Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/234 E. 2019/1057 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/234
KARAR NO : 2019/1057

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 06/11/2015
KARAR TARİHİ : 27/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, 05/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında 1987 doğumlu ….ın vefat ettiğini, mirasçılar …, ….. ve ….’ı destekten yoksun kaldıklarını, bu nedenle 268.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren reeskont/avans faizi ile birlikte tahsili ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesi şeklinde davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Bilahare davasını ıslah ederek istediği toplam tazminat miktarını 330.852,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, davaya konu …. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, davacıların açmış oldukları davadaki taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğundan davanın reddi gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacıların usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtıklarından davanın usulen reddi gerektiğini, sürücünün alkollü veya ehliyetsiz olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, aracın hususi araç olduğundan avans/reeskont faiz talebinin reddi gerektiği ve faizin yasal faiz olması gerektiğinden haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksunluk tazminatı isteğine ilişkindir.
Taraflar arasındaki davanın daha önce yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen 19/07/2017 gün ve … E-… K sayılı kararın İstinafı üzerine BAM … H.D.sinin 21/03/2019 gün ve … E- …K sayılı kararı ile özetle:”Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.
1) Nüfus kayıtlarına göre davacıların desteği… 1987 doğumlu olup kaza tarihinde 28 yaşındadır. PMF 1931 yaşam tablosuna göre muhtemel yaşam süresi 39.10 yıl olup, muhtemel ölüm tarihi 2054 tarihidir. Davacı eş …. 1982 doğumlu olup, kaza tarihi itibariyle 32 yaşındadır. PMF 1931 yaşam tablosuna göre muhtemel yaşam süresi 35.90 yıl olup, muhtemel ölüm tarihi 2051 tarihidir. Destekten yoksun kalma tazminatı hesabında desteğin yaşam süresi ile destekten yoksun kalanın yaşam süresi karşılaştırılır ve kısa olan süre esas alınarak hesaplama yapılır. Davacı, destekten yoksun kalan ….’ın muhtemel ölüm tarihi 2051 yılı olmasına rağmen bilirkişi hesap raporunda desteğin muhtemel ölüm tarihi olan 2054 yılı esas alınarak hesaplama yapılmış ve bu suretle 3 yıl için fazladan tazminat hesaplaması yapılmıştır. Rapor belirtilen hususla ilgili olarak hatalı bulunmaktadır.
2) Desteğin evli ve çocuklu olması durumunda desteğe ve eşe 2 şer pay çocuklara 1 pay verilerek gelirin paylaştırılması, çocuklar destekten çıktıkça, çıkan çocuğun payının diğer paydaşlara dağıtılması ve destek tazminatlarının varsayımsal hesabının bu şekilde yapılması gerekmektedir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/11/2017 tarih ve 2015/4459 E., 2017/10506 K. Sayılı kararı). Bilirkişi hesap raporunda destek payları hatalı belirlenerek tazminat hesaplaması yapılmış olup, rapor bu yönüyle hükme esas alınabilir nitelikte bulunmamaktadır.
3) Kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi limiti 268.000,00-TL olup, Mahkemece poliçe limiti aşılarak karar verilmiş olması hatalı bulunmaktadır.
Bu nedenlerle, davalı … şirketi vekilinin istinaf talebinin yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle kabulüne, HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde gösterilen hususlarda bilirkişiden ek rapor alınarak, poliçe limiti de gözetilmek suretiyle yeniden yargılama yapılması amacıyla dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine, davalı … şirketi vekilinin diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememizin davanın kabulüne ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporunun yetersizliği nedeniyle istinafça mahkememiz kararının kaldırılmasına ve dosyanın kaldırma kararı gerekçesine uygun işlem yapılmak üzere mahkememize gönderilmesine karar verilmiş ve istinaf dairesinin iş bu şekilde verdiği karar yasaya uygun değilse de mahkememizce bu karara karşı yapılacak bir işlem bulunmamaktadır.
Dava, destekten yoksunluk tazminatı isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Olay tarihi 05/05/2015 günü davacıların desteği olan ….’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin …. idaresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucunda davacıların desteği ….’ın iş bu kaza sonucu hastanede öldüğü, davacıların da eş ve çocukları olarak iş bu destekten yoksunluk tazminatı talepli davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Davanın destekten yoksunluk tazminatına ilişkin bulunması ve olay ve dava tarihine göre davacıların 3. kişi konumunda bulunmaları nedeniyle olayın meydana gelmesinde desteklerinin kusurlu bulunmasının bir önemi bulunmadığından ve kazanın diğer tarafının da davalı konumunda olmaması ve kaza tespit tutanağı içeriğine göre ayrıca bir kusur araştırmasına gidilmesine gerek görülmemiştir.
Davacıların isteyebilecekleri destekten yoksunluk tazminatı konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. Bu husustaki bilirkişi raporu hesap tarzına nazaran kabule şayan bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacılar, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmışlardır. Ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılması mümkün değildir. Dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde desteğinden yoksun kalan davacıların etkilenmesi mümkün değildir. (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları uyarınca)
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı … şirketinin, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı göz önünde tutulduğunda ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan ve bilirkişi raporunda hesap edilen destek tazminatı miktarları toplamı sigorta limiti içinde kaldığından bu limit dahilinde sorumlu bulunduğunun kabulü gerekir.
İstinaf kaldırma kararı gereğince kaldırma gerekçesini karşılayacak şekilde yeniden bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi istinaf bozma kararına uygun şekilde hazırladığı raporda özetle: “Davacı eş …..’un destekten yoksunluk tazminatının 263.189,55TL,davacı müteveffa kızı …’un destekten yoksunluk tazminatının 54.320,68 TL ve davacı müteveffa oğlu …’ün destekten yoksunluk tazminatının 56.088,81 TL olmak üzere toplam tazminat miktarının 373.599,04 TL olduğu, sigorta poliçesi üst limiti 268.000,00 TL’nin garemesi sonucunda … yönünden 188.798.13 TL, davacı…. yönünden 38.966,75 TL, davacı … yönünden 40.235,12 TL destekten yoksunluk tazminatından davalı … şirketinin sorumlu olduğu” bildirilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçesine ve hesap tarzına göre kabule şayan bulunarak hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davacılar vekili avans faizi talebinde bulunmuş ise de davacıların sıfatları dikkate alındığında ancak yasal faiz istenebileceği sonucuna varılarak yasal faize hükmedilmiştir.
Hal böyle olunca davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kısmen kabulü ile davacı … yönünden 188.798.13 TL, davacı Buğlem Nur yönünden 38.966,75 TL, davacı … yönünden 40.235,12 TL olmak üzere toplam 268.000,00 TL tazminatın 06.11.2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alınması gereken 18.307,08 TL karar harcından daha önce yatırılan 4.576,77 TL peşin harç ile 1.073,36 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 12.656,95 TL karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 22.030,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 7.263,72 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile 4.576,77 TL peşin harç ve 1.073,36 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,

6-Davacılar tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 1.528,20 TL yargılama giderinin ret- kabul oranına göre 1.237,84 TL’sinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 18,00 TL yargılama giderinin ret- kabul oranına göre 3,42 TL’sinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/11/2019 10:37

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACILAR DAVALI
20 Tebligat – 209,40 TL İstinaf Gideri – 18,00 TL
3 Müzekkere – 18,80 TL
Bilirkişi Ücreti – 1.300,00 TL
Toplam = 1.528,20 TL