Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/235 E. 2019/648 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/235 Esas
KARAR NO : 2019/648

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2019
KARAR TARİHİ : 04/07/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2019
Davacılar vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. talimat sayılı dosyasında 16 adet haciz edilen makinanın müvekkiline yediemin olarak teslim edildiğini, davalı şirketin Bakırköy ….İcra müdürlüğünün ….esas sayılı dosyasında alacağına mahsuben bu makinaları 409.500 TL bedel ile icradan satın aldığını, ancak davalı şirketin satın almış olduğu bu makinalardan 4 adet makinayı müvekkilin deposundan teslim almadığını, ihale tarihinden 16 ay sonra müvekkilin deposundan makinaları teslim almaya geldiğini, bu esnada bu 4 adet makinanın satın alınan makinalardan farklı olduğu gerekçesiyle davalı depodan bu 4 adet makinayı da teslim almadığını ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, Cumhuriyet Savcılığınca müvekili şirketin yetkilisi diğer müvekkili … hakkında Bakırköy …Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava sonucu müvekkilinin beraat ettiğini, beraat kararı kesinleşmiş olduğunu, davalıya makinaların depodan alınması için noterlikten ihtarname keşide edildiğini, davalının buna rağmen makinaları almadığını, bu nedenle şimdilik 10.000 TL yedieminlik ücreti ve müvekkillerinin asılsız şikayetler nedeniyle 25.000 er TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini talep ve dava ediyoruz etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş oluduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca davacının davayı belirsiz alacak davası olarak açamayacağından hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, esasa ilişkin ise davacılar mahçuz malları müvekkiline teslim edemediğinden müvekkilinin davacılara her hangi bir borcunun olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan belirsiz alacak ve manevi tazminat davasında davacı vekili dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmının 1.maddesinde fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik belirsiz alacak davası olarak 10.000 TL nin 30/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacı. …. Ltd Şti ne ödenmesini talep ve dava etmiş, dosyada davacı … tarafından davalıya gönderilen 20/07/2018 tarihli Bakırköy …Noterliğinin …. yevmiye nolu ihtarnamesinde ve dava dilekçesinde günlük 540 TL üzerinden yedieminlik ücreti ödenmesi talep edilmiş olup, 6100 sayılı HMK 107 maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davasının açılabilmesi için davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesinin gerekli olduğu, belirleyememe halinin, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen miktar veya değerinin belirlenmesinin kendisinden gerçekte beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkansızlığa dayanmalı olması gerektiğinden davanın miktarı bilindiği, yahut tespit edilebildiğinde belirsiz alacak davası açılamayacağından, önemli olan hususun davacının talebinin belirli kılacak imkana sahip olup olmadığı olup, davacı dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa belirsiz alacak davası açılamayacağından ancak şartları varsa kısmi dava açılması mümkün olduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı durumdu davacıya herhangi bir süre verilmeden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidileceğinden, alacağın belirlenebilmesi mümkünken belirsiz alacak davası açılmasına kanun izin vermediğinden ek süre de verilmeyeceğinden, zira talebin açık olduğu da göz önüne alınarak davadaki hukuki yarar sonradan tamamlanacak nitelikte bir hukuki yarar olmadığından, davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının HMK 114/1-h maddesi gereği alacak miktarı belli olduğundan belirsiz alacak davası açılamayacağından HMK 115/2 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacıların yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine takdir edilen 6.950,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 44,40-TL karar harcından peşin alınan 1.024,65.-TL harcın mahsubu ile kalan 980,25.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacılar vekili Av. … , Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.