden ve yapılan işlerden ötürü müvekkili şirketin, davalı tarafa herhangi bir borcu olmadığı gibi, davalının, aleyhinde takip başlattığı dava dışı takip borçlusu …’ a da herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin, ne davalıyla ne de takip borçlusu ile herhangi bir ortaklığı bulunmadığını, davalı tarafın haciz yaptığı yerin (akaryakıt istasyonu), müvekkili şirkete ait olduğu hem 10.09.2015 tarihli bilirkişi raporuyla, hem de mülkiyet ve faaliyet belgeleriyle sabit olduğunu, tüm yazılı belgelerine rağmen davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak üçüncü kişi olan müvekkili şirkette yapılan haciz sırasında tahsil edilen paranın tamamının taraflarına iadesi gerektiği, müvekkili şirketin, takip alacaklısı davalıya borçlu olmadığının yanı sıra, davalı tarafından dava dışı takip borçlusu aleyhinde Bursa … İcra Müdürlüğünün ….E. sayılı dosyasından dolayı ne davalı takip alacaklısına ne de dava dışı takip borçlusuna borçlu bulunmadığının tespiti ile haciz baskısı ve tehdidi altında müvekkili şirketten (ki, haciz sırasında) tahsil edilen toplamda 85.000,00 TLnin (ki, 20.07.2015 tarihinde 25.000,00TL, 10.09.2015 tarihinde 25.000,00TL ve 12.11.2015 tarihinde 35.000,00TL) ticari faiziyle birlikte müvekkili şirkete iadesi için işbu huzurdaki davayı açma mecburiyetinin hasıl olduğunu, müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili şirketten haciz sırasında haciz baskısı ve tehdidi altında tahsil edilen 85.000,00 TL nin ticari faiziyle birlikte müvekkili şirkete iadesine (istirdadına), Bursa…. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının tedbiren durdurulmasına, yapılacak yargılama neticesinde karşı tarafın %15 ten aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, Haksız ve hukuka aykırı haciz ve muhafaza nedeniyle müvekkilin uğramış olduğu menfi ve müspet zararlarının tazminine ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, yetkili mahkemenin Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, ayrıca menfi tespit ve istirdat davasında davacının aktif dava husumeti bulunmadığını, bu nedenle de davanın reddini talep ettiklerini, yine ihtirazı kayıt ileri sürülmeden yapılan ödemelerin istirdatının mümkün olmadığını, davacı borçlu olmadığı şeyi ihtiyari ile veren kimse hatayen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmeyince onu istirdat edemeyeceğini, borçlu ile davacı arasında güçlü organik bağ bulunduğunu, bu husus haciz yapılan adresin borçluya ait olduğu davacı ile borçlunun alacaklıları yanıltmak maksadıyla muvazzalı işler yaptıkları, Yargıtaydan kesinleşen ilamlarla sabit olup, davacı tarafın dayanak olarak sunmuş olduğu dökümanların çoğu borcun doğumundan hatta takip tarihinden sonraki evraklar olup muvazalı olduğundan davanın reddini karar verilmesini beyan etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle İİK 72 maddesindeki istirdat davası olup, davacı vekili müvekkilinin haciz nedeniyle tarafı olmadığı icra takibi nedeniyle 85.000 TL yi haciz baskısı altında davalıya ödediğinden davalıdan istirdatını talep etmiş, davalı vekili mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, yetkisizlik itirazı İİK 72 son gereği davalının ikametgah mahkemesinde açıldığından reddedilmiş, yine davalı vekili davacının aktif dava husumeti bulunmadığını ileri sürmüş olup, İİK 72 maddesi gereği istirdat davasını borçlu olmadığı bir parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun açması gerektiğinden takibe konu senette davacı aleyhine icra takibi yapılmadığı, davacının yaptığı ödemenin borçlunun borcunu ifa olduğu, Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere davacı sıfatı takip borçlusuna ait olup, davacıya karşı bir takip bulunmadığından açılan davada davacının dava takip yetkisi bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair mahkememizce verilen karar Yargıtay …..Hukuk Dairesinin …. esas karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuş, Yargıtay bozma ilamında mahkememizin davanın usulden reddine dair kararı onanmış ancak davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit ve istirdat davasının HMK 114/1-e ve HMK 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.980.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcından peşin alınan 1.451,59.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.407,19.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup tefhim edildi.11/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.