Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/226 E. 2019/611 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/226
KARAR NO : 2019/611

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2018
KARAR TARİHİ : 26/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ..l..A.Ş., Avcılar …. Mah. …. ada, ….1 parselde kayıtlı ve Yönetim planına göre “….” adı ile anılan sitenin altındaki 22 adet bağımsız bölümden oluşan işyerlerini natamam ve boş olarak 04/02/2014 tarihinde …A.Ş. Ve teminatı ile … Ltd. Şti.’den satın aldığını, Davacıya ait olan D-2 Blok’ta bulunan …. nolu bağımsız bölümlerin 01/01/2017 tarihinden itibaren davalılar tarafından işgal edilerek kullanılmaya başlandığını, Davacı ….Kaymakamlığına yapıtığı 3091 sayılı yasa gereği vaki tecavüzün önlenmesi ve taşınmazdaki işgalcilerin taşınmazı boşaltmaları yönünde başvurusu kaymakamlık tarafından kabul edildiğini, ancak davalıların İstanbul …. İdare Mahkemesine yaptığı haksız ve mesnetsiz müracaat üzerine mahkemenin Kaymakamlık kararını durdurduğunu, bu yüzden haksız ve mesnetsiz el atmanın önlenmesi ve taşınmazın boş olarak teslimi ile 01.01.2017 tarihinden beri haksız ve sebepsiz kullanımları sebebiyle şimdilik 35.000-TL ecrimisilin ticari faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, müvekkili …’ın diğer müvekkil kurum … A.Ş.’nin hissedarlarından biri olduğunu, sırf tüzel kişinin hissedarı olması nedeniyle …’a karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, ikame edilen davanın iki şirket arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklandığını, tarafları şirket olan uyuşmazlıkta davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise dava konusu bağımsız bölümlerin fuzulen işgal edildiği iddiası mesnetsiz olduğunu, dava konusu taşınmazların zilyedinin müvekkil şirkete eski malik tarafından rızaen devredildiğini, taşınmazların davalı müvekkil şirkete devredilişi ariyet akdi şeklinde olup davacı tarafın ecrimisil talebinin gerekli şartların oluşmadığını ve hukuka aykırı olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
Dava, el atmanın önlenmesi, ecri misil davasıdır.
Davacı vekili ve davalılar vekili oturum arasında müştrek imzaladıkları 14/05/2019 tarihli dilekçeyle tarafların sulh olduklarından davacının davadan feragat ettiğini ve bu nedenle taraflar arasındaki sulhün tasdikine karar verilmesini istedikleri, bilahare de davalılar vekilinin sulh ve feragat yetkisi taşıyan vekaletname sunduğu, davacı vekilinin bu hususlarda yetki içeren vekaletnamesinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, 26/06/2019 tarihli son oturumda alınan imzalı beyanında tarafların sulh olmaları nedeniyle davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davanın feragatin gerçekleştiği safhaya göre alınması gereken 2/3 oranındaki 39,60 TL karar harcının alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/06/2019 10:50

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …