Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/233 E. 2019/1137 K. 20.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/233 Esas
KARAR NO : 2019/1137

HAKİM : Hamdiye OKUDAN 122396
KATİP : Yaprak Hazal AKGÜN 188057

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 16/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket ile 22/02/2011 tarihinde elektrik enerjisi satış sözleşmesi ile Mart-2011-Ocak 2016 tarihleri arası müvekkili şirketin ….. Mahallesi ….. Caddesi No: …. adresinde bulunan hastanesine ….. numaralı sayaç ve 31/12/2013 tarihine kadar ….. numaralı abone olarak 01/01/2014 tarihinden dava tarihine kadar ….. abone numarası ile elektrik enerjisi sattığını, halen de satmaya devam ettiğini, belirtilen döneme ilişkin 58 adet faturada elektrik ücretlerine ilave olarak kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli ve PSH sayaç okuma bedeli eklenip KDV. Leri de ilave edilmek suretiyle müvekkili şirketten tahsil edildiğini, davalı tarafın kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım, dağıtım ve sayaç okuma bedellerini, dağıtım şirketlerinin, elektrik abonelerin faturalarına yansıtılamayacağını,bu hususta Yargıtayca kararlar verildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 18.290,00TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili ile davacı arasında yapılan elektrik satış sözleşmesinin XII. Maddesinde açıkça taraflar arasında doğabilecek her türlü ihtilafın hallinde yetkili mahkemelerin İstanbul ili Bakırköy İlçesi Mahkemelerinin olacağının belirtildiğini bu nedenle Yetkisizlik kararı verilerek dava dosyasının Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,davanın Gediz Elektrik ,TRT’ye ihbar edilmesine karar verilmesini,davacının kayıp kaçak bedeli ödediğine dair herhangi bir delil sunmadığını,müvekkilinin elektrik dağıttım şirketi olmayıp özel sektör mensubu elektrik satış şirketi olduğunu,kayıp kaçak,dağıtım ve iletim bedellerinin mevzuat gereği tahsil edildiğini,davacının imzalamış olduğu sözleşmenin gereğini yerine getirmesi gerektiğini belirterek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini aksi durumda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ;
Dava, istirdat davasıdır.
6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 Sayılı Kanun’a eklenen geçici 20.maddesi dikkate alındığında; davaya konu bedeller ile ilgili olarak 6719 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden evvel açılmış ve halen devam eden alacak davalarında da 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesine eklenen 10.fıkrasının geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği, bu hali ile de eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Eldeki dava bakımından dava tarihinde yürürlükte bulunan Kanun maddeleri, yerleşmiş Yargıtay içtihatları dikkate alındığında; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunu’nun 21/05/2014 gün, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında; elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmayacağı; öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulünün mümkün olmadığı, gerekçeleriyle; elektrik enerjisini kaçak kullanmayan abonelerden kayıp-kaçak bedeli alınamayacağı, diğer bir ifadeyle kayıp-kaçak bedelinin faturalara yansıtılamayacağına karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bahsedilen 21/05/2014 gün, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 sayılı kararı ve söz konusu karar benimsenerek verilen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2016 tarih, 2015/2474 Esas ve 2016/2637 Karar sayılı, 18/02/2016 tarih, 2015/2292 Esas ve 2016/2177 Karar sayılı ve benzeri nitelikteki birçok yerleşmiş içtihatları da dikkate alındığında faturalara elektrik kullanım bedeli dışında yansıtılan ve davaya konu olan bedellerin alınmasının haksız olduğu ve davacının dava açmakta haklı olduğu, ancak Kanun değişikliği nedeniyle davanın konusuz kaldığı, bu hali ile davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumluluk bakımından; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 03/10/2012 tarihli 2012/3820-5658 Esas ve Karar sayılı ilamında yer alan “…dava tarihinde davacının dava açmakta haklı olup olmadığı hususları tartışılarak,..oluşacak uygun sonuç dairesinde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hangi tarafa yükleneceğinin belirlenmesi…” gerektiği hükmü ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarih 2009/18-421 Esas – 2009/526 Karar sayılı ilamında yer alan “…dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, davadan sonra yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olamayacağından, dava davadan sonra yürürlüğe giren yasal değişiklik nedeniyle konusuz kalmışsa davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi..” gerektiği hükmü dikkate alınarak davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri verilmesine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yasa değişikliği nedeniyle davanın konusu kalmadığı anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 312,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 267,95 TL harcın talep halinde ve karar kesinleşince davacıya iadesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 33,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 721,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.725,00 TLmaktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
7-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince taraflara adesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2019

Katip …….
E-imzalıdır.

Hakim ……
E-imzalıdır.