Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/180 E. 2019/340 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/180
KARAR NO : 2019/340

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2019
KARAR TARİHİ : 20/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vasi …, babası … ‘ün 19.01.2018 gecesi …..Otel içerisindeki…. Balık restoranında, dayısı ……. ile casino / kumarhaneci müşteri avcısı görevlisi takma adı ……olan ….. ve diğer müşteri avcısı görevlisi takma adı …. olarak bilinen ve gerçek adını bilinmeyen kişiler ile bir yemek ile yediklerini, 13.04.2018 tarihinde babasının kendisine kumarcıların bana zarar vereceği şeklindeki söylemi sebebiyle Bakırköy Cumhuriyet Savcılığının …. sayılı soruştunma numarası ile suç duyurusunda bulunduğunu, yemek sonrasında takma adı ….. olan polis kayıtlarında kumar konusunda kaydı bulunan….. ’ın yönettiği casino / kumarhanede kumar oynandığını, dava konusu olan senet veya senetlerin burada imzalandığını, babasının ….. bank hesabınan 20.01.2018 gününe bağlayan gecede saat 02:17 ‘de 10.000,00 TL, saat 02:23 ‘te 10.000,00 TL, saat 02:28 ‘de 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 25.000,00 TL ‘nin ….. adına (Takma adı ….. Olan…..’ ın müdürü olduğu şahsi şirketi) kredi kartından paralar çekildiğini, 22/01/2018 tarihinde yine babasının …….bank hesabından 23.000,00 TL nin … Otomotiv hesabına aktarıldığını, polis ifadesinde … ‘ın babamın sürekli alkol aldığını, alkollü gezdiğini, değişik yerlerde kumar oynadığını, kendisine elden nakit olarak üç parça olmak üzere toplamda 400.000,00 TL para verdiğini, bu nedenle aramazdı 400.000,00 TL tutarında senet yaptıklarını beyan ettiğini, davalının bu ifadesinin doğruyu yansıtmadığını, ayrıca babası ve dayısı …….’ ın haricindeki adı geçen kişilerin kumarhane gurubunun yöneticisi, işletmecisi, müşteri avcısı olduğu ifadede belirtilen ve polisinde gittiği yerin CASİNO / KUMARHANE olduğu ve bu yere müşteri toplamak için mesajlar atıldığı ve müşteri avcısı olan kişilerin babasını bu tuzağın içine çekebilmek için her türlü yöntemi denediklerini, o gece kumar karşılığı olarak babasından 48.000.- TL toplam para ve 400.000.- TL ‘de dava konusu olan senet veya başkaca da senetler alınmış olduğunu, babasının Bakırköy ….. Sulh Hukuk Mahkemesinin …..E- …. K.sayılı kararı ve 26.11.2018 tarihli KESİNLEŞME ŞERHİ ile kısıtlanmış olduğunu, babasının kısıtlanması için 2016 yılında dava açıldığını, kararın 26.11.2018 tarihinde kesinleşerek babasının kısıtlandığını, konu edilen senedin de VESAYET DAVASI devamı sürecinde babası tarafından oynadığı kumar ile ilgili verilmiş veya verildiği iddia edilen senet veya sedeflerdin biri olduğunu, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, dava konusu senet ile ilgili olarak babasının bir çok gayrimenkullerine hacizler koyulduğunu, bu gayrimenkullerin mevcut takibin çok çok üzerinde bir değerde olan gayri menkuller olduğunu, bu nedenlerle EKSİK BORÇ nedeni ile ve mahkemenizce re’sen dikkate alınacak sair sebeplerle talebimizin kabulü ile ÖNCELİKLE KÖTÜ NİYETLE AÇILAN TAKİBİN DURDURULMASI ’nı ve akabinde İPTALİNE; babasının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve bu nedenle Bakırköy …. İcra Dairesinde … Esas sayılı dosya ile konu edilen 400.000.- TL lik senedin ve bu senede bağlı olan 16.03.2018 tarihli, 402.695,89-TL icra takibinin iptaline, dava konusu senedin tahsili halinde, kısıtlı …’ ün ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin, teminatsız veya mevcut hacizlerin kalması ancak satışın istenilmemesi veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla İHTÎYAT-İ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, şayet nakit teminat takdir edilecek ise, takdir edilecek teminat karşılığında İcra veznesine giren paranın davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, imzaya itiraz ettiğiklerinden dolayı grafolog sıfatı taşıyan bilirkişilere inceleme yaptırılarak rapor alınmasını, davalının kötü niyetli olması sebebiyle % 20 ‘den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, alacağın % 10 oranında para cezasına mahkum edilmesine, bütün yargılama giderlerinin ve şayet avukat ile davaya devam ettiklerinde avukat vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine dair karar verilmesini vesayetten talep etmiştir.
Dava, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Bilindiği üzere, 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası ile “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü getirildiği,Yine aynı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Kanuna eklenen “Dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesinde ” (1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünün yer almaktadır.
Davacı tarafından verilen dava dilekçesinde, davanın açılmasından önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği gibi, bu hususta dava dilekçesine bilgi ve belge de eklenmediği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın mevcut avans kullanılarak taraflara tebliğine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize gönderilecek veya verilecek dilekçe ile İstanbul B. A. Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/03/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …