Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/219 E. 2020/388 K. 07.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/219 Esas
KARAR NO : 2020/388

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2019
KARAR TARİHİ : 07/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin … isimli sesli ve görüntülü diaftm ürünlerinin iıjıalmİ yapmakta olduğunu, ticari alacağına karşılık … …. Şubesinden verilme, 25. 11.2017 keşide tarihli, …. seri numaralı ve 62.900,00 TL bedelli çeki ahzettiğini ancak şir|tet personelince çekin takvime yanlış kaydı sebebiyle vadesinde çekin bankaya ibrazının unutulduğunu, Davalının çekin keşidecisi olduğunu, davalının bu çekin bedelinden TTfcC 732. maddesi hükümleri dairesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine 30-11.2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını ancak itiraz jüzerine takibin durduğunu, Davalının itirazının haksız olduğunu, davalının çek bedelinin ödenmesinden sorumlu olduğunu, belirlilen nedenlerle davalının itirazının iptali ile itirazı haksız Olduğundan çek bedelinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilpıesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle Davanın kabulü ile 62.900.00 TL için itirazın iptali ile takibin devamını Davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini Sayın Mahkemeden arz vc talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin usul ve kanuna aykırı olmakla reddi gerektiği kanaatinde olduklarını, icra takibi konusu çekin incelendiğinde, keşide tarihinin 25.ll.20l’r olduğunu, icra takibinin ise 2019 yılı olduğunu, dolayısıyla ortada zamanaşımına uğramış vç bankaya ibraz edilmemiş bir çek sebebiyle açılmış kanunsuz bir dava mevcut olduğunu, dava konusu çekin müvekkil tarafından lehtara daire satışı karşılığında verildiğini, lehtarm müvekkile dairesini vermediğini ve buna rağmen çeki tedavüle çıkardığımı, yine de çekin vade günü olan 25 A 1.2017 tarihinde çek bedelinin hazır bulundurulduğunu, davacı açısından bankaya ibraz edilmeyen çekin delil başlangıcı niteli jinde olduğunu, lâkin müvekkil ile davacı arasında hiçbir ticari ilişki olmaması sebebiyle mü ekkil açısından doğmuş ve muaccel olmuş bir alacakta söz konusu olmadığını, Davacı tarafça işbu çekin ne sebeple alındığı, çek bedeline konu işlem ve de müvekkilden sonraki cirantalara neden gidilmediği yönünde davacı tarafça htçbîr açıklamada bulunulmadığını, müvekkilin dava konusu çek vc buna ck olarak diğer çeklerin bedellerini lehtara ödediğini, lakın anlaşma karşılığı olan daireyi lehtardan almadığını, müvekkil açısından borca konu edimin karşılığı alınamadığı gibi davacı açısından da konusu belli olmayan bir alacak sebebiyle kötü niyetli icra takibi başlatıldığını ifade etmiştir.
21/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporuna göre
Dava konusunun, davacının davalı tarafından keşide edilmiş ve süresind^ bankaya ibrazı unutulmuş çek bedelinin tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali Şilebinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Takıp dosyası, davacıya ait ticari defterler ile belgeler vc dosya muht
yapılan incelemeler nc tice sinde, tarafımıza tevdi edilen görev çerçevesinde yapılan tespit ve değerlendirmeler aşağıdaki gibi ar? edilmiştir. Davalı taraf ticari defterler incelenmek üzere ibraz etmemiştir.
4.1. Bakırköy … İcra Mudürlüfeu’nün…. E. Sayılı Dosyası
Havacı alacaklı … ELEKTRONİK AŞ. davalı borçlu ….- … aleyhine 11.01.2019 tarihinde 62.900,00 TL asıl alacak ve 8.770,67 TL İŞLEMİŞ FAİZ üzerinden 25.11.2017 keşide tarihli çeke dayalı icra takibi açmış ve takip tarihinden itibaren de faiz talebinde bulunmuştur. Davalı borçlu ödeme emrine borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmiş 23.01.2019 tarihinde takip durmuştur. Takip dosyasında borçlunun tememide düşürüldüğüne dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. Borçlu alacaklı tarafa borcu olmadığını ifade etmiştir. Borçlunun yapmış olduğu itiraz üzerine takip durmuştur.

4.2.2. Davacının Ticari Defterleri Üzerinde Yanılan Tespitler
Davacının incelenen ticari defterlerinde davacı Üc davalı arasında ticari ilişki bulunmadığı, takibe ve davaya konu olan çekin davacının ticari ilişki içinde bulı vc söz konusu çckİ davacıya ciro eden … ELEKTRİK TİC. VE SAN. LTD davacıya verildiği anlaşılmıştır. Davacı ciranta ile ticari ilişkisini ispat etmek kayıtlarının yanında düzenlenen son 7 faturayı ibraz etmiştir. Faturalarda maîlarfc teslim eden ve teslim alan kısmında imzalar yer almaktadır ayrıca faturalar açık fatura ola ak tabir edilen türdendir. Ayrıca aralarında bulunan alım satım sözleşmesi de iki taraf arasınd gerçekliğini ispatlar niteliktedir.
Davacının çekin cirantası … ELEKTRİK TİC. VE SAN. LTD. ŞTf. ile arasındaki 2017 vc 2018 yılı cari hesap hareketleri aşağıdaki gibi tespit edilmiştir. 
Dava dosyasında davacı ve davalı arasında yapılmış bir alım-satım sözleşmesi ya da cari hesap sözleşmesine rastlanmamıştır. Davacı ve davalının arasında ticari ilişki yı da borç alacak ilişkisi bulunmadığı dosyanın, davacının defter-belge ve kayıtlarının incelenmesinden anlaşılmıştır.
Davacının dava konusu çeki kendisine ciro eden … ELEKTRtK LTD. ŞTİ. ile olan hesap hareketlerini J20-Alicılar hesap kodunda Türk Lirası etmekte olduğu görülmüştür. Davacı ile ciranta arasındaki ilişkinin önceki geldiği, davacı tarafın ciranta … ELEKTRİK TİC. Vfc SAN. LTD, ŞTİ. faturaları 20 İ 7-2018 yılı yevmiye deflerine kaydettiği, …. ELEKTRİK TİC. ŞTİ.’nin faturalara karşılık çekle ödemeler yaptığı, tahsilatların davacı tarafı kaydedildiği tespit edilmiştir Davacı ile ciranta arasında sürekli bir ticari ilişi cirantanın davacıya mal alımı için verilen ve piyasada bağlantı çeki olarak niteliğinde çekler verdiği, dava konusu çekin davacı tarafından tahsilat makbuz tarihinde alındığı ve 10.10.2017 tarihinde kayıtlara alındığı, ancak çekin keşide tarihinde 1 yıl sonra 27.11.2018 tarihinde çekin iade edildiğine dair kayıt at kayıtlarda borçlandınldığı tespit edilmiştir.
Davacı ile çeki ciro eden … ELEKTRİK TİC. VE SAN. LTD. ve 2018 yıllarındaki hesap hareketleri aşağıdaki gibidir.
…..
Davacının ticari defterlerine göre; davacının çeki ciro eden … ELEF SAN. LTD. ŞTİ.’ne 2017 ve 2018 yıllarında satış yaptığı, ciro edenin alışların; avans niteliğinde çekler verdiği, dava konusu çekin davacı tarafından tahsilat makbuzu ile 31.07.2017 tarihinde alındığı ve 10.10.2017 tarihinde kayıtlara alındığa ancak çek 25.11.2017 tarihinden 1 yıl sonra 27.11.2018 tarihinde çekin iade edildiğine da ciro edenin kayıtlarda borçlandırıldığı tespit edilmiştir.
Neticelen davacının ticari defterlerine göre; davalı ile aralarında borç ala ticari bir ilişki bulunmadığı, davacının takibe ve davaya konu olan çeki vukaıjı ilişkiye yer verilen çeki ciro eden … KI.LKTRİK TİC. VK SAN. LTD. aralarında sürekli bir cari hesap ilişkisi bulunması sebebiyle çekin verilmesinin ilişkiden kaynakladığı sonucuna varılmıştır.
….
S. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
a-) Dava konusunun, davacının davalı tarafından keşide edilmiş ve sü ibrazı unutulmuş çek bedelinin tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirafın ibaret olduğu,
b-) Davacı 6102 sayılı TTK. M.64/3, VUK. M. 182 uyarınca tutuşma Yevmiye ve Kebir Defterlerini incelemeye ibraz etmiştir. Davacının 2017,201 î ticari defterleri ile ilgili olarak davacının 2017, 2018 ve 2019 yılları defter kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, defterlerin E-Defter berattannın alındığı, bu itibarla HMK 222. Md. Vc 6102 sayılı TTK. Md, 64/3 g haliyle davacının 2017, 2018 ve 2019 yılları defterlerinin lehine delil o bulunduğu,
c-) Davalı ticari defter ve belgelerinin incelemeye ibraz etmediği davalı ticari defter ve belgeleri üzerinden gerekli tespit, karşılaştırma yapılamadığı, 
d-) Davacının incelenen ticari denerlerinde davacı ile davalı arası bulunmadığı, takibe ve davaya konu olan çekin davacının ticari ilişki içinde bulı ve süz konusu çeki davacıya ciro eden … ELEKTRİK TİC. VE SAN. LTD davacıya verildiği, davacının ciranta ile olan ticari ilişkisinin defler kayıtlarından irsaliyeli faturalardan da anlaşıldığı, düzenlenen son 7 irsaliye]i faturanın ibraz faturalarda mallan teslim eden ve teslim alan kısmında imzalar yer aldığı, faturaların açık fatura olarak tabir edilen türden olduğu ve ayrıca aralarında bul sözleşmesinin de iki taraf arasında ticari ilişkinin gerçekliğini ispatlar nitelikte olti
e-) Davacı ile ciranta … ELEKTRİK TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. ara^ ticari ilişki bulunduğu ve cirantanın davacıya mal alımı için verilen ve piyasa olarak adlandırılan avans niteliğinde çekler verdiği, dava konusu çekin davacı makbuzu ile 31.07.2017 tarihinde alındığı ve 10.10.2017 tarihinde kayıtlara ancak çekin keşide tarihi 25.11.2017 tarihinden 1 yıl sonra 27.11.2018 tarihindi dair kayıt atılarak cirantanın kayıtlarda borçlandınIdığı, özetle çekin davı defterlerinde kayıtlı olduğu*
f-) Davacının tieari defterlerine göre; davalı ile aralarında borç alac ticari bir İlişki bulunmadığı, davacının takibe ve davaya konu olan 62.900,0( yukarıda aralarındaki ilişkiye yer verilen çeki ciro eden … ELEKTRİK TİC. ŞTİ/den aldığı ve aralarında sürekli bir cari hesap ilişkisi bulunması sebebiyle ç mutad bir ticari ilişkiden kaynakladığı, yani çekin ticari mal alım-satımı sebel borcuna karşılık kayda alındığı,
g-) Savın Mahkeme tarafından çekin basıldığı ilgili bankadan celp edilen yazıda ‘’Davalı tarafından keşide edilip ciro silsilesi içerisinde … ELEKTRİK TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. tarafından davacıya ciro edilen 27.11.2017 tarihli 6949970 seri numaralı çekin …. TC. kimlik numaralı Avni YILDIRIM adına hesapta ibraz edilmemiş cek olarak kayıtlı olduğu’’ bilgisine yer verildiği, bu durumun çekin bedelinin davacı tarafından talep edilmediği ve davalı tarafından da ödenmediğini gösterdiği,
b-) Çekin bedelinin davalı tarafından ödenmediği hususunun dikkate a ınarak sebepsiz zenginleşme hususundaki takdirin Sayın Mahkemede olduğu,
c~) Davacının davaya konu ettiği tutara ilişkin işlemiş faiz lâlebinde bu unduğunun icra dosyasından anlaşıldığı. Davacının dava dilekçesinde ayrıca faiz talebinin bulı nmadığı, Sayın Mahkemenin davacıyı haklı bulması ve işlemiş faiz talebini uygun görmesi durumunda yukarıda yer alan oranlarda temerrüt faizi uygulanmasının yerinde olacağı,
g-) Davacı ve davalı tarafın Ba-Bs formlarının ikmal edildiği ancak araflar arasında ticari ilişki, alım satım ilişkisi bulunmadığı İçin bu hususla tarafımızca değerlendirme yapılmadığı,
j-) Neticeten davacının incelenen ticari defterlerine göre davacı ile dava ı arasında ticari ilişki bulunmadığı, takibe ve davaya konu olan 62.900,00 TL bedelli çekin dava ıının ticari İlişki içinde bulunduğu anlaşılan ve söz konulu çeki davacıya ciro eden … ELEKTRİK TİC. VE SAN. LTD. ŞTl. tarafından davacıya verildiği, çekin davacının defter kayıtlarında yer aldığı, yine dosyada yer alan ve ilgili banka tarafından gönderilen yazıdan anlaşılacağı üzere çek bedelinin davacı tarafından süresinde talep edilmediği ve davalı tarafça çek bedelinin ödenmediği yönünde rapor tanzim edilmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Davas süresinde ibraz edilmeyen 63.900,00 TL bedelli çekin davacı tarafça 63.900,00 TL asıl alacak 8.770,67 TL işlemiş faiz toplamı 71.670,67 TL üzerinden Bakırköy …. İcra Dairesinin …. E. Sayılı icra takibine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İş bu dava TTK 732. Maddesi hükümleri uyarınca açılan sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davalının borcu olmadığı çek üzerinde tahrifat yapıldığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde ve dava değeri 63.900,00 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
TEB kapalıçarşı şubesi tarafından verilen çekin bankaya yazılan müzekkere uyarınca ibraz edilmediğinin anlaşıldığı ,
İcra takibine konu çek incelendiğinde davalının son lehtar olduğu ,çekin ön yüzünde lehtar kısmında yapılan düzeltmenin keşideci davalı tarafından paraflandığı bu hali ile davalının tahrifat iddiasının kötü niyetli olduğu,
Davalının 28/01/2020 havale tarihli dilekçesi ile söz konusu çeki kabul ederek ancak lehtara karşı bedelsizlik savında bulunduğu , çekin daire karşılığı verildiği ancak dairesini alamadığını beyan ederek;
Davalının sunmuş olduğu sözleşme incelendiğinde dava konusu çeke ilişkin bilgi yer almadığı gibi çekin karşılığını ödediğine dair belge de ibraz etmemiştir.
Davalının defter ve belgelerini ibrazdan kaçındığı ,davacı yan ticari defter ve belgelerine göre ; çeki ciro eden … ELEF SAN. LTD. ŞTİ.’ne 2017 ve 2018 yıllarında satış yaptığı, ciro edenin alışların; avans niteliğinde çekler verdiği, dava konusu çekin davacı tarafından tahsilat makbuzu ile 31.07.2017 tarihinde alındığı ve 10.10.2017 tarihinde kayıtlara alındığa ancak çek 25.11.2017 tarihinden 1 yıl sonra 27.11.2018 tarihinde çekin iade edildiğine da ciro edenin kayıtlarda borçlandırıldığının anlaşıldığı,

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1185
KARAR NO : 2018/49


…..
Kambiyo senedinin düzenlendiği hallerde, taraflar arasında kural olarak iki ayrı borç ilişkisi meydana gelmektedir. Bu durumda hem kambiyo münasebetine hem de asıl borç ilişkisine dayalı olarak talepte bulunulabilecektir. Asıl borç ilişkisine dayalı olarak talepte bulunabilmek, ancak doğrudan doğruya münasebette bulunanlar arasında, yani ciro yoluyla henüz devredilmemiş poliçelerde mümkündür. İşte her zaman asıl borç ilişkisine dayanmak suretiyle alacağın tahsilinin mümkün olmadığı göz önünde tutularak kambiyo senetleri hukukunun sertliğini yumuşatabilmek amacıyla hamile sebepsiz iktisap davası açabilme imkanı tanınmıştır (ÖZTAN Fırat, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. B., Ankara 1997, s. 904).
Kambiyo senetleri hukukuna dayanan sebepsiz zenginleşme davası, Borçlar Hukuku’nun sebepsiz iktisap davasından farklı bir davadır ve TBK’da düzenlenen sebepsiz iktisap davasının bir türü değildir. Sebepsiz zenginleşme talebi hukuki nitelikçe, poliçeden doğan hakkın, bunun korunması ve/veya kullanılması için gereken işlemlerin yapılmaması nedeniyle düştüğü (TTK m. 730) veya zamanaşımına uğradığı (TTK m. 749) hallerde, senet borçlusu nezdinde oluşan sebepsiz zenginleşmeye yönelik olarak, poliçe alacağını elde edemeyen ve bu nedenle malvarlığında hakkaniyete aykırı bir değer kaybı oluşan hâmile, yine poliçe hukuku tarafından tanınmış olan yeni bir haktır. Bu anlamda TTK’nın 732. maddesinde işaret olunan zenginleşme aslında Kanun’un bir hükmüne dayanmakta olup Borçlar Kanununda düzenlenen sebepsiz zenginleşmedeki başkasının zararına sebepsiz zenginleşenin bu zenginleşmesinin haklı bir sebebe dayanmaması şartından ayrılmaktadır.
TTK’nın 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hâmilin hakkı koruyucu işlemleri yapmamış olması yani müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Bunun yanında keşidecinin, muhatabın, kabul edenin, ikametgahlı poliçeyi ödeyecek olanın zenginleşmiş olması da gerekmektedir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hâmile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir (ÖZTAN, a.g.e., s. 911-926; BOZGEYİK Hayri, “Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme”, AÜEHFD, C. VII, S. 1-2, Haziran – 2003, s. 589 vd.).
İspat yükü bakımından TTK’nın 732. maddesinin 4. fıkrasında açıkça ispat külfetinin sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene ait olduğu belirtilmiştir. Diğer bir deyişle keşideci, sebepsiz zenginleşmediğini ya da senet bedelini cirantalardan birine veya hâmile ödediğine ilişkin bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hâmilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu nedenle keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir.
Zamanaşımı süresi ise, müracaat hakkının TTK’nın 730. maddesine göre düştüğü veya borçlunun 749. maddesine göre zamanaşımı defini dermeyan edebilme hakkının doğduğu tarihten başlayarak 1 yıldır (TTK m. 732/4).
TTK’nın 732. maddesinde açıkça sebepsiz zenginleşme davasının davacı alacaklı tarafını hamil, davalı borçlu tarafını ise keşideci, kabul etmiş muhatap, ikametgahlı poliçelerde poliçeyi ödeyecek olan, hesaba çekilen poliçelerde ise hesabına poliçe keşide edilen şahıs olarak sınırlı sayıda tespit edilmiştir.
Yeri gelmişken somut olayda lehtar tarafından keşideciye karşı davanın açılmış olması ve doktrin ve yargı içtihatlarındaki farklı görüşler nedeni ile davacı olabilecek hamile değinmekte yarar bulunmaktadır.
Kambiyo senetlerinde sebepsiz zenginleşme davasını, zamanaşımının gerçekleştiği ya da hakkı koruyucu işlemlerin yapılmaması sebebiyle müracaat hakkının yitirildiği anda kural olarak poliçe üzerinde maddi hukuk açısından hak sahibi olan meşru hamilin ikame edebilmesi hem doktrinde hem de Yargıtay kararlarında baskın surette kabul gören bir görüştür. Dar anlamda hamil kavramı ise, ciro yoluyla tedavül etmemiş senetlerde senedin lehdarı, ciro yoluyla tedavül etmiş senetlerde ise senedi vadesi geldiğinde ya da senet vadesinden sonra ciro edilse de ödenmeme protestosundan, ödenmeme protestosundan muaf tutulmuş senetlerde protesto keşidesi için muayyen olan süreden önce yapılan en son ciro neticesinde elinde bulunduran poliçe alacaklısı olarak tanımlanabilir (YASAN Mustafa, Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, Doktora Tezi, İstanbul 2007, s. 133).
6098 sayılı TBK’nın 133. maddesinin 2. fıkrasına göre kambiyo senedinin düzenlenmesi kural olarak tecdidi tazammun etmeyeceği, bir başka ifadeyle, kambiyo taahhüdünde bulunulması temel borç ilişkisinin varlığını sona erdirmeyeceği için hamil açısından kambiyo senedinden kaynaklanan talep hakkı ile temel borç ilişkisinden kaynaklanan talep hakkının yarışması söz konusu olacaktır. Kambiyo senedindeki alacağını kaybeden hamil, TBK 133/2. maddesinde kural gereği borcun tecdit edilmediği hallerde hakkını elde edebilmek için, temel borç ilişkisinden de yararlanabilmektedir ve bu durumda, temel borç ilişkisi ile sebepsiz zenginleşme müesseseleri birbiriyle yarışan taleplerdir (YHGK., 22.02.1984 T. 1981/11-716 E. 141 K., bkz. YKD., Ağustos 1984, s.1155; ÖZTAN, a.g.e., s. 912).
Hamilin doğrudan doğruya borç ilişkisi içerisinde olacağı kişi ise tedavül etmemiş yani ciro yoluyla henüz devredilmemiş poliçelerde keşidecinin bizzat kendisidir ki burada hamil lehdardır. Bu anlamda ciro yolu ile tedavül etmemiş senetlerde hamil/lehtar da TBK’nın 133/2. maddesi uyarınca asıl borç ilişkisinden kaynaklı talep hakkını yitirmediği hallerde hem asıl borç ilişkisine dayalı olarak hem de TTK’nın 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükmüne dayalı olarak talepte bulunabilir (YHGK., 13.11.1974 T. 1973/641 E. 1185 K., Bkz. YKD., Temmuz 1975, s. 16). …”

Yukarıda anılan içtihat ve yasal düzenlemeler uyarınca dava konusu uyuşmazlığı ele aldığımızda ,davacının lehtar/hamil sıfatına haiz olduğu davalı keşidecinin iş bu çekten dolayı ödeme yaptığını hali ile sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği davacı yan 31/12/2018 tarihinde takip başlattığı müracaat hakkı düşen çekin vadesinin de 25/11/2017 olduğu nazara alındığında zamanaşımı dolmadığı gibi dava dilkçesinden davacının TBK 732 m. hükümleri çerçevesinde talepte bulunduğu ve talebinde haklı olduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin …. E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak 62.900,00 TL üzerinden iptaline,
3-Hüküm altına alınan asıl alacak ( 62.900,00 TL) üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4- 492 Sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.296,69-TL karar harcı peşin alınan 715,83- TL harcın mahsubu ile 3.553,86- TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 6,40- TL vekalet harcı ve 715,83 TL peşin harç olmak üzere 766,63-TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere,bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 775,70- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 8.977,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.