Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/205 E. 2021/795 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/205 Esas
KARAR NO : 2021/795

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıya takibe konu olan faturalardaki hizmetlerin verildiğini, faturaların davalı tarafından kabul edildiği, ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Büyükçekmece .. . İcra Dairesi … E sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, ancak davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu, sonuç olarak huzurdaki davanın açıldığını, Büyükçekmece …. İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın kaldırılmasını, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itirazı nedeniyle, en az “440 İcra İnkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Yargılama sırasında davacının alacağı …’a temlik edilmiş ve alacağı temlik alan … davaya müdahil olmuştur.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu icra takibini bir kısım faturalara dayandırdığını, ancak faturanın tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamayacağını, öncelikle davacının anılan bu faturaların taraflarına teslim edildiğini ispatlaması gerektiğini, ayrıca borcu kabul etmemekle birlikte taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkiden kaynaklanan borç durumu mevcut olsa bile bu borcun muaccel bir olarak değerlendirilemeyeceğini, ayrıca borçlunun temerrüdü için alacaklının ayrıca ihtarda bulunması gerektiğini, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddedilmesini, karşı taraf alacağının %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesinin, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında davalıya verilen hizmet karşılığı düzenlenen fatura karşılığında alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 71.812,31 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların BA ve BS formları dosyaya celbedilerek incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 28/02/2020 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; dava dosyası ve inceleme günü davacı tarafın sunduğu; ticari defter, belgeleri ile muhasebe hesap ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davacı taraf ticari defterlerinin, HMK 222/2 maddesine göre delil teşkil ettiğini, 14.01.2020 tarihli Duruşma tutanağının 2 maddesinde: “Taraf ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmeleri konusunda ihtarın yapıldığı, ancak inceleme günü davalı şirketin ticari defter ve belgelerini mahkemeye ibraz etmediğini, Büyükçekmece … . İcra Dairesi … Esas sayılı ödeme emrine; davalı şirket vekili tarafından muhasebe kayıtlarına böyle bir borcun görünmediğini beyan ederek takibi durduğunu, davacı ticari defterleri ile muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 30.09.2018 tarihinde (ödeme emri tarihinde), davacının davalıdan, 126.911,43.-TL alacağının olduğunu, ancak ödeme emrinde davacı talebinin 70.181,40.-TL asıl alacak 1.630,91.-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 71.812,31.-TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan irsaliyeli faturaların davalıya teslim ve tebliğ edildiğine dair bir belgenin dosyada bulunmadığını, Esenyurt Vergi Dairesi tarafından mahkemenize gönderilen; davacı ile ilgili Bs formunun 2. Satırında, davacının davalıya 2018 Hesap dönemi içerisinden KDV hariç 5.000,00.-TL üzeri toplam 6 adet belge karşılığı KDV hariç 185.542,00.-TL mal/hizmet sattığını beyan ettiğini, Esenyurt Vergi Dairesi tarafından mahkemenize gönderilen; davalı ile ilgili Ba formunun 44. Satırında, davalının davacıdan 2018 Hesap dönemi içerisinden KDV hariç 5.000,00.-TL üzeri toplam 5 adet belge karşılığı KDV hariç 129.052,00.-TL mal/hizmet aldığını beyan ettiğini, davalının davacının kendisine düzenlediği, KDV hariç 185.542,00-129.052,00-56.490,00.-TL mal/hizmeti alışlarında beyan etmediğini, yani muhasebe hesap ve kayıtlarına almadığı, … tevkifatlı KDV birlikte bu tutarın 56.490,00×1,18/10— 1.016,82456.490,00—57.506,82.-TL olduğunu, davacı tarafından tüm mal/hizmeti davalıya verdiğinin ispat edilmesi halinde, davalıdan 70.181,40.-TL asıl alacağının olduğunu, davalının 31.10.2018 tarihinde davacıya 7.000,00.-TL daha ödeme yaptığını, davacının asıl alacağının 70.181,40-7.000,00— 63.181,40.-TL kaldığını, aksi halde; davalının davacıdan mal/hizmet alımını beyan etmediği 57.506,82.-TL bedelin düşülmesi halinde davacının davalıdan 63.181,40-57.506,82—5.674,58.-TL alacağının olduğunu, TBK 117. Maddesine göre dosyada herhangi bir ihtarın olmadığını, bu durumda davacının, ödeme emrinde davalıdan temerrüt faizi isteyemeyeceğini, kanaatini bildirmiş, bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 25/09/2020 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; dava dosyası ve inceleme günü davacı taraf’ın sunduğu; ticari defter, belgeleri ile muhasebe hesap ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde: davacı Taraf ticari defterlerinin, HİMK 222/2 maddesine göre delil teşkil ettiğini, 14.01.2020 tarihli Duruşma tutanağınm 2 maddesinde: “Taraf ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmeleri konusunda ihtarın yapıldığını, ancak inceleme günü davalı şirketin ticari defter ve belgelerini mahkemeye ibraz etmediğini, davacı ticari defterleri ile muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 30.09.2018 tarihinde (ödeme emri tarihinde), davacının davalıdan, 126.911,43.-TL alacağının olduğu, ancak ödeme emrinde davacı talebinin 70.181,40.-TL asıl alacak 1.630.91.-TI. temerrüt faizi olmak üzere toplam 71.812,31.-TI. ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından 2018 Hesap döneminde davalı adına düzenlenen tüm irsaliyeli Taturaları; davalıya gerek mutabakat gerek davalı muhasebe(inovapac.com.tr e-mail adresine bildirerek tebliğ ettiğini, davacının davalıdan 70.181,40.-1L asıl alacağının olduğu, davalının 31.10.2018 tarihinde davacıya 7.000,00.-7L daha ödeme yaptığını, davacının asıl alacağının 70.181,40-7.000,00—63.181.,40.-TL kaldığını, TBK 117. Maddesine göre dosyada herhangi bir ihtarın olmadığını, bu durumda davacının, ödeme emrinde davalıdan temerrüt faizi işleyemeyeceğini kanaati bildirilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalı tarafa dava konusu faturalardaki hizmeti verdiğini, ancak davalı tarafından bu kumaş bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde ve tarafların BA ve BS formları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davalı taraf ticari defterlerini inceleme için sunmamıştır. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriği ve BA ve BS formları ile sabittir. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının 2018 yılında davalıya 126.911,43-TL hizmet verdiği, ancak davacının BS formlarında 185.542,00-TL hizmet verdiği beyan edilmiştir. Davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar incelemeye sunulmamış ve davalının incelenen BA formlarında davacıdan 2018 yılında 129.052,00-TL hizmet aldığı ve bunu beyan etmekle hizmeti aldığı hususu tespit edilmiş ve davacı tarafından hizmetin verildiği ispatlanmıştır. Davalı tarafça bu hususun aksi ispat edilmemiştir. Davacı tarafından irsaliye faturalarının davalı tarafa mail yoluyla bildirildiğine ve kargo yolu ile davalı tarafa gönderildiğine ilişkin belgeler dosyaya sunulmuştur. Tarafların BA ve BS formları ile davacının davalıdan 126.911,43-TL alacağının olduğu davacı tarafça ispatlanmış ve davalı tarafından ödemeye ilişkin ispat külfeti yerine getirilmemiştir. Davalı tarafça ödeme emrinin tebliğinden itibaren davacıya 7.000,00-TL ödeme yapılmış ve davacı tarafça bu ödeme mahsup edilerek dava açılmadığından ve bu kısma ilişkin hukuki yararı bulunmadığından açılan davanın talebi dikkate alınarak kısmen kabulüne, takipten önce davalı taraf temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davacının alacağının davacının ticari defter ve belgeler, faturalar ve BA ve BS formları ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ İLE;
Davalı borçlunun Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 63.181,40-TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafça takibe konulan asıl alacağın 70.181,40-TL olduğu ve takip sırasında yapılan 7.000,00-TL mahsup edilerek Mahkememizce karar verildiğinden ve alacak likit olduğundan 70.181,40-TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 4.315,92.-TL nisbi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 826,22.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.489,70.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.013,58.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini davada vekil olarak temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı, 826,22.-TL peşin harç olmak üzere toplam 862,12.-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 643,36.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.