Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/270 E. 2019/480 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/270 Esas
KARAR NO : 2019/480

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/04/2019
KARAR TARİHİ : 24/04/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/04/2019
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile müvekkilinin dava dışı ….Paz. Dış Tic. Ltd. Şti ile yapmış olduğu ticaretin karşılığı olarak bir kısım çek ve değerli evrak verdiğini, müvekkili tarafından verilen çeklerin dava dışı şirketin kasasında iken çalınmak suretiyle zayi olduğunu, dava dışı şirketin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma sayılı dosyası ile şikayetçi olduğunu, Bakırköy…. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile ödeme yasağı kararı alınarak çeklerin iptaline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davalı tarafın çalıntı çeklerden …. çek numaralı 30/01/2015 ödeme tarihli 20.000,00-TL bedelli çeki icra takibine dayanak yaparak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, dava dışı üçüncü şahıs olan ….Paz. Dış Tic. Ltd. Şti ‘nin takibe dayanak çekte müvekkilinden sonraki ciranta olduğunu ve Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine menfi tespit ve istirdat davası açtığını ve davanın kabulüne karar verilerek icra takibine dayanak çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, davalının çeklerin çalıntı olduğunu bile bile müvekkiline ve diğer ilgililer aleyhine işlem yaptığını beyanla müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili tarafından davalı aleyhine menfi tespit davası açılmış ise de, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı kanunun 20.maddesinde açıklandığı üzere, “…….ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” ve aynı kanunun 23.maddesinin 2.fıkrasında “…..arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” denildiğinden davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada arabulucuya başvurma dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 24/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır