Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/220 E. 2020/768 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/220
KARAR NO : 2020/768

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/04/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin 29/07/2015 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığını ve bu toplantıda gıyabında hisse devrimin kabulüne ve müdürlük yetkisinin iptali yönünde karar alındığını, bu kararın iptali için İstanbul Anodolu …. ATM’nin … E sayılı dava dosyası ile dava açtığını ve mahkemece alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiğini, mahkemece yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmiş olmasına rağmen şirketin 15/01/2016 ve 14/05/2017 tarihlerinde iki adet genel kurul toplantısı daha yaptığını, toplantının mahkemece yok hükmünde olduğuna karar verilen hisse devir işlemine dayalı olarak yapılıp karar alındığını, 15/01/2016 tarihli genel kurulda şirket merkezinin değiştirilmesi kararı alındığını ve ayrıca müdürlük ve müşterek temsil yetkisine son verildiğini ve diğer şirket ortağına 10 yıl süre ile müdürlük yetkisi verildiğini, 14/05/2017 tarihli genel kurulda da yine adres değişikliği kararı alındığını, her iki genel kurulun da hukuksuz ve nisapsız toplandığını ve alınan kararların yok hükmünde bulunduğunu ileri sürerek ihtiyati tedbir ile 15/01/2016 ve 14/05/2017 tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile tescil ve ilanına, imza sürkülerleri ile verilen vekaletnamelerin iptaline, kiracılara yönelik icra takiplerinin yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekilinin, dava konusu genel kurul kararların ana sözleşmeye kanuna ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olmadığını, davacının beyanında geçen İstanbul Anodolu … ATM’nin … E sayılı dava dosyasında verilen kararın temyiz edildiğini ve kesinleşmediğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Dava, genel kurul kararının iptaline ilişkindir.
Taraflara dayanmış oldukları delillerinin dosyaya ibrası etmişlerdir
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı ve ekleri dosyaya celbedilmiştir. İncelenmesinde şirket sermayesinin 5.000.000,00 TL olduğu, şirket ortaklarının …. ve … olduğu görülmüştür.
Bakırköy … ATM’nin … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede dosyamız davacısı …’ın, dosyamız davalısı …. İnş. .. Ltd. Şti ile diğer davalı …’ya karşı açtığı alacağın temlikinin iptali davası olduğu, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … ATM’nin … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede asil davada davacının dosyamız davacısı …, davalının dosyamız davalısı … İnş. … Ltd. Şti olduğu, birleşen davanın davacılarının … ve … oldukları, davalısının dosyamız davalısı … İnş. … Ltd. Şti olduğu, her iki davada da dava konusunun 29/05/2014 tarihli genel kurul kararına yoklukla malul olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğu, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davada … yönünden davanın aktif husumet yokluğundan reddine, … yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anodolu …. ATM’nin …. Esas sayılı dava dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde davacının dosyamız davacısı …’ın davalısının dosyamız davalısı …. İnş. .. Ltd. Şti olduğu, dava konusunun 29/07/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebine ilişkin olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemece davacının usulüne uygun genel kurul toplantısına davet edilmediği, toplantıda TTK418/1.maddesinde belirlenen nisap bulunsa da şirket adresinin nakli konusunda nitelikli çoğunluk arandığını, davacının %50 paya sahip olması sebebiyle genel kurula katılması halinde oy nisabının sağlanamayacağı, bu sebeple genel kurulda alınan kararların iptali gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilldiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM …. HD’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile usulsüz tebligat nedeniyle mahkeme kararın kaldırılmasına karar verildiği, bu kez mahkemenin …. Esasında yapılan yargılamada aynı şekilde davanın kabulüne karar verildiği, bu kararında istinaf edilmesi üzerine bu kez İstanbul BAM …. HD’nin … Esas ve …. Karar sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dava konusu genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiği ve BAM kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dava dosyasına konu 15/01/2016 tarhli genel kurul kararları, daha önce İstanbul Anadolu … ATM’nin … E sayılı dosyasına konu 29/07/2015 tarihli genel kurul kararları hakkında verilecek karar ile bağlantılı olduğundan yukarıda belirtilen dosyanın sonucu beklenmiştir.
İş bu davada davalı şirketin 15/01/2016 ve 14/05/2017 tarihli genel kurullarında alınan kararların yok hükmünde olduklarının tespiti talep edilmektedir.
Bekletici mesele yapılan dosyada 29/07/2015 tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğuna karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. 29/07/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlar incelendiğinde birinci gündem maddesinde toplantı başkanlığına kayyum …’ın seçilmesine, gündemin ikince maddesinde; şirket ortakları olan ….. ve … 2.500.000,00 er TL tutarında pay sahibi iken şirket ortağı … hisselerinin 1.300.000,00 TL tutarındaki hissesinin diğer ortak ….’ya devrine ilişkin Büyükçekmece …. Noterliğinin 29/09/2014 tarihli …. yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesine göre yapılan devir işleminin Ticaret Sicil Müdürlüğüne tesciline karar verildiği, gündemin üçüncü maddesinde söz konusu hisse devrinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil işleminin kayyum … tarafından yürütülmesine, gündemin dördüncü maddesinde şirket ortağı ….’nun bir yıl süreyle münferitten şirketi temsil ve imza yetkilisi olarak atanmasına, gündemin beşinci maddesinde nisap yeterli olmadığı için adres naklinin daha sonra yapılmasına oy birliği ile karar verildiği, toplantıya kayyum …. ile ortak …’nun katıldığı anlaşılmıştır.
15/01/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlar incelendiğinde; birinci gündem maddesinde toplantı başkanlığına İbrahim Uğurlu’nun seçildiği, gündemin ikinci maddesinde, toplantı tutanaklarının imzalanması hususunda divan heyetine oy birliği ile yetki verildiği, gündemin üçüncü maddesinde adres nakli yapılabilmesi hususunda ortaklar kuruluna oy birliği ile yetki verildiği, gündemin dördüncü maddesinde eski müdürlerden …’ın müdürlük yetkisi ile müşterek imza yetkisinin iptaline karar verildiği, gündemin beşinci maddesinde şirket hisselerinin 3.800.000,00 TL’sinin ….’ya, 1.200.000,00 TL’sinin …’a ait olduğuna karar verildiği, gündemin altıncı maddesinde şirket müdürlüğüne 10 yıl müddet ile seçilen ….’nun münferit imza ve ilzama yetkili olduğunun karar verildiği, toplantıya İbrahim Uğurlu’nun katıldığı anlaşılmıştır.
14/05/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlar incelendiğinde; birinci gündem maddesinde toplantıyı …. ‘nun açtığı, gündemin ikince maddesinde toplantı tutanaklarının imzalanması hususunda divan heyetine oy birliği ile yetki verildiği, gündemin üçüncü maddesinde adres nakli yapılabilmesi hususunda yönetim kuruluna oy birliği ile yetki verilmesi ile şirket merkezinin “… ..” adresine, “… … ” adresine nakledilmesine karar verildiği, toplantıya İbrahim Uğurlu’nun katıldığı anlaşılmıştır.
Şirket ortakları olan …. ve … 2.500.000,00 er TL tutarında pay sahibi iken şirket ortağı … hisselerinin 1.300.000,00 TL tutarındaki hissesinin diğer ortak ….’ya devrine ilişkin Büyükçekmece …. Noterliğinin 29/09/2014 tarihli …. yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesi mevcuttur.
6102 sayılı TTK’nın 595. maddesi gereğince, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır ve devir bu onayla geçerli olur. Yine TTK’nın 595/son fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibariyle ortaklık devrinin gerçekleştiğinin kabulü gerekir.
TTK’nın 598/1. fıkrasında ” Esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulur.” anılan maddenin 2. fıkrasında da ”Başvurunun otuz gün içinde yapılmaması hâlinde, ayrılan ortak, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabilir. Bunun üzerine sicil müdürü, şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için süre verir.” hükmü düzenlenmiştir. Ayrıca, Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 36 ve 39. maddelerinde de belirtilen hususlara ilişkin hükümler bulunmaktadır.
Ancak, limited şirketteki hissesini noterden devreden davacının, hisse devrinin onaylandığına dair ortaklar kurulu kararı bulunmamaktadır.
29/07/2015 tarihli Genel Kurul toplantısı mahkemece atanan kayyım tarafından çağrı yapılarak toplanmıştır. Fakat bu genel kurul yapılırken davacı …’ın pay devri henüz onaylanmadığından, … o sırada hala %50 hisse sahibidir. .. toplantıya katılmamış, toplantıda alınan kararlar diğer ortak …’nun %50 hisse oranındaki oyuyla alınmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere 29/07/2015 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğu kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabittir. Bu durumda hisse devrinin onaylandığından bahsetmek mümkün değildir. Bu konuda alınan bir ortaklar kurulu kararı bulunmadığından davacının hali hazırda %50 hisse sahibi olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.
15/01/2016 ve 14/05/2017 tarihli genel kurullarda …. 3.800.000,00 hisse sahibi kabul edilerek toplantı ve oylamalar yapılmıştır. 29/07/2015 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğu kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit olduğundan, davacı bu toplantılarda %50 hisse ile temsil edilmesi gerekmekteydi. Halbuki davacının hissesi toplantılarda 2.500.000,00 TL değil 1.200.000,00 TL bedelli olarak geçmiştir.
Dava konusu 2 adet genel kurul için yapılan 29/12/2015 tarihli çağrıda gündemde esas sermayenin arttırılması ve 24/04/2017 tarihli çağrı da ise gündemde şirket merkezinin değişikliği bulunmaktadır. Ayrıca her ne kadar taraflar %50 şer paya sahip ve TTK 418/1 madde gereğince toplantı nisabının %25 pay sahipleri ile mümkün ise de şirket adresinin nakli konusunda genel kurulda karar alındığı, bunun için esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunmasının gerektiği; genel kurulda alınan diğer kararlar için genel yeter sayı olan salt çoğunluğun oyu gerekirken davacının %50 pay sahibi olduğu nazara alındığında toplantıya katılabilmesi ve olumsuz oy kullanması halinde TTK’nın 589 ve 621 maddelerinde öngörülen nisaplara göre genel kurulda hiçbir kararda yeterli oy nisabının sağlanamayacağı anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 29/07/2015 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğu kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit olduğundan, bu toplantıda davacının hisse devrinin ortaklar kurulu kararı ile onanmasına ilişkin karar yoklukla malul olup hisse devrinin gerçekleşmediği, sonrasında yapılan 15/01/2016 ve 14/05/2017 tarihli genel kurullarda davacının hisse değeri ve oy oranı devir gerçekleşmiş gibi hesaplanarak, toplantılara davet, katılım ve oylama yapıldığından ve davacının hisse oranının %50 olduğu da nazara alındığında 5/01/2016 ve 14/05/2017 tarihli genel kurullarda alınan kararların yok hükmünde olduğunun kabulüne karar verilmiş, davacı tarafça bu toplantılarda verilen temsil yetkisine dayanılarak imza sürkülerleri ile verilen vekaletnamelerin iptali talep edilmişse de; Genel Kurulu Kararlarının hükümsüzlüğü veya iptali davalarında yalnızca bu yönde karar verilebileceği, mahkemece şirket iradesinin yerine geçilerek feri işlemler konusunda karar verilemeyeceği, ayrıca üçüncü kişiler yönünden iyi niyetli işlemlere etkisinin de ayrıca değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla bu taleplerin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı şirketin 15/01/2016 ve 14/05/2017 tarihinde yapılan Genel Kurullarında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine,
2-Davacı tarafın diğer taleplerinin reddine,
3-Alınması gereken 54,40-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,00-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç giderleri toplamı 88,80-TL ile posta müzekkere giderleri 127,50-TL olmak üzere toplam 216,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı asil … ile davalı vekili Av. …’ın yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır