Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/24 E. 2019/1033 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/24 Esas
KARAR NO : 2019/1033

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/12/2019
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Küçükçekmece …Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkil şirketin lojistik hizmeti vermekle iştigal ettiğini, davalı şirket ile yapılan ticari iş gereği davalıya lojistik hizmeti verildiğini ve ilgili faturaların kesildiğini, bu faturaların usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edildiğini, icra takibine konu iş bu faturaların çok uzun süre sonra ödendiğini, ancak tüm uyarı ve bilgilendirmelere rağmen fatura tarihi ile ödeme günü arasında oluşan kur farkını davalı şirketin ödemekten imtina ettiğini, bunun üzerine davalı borçlu şirket aleyhine gönderilen ödeme emrine İtiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu belirterek, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamına, davalının haksız itiraz sebebi ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Dosya Küçükçekmece …Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas …. karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Müvekkil davalı, davacı şirketten taşıma hizmeti aldığını, 2.000,00 Euro taşıma hizmeti bedelini de …. seri no.lu 09.08.2018 tarihli fatura İle davacı tarafından tespit edilen döviz kuru olan 6,12520 TL üzerinden 24.09.2018 tarihinde 12.250,40 TL olarak davacının banka hesabına ödendiğini, davacı, kur farkından dolayı herhangi bir kur farkı faturası kesip müvekkil davalıya tebliğ etmediği gibi, hangi kura göre yapıldığı belli olmayan bir hesaplama ile 333.28 EuroTuk bir kur farkı hesaplaması yaparak icra takibi başlattığım, müvekkil davalı ile davacı şirketin daha önce de çalıştığım, taraflar arasında kur farkı konusunda yazılı bir anlaşma veya yerleşik bir uygulama bulunmadığım, davacının daha önceki fatura tahsilatlarında kur farkı talebinin olmadığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, davasında haksız ve kötü niyetli olan davacımn dava değerinin % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 333,28 Euro asıl alacak, 10,51 Euro işlemiş faiz olmak üzere 343,79 Euro (2.595,85 TL) alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu faturadan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, mali müşavir bilirkişinin 09/07/2019 havale tarihli raporunda; ………İncelenen davalı şirkete ait 2018 yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış noter tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, dönem sonunda yaptırılması gereken yevmiye defterinin kapanış (görülmüştür) noter tasdikinin ise inceleme tarihi itibariyle yasal tasdik süresinin dolmadığı davalı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı şirketin incelenen 2018 yılı ticari defterlerinde, 2018 yılında davacı şirketten 09.08.2018 tarihinde 2.000,00 Euro karşılığı (kur 6,12520) 12.250,40 TL tutarında 1 adet fatura alındığı, karşılığında 24.09.2018 tarihinde 12.250,40TL ödeme yapıldığı, yılsonu itibariyle davacı şirketin alacağı kalmadığı tespit edilmiştir.
Mali açıdan değerlendirme: Davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı şirketin takip ve dava tarihi ile yılsonu itibariyle alacağı bulunmadığı tespit edilmiştir. Yapılan bildirime rağmen davacı şirket incelemeye iştirak etmemiş ve ticari defter kayıt ve belgelerini sunmamıştır. Davacı şirketin dava talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Faiz: Davacı şirket vekili, takip talebinde 10,51 Euro işlemiş faiz talep etmiştir. Davacı şirketin alacağı bulunmadığından işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ:
1. Davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu,
2. Davalı şirketin ticari defterlerinde alacağın dayanağı belgelerin tamamının kayıtlı olduğu,
3. Davacı şirket incelemeye iştirak etmediği ve ticari defter kayıt ve belgelerini sunmadığı,
4. Davacı şirketin davalı şirketten alacağı bulunmadığı, dolayısıyla dava talebinin yerinde olmadığı,
5. Davacı şirketin davalı şirketten alacağı bulunmadığından işlemiş faiz talebinin de yerinde olmadığı, açıklanmış, davacı tarafın defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişinin 22/08/2019 havale tarihli ek raporunda; ……….İncelenen davacı şirkete ait 2018 yılı yevmiye ve defteri kebir e-defterlerinin açılış beratları ile dönem sonunda yaptırılması gereken 2018 yılı yevmiye e-defterinin kapanış (görülmüştür) beratı ve envanter defterinin noter açılış tasdikinin yasal süresinde olduğu, davacı şirkete ait ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı şirketin incelenen 2018 yılı ticari defterlerinde, 2018 yılında davalı şirkete 2.230,00 Euro karşılığı 13.326,36 TL tutarında 3 adet fatura düzenlendiği, karşılığında 13.326,36TL tahsilat yapıldığı, davalı şirket aleyhine 333,28 Euro karşılığı 2.090,80 TL kur farkı tahakkuk ettirildiği, yılsonu itibariyle davalı şirketin 333,28 Euro karşılığı 2.090,80 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Mali açıdan değerlendirme: Sayın Mahkeme’nize sunulan 09.07.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda 03.05.2019 tarihinde yapılan incelemeye davacı şirket iştirak etmemiştir. Davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde davacı şirketin davalı şirketten alacağı bulunmadığı tespit edilmiştir. Sayın Mahkeme’nin talebi üzerine bu kez, davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalı şirketin 2.090,80 TL, borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı şirket davalı şirketin 2.000,00 Euro tutarındaki fatura borcuna karşılık olarak gönderdiği 12.250,40 TL’yi 7,35 TL Euro kuru ile değerlendirilerek 1.666,72 Euro karşılığı olarak kayıtlama intikal etmiş ve davalı … 333,28 Euro karşılığı 2.090,80 TL borçlu olarak gösterilmiştir. Davacı şirketin sunduğu cari hesap ekstresinde tarafların 2015, 2016 ve 2018 yıllarında cari hesap ilişkisi içinde oldukları, bu yıllarda davacı şirketin düzenlediği tüm faturaları davalı şirketin 1-1,5 ay sonra ödediği ve davacı şirketin bu faturalara kur farkı uygulamadığı görülmüştür. Davacı şirket sadece 2.000,00 Euro tutarındaki en son faturasına kur farkı uygulamıştır. Davalı şirket vekilinin 06.02.2019 havale tarihli dilekçe ekinde sunmuş olduğu davacı şirketin düzenlediği faturalarda “ödeme günündeki Garanti Bankası gişe kuru uygulanır” ibaresi bulunmasına rağmen davacı şirket ödeme günündeki kurları uygulanmamış, fatura tarihindeki kurlar üzerinden tahsilat yapmıştır. Davacı şirketin kur farkı talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Faiz: Davacı şirket vekili, takip talebinde 10,51 Euro işlemiş faiz talep etmiştir. Davacı şirketin kur farkı talebi yerinde bulunmadığından işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ:
1. Davacı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu,
2. Davacı şirketin davalı şirketten kur farkı talebinin yerinde olmadığı,
3. Davacı şirketin davalı şirketten kur farkı talebi yerinde olmadığından işlemiş faiz talebinin de yerinde olmadığı, açıklanmış, davacı şirket inceleme günü defterlerini sunmamış, davalı şirketin defterleri incelenmiş, davalı şirketin defterlerinin TTK hükümlerine göre uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğini sahip olduğu anlaşılmış, davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde davacı şirketten 2018 yılında 12.250,40 TL bedelli bir adet fatura alındığı ve bu miktarın ödenerek davacıya borcunun kalmadığı tespit edildiğinden davacı taraf mevcut delillere göre alacağını ispat edemediğinden davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine takdir edilen 2.014,17.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcından peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Davacı vekili Av. …, … , Davalı vekili Av. … yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak karar verildi.19/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.