Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/166 E. 2019/997 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/166
KARAR NO : 2019/997

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 06/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava da davacı vekilinin, müvekkilinin davalı şirket aleyhine Bakırköy …… İş mahkemesinin ….. E sayılı dava dosyası ile hizmet tesbiti davası açtığını,davalı şirketin tasfiyeye girdiğini ve tasfiye işlemleri tamamlanmadan tasfiye memuru …..’in öldüğü, yerine bir tasfiye memuru atanmadığını, açtıkları hizmet tesbiti davasında taraf teşkilinin sağlanabilmesi için anılan şirkete tasfiye memuru atanmasını istemiştir.
Birleşen davada da davacı vekilinin …..’ye karşı aynı taleple dava açarak tasfiye memuru atanmasını talebinde bulunmuştur.
Asıl davada davalı kayyımının işlemlerin usulüne uygun olduğunu bildirerek davanın reddini dilemiştir.
Birleşen davada davalı ….. vekilinin, dava açılmasına müvekkilinin neden olmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, Şirkete Tasfiye memuru atanması isteğine ilişkindir.
TTK 539/3. maddesi gereğince tasfiye ile ilgili konularda şirketi tasfiye memuru temsil edeceğinden ve davacı tarafça davalı şirketi temsilen tasfiye memuru olarak gösterilen kişinin (Davalı şirket tasfiye memurunun) öldüğü ve tasfiye memuru bulunmadığı ve şirketin temsilcisiz olduğu anlaşıldığından mahkememizce davalı şirketi iş bu davada temsil etmek üzere TMK 426. m. gereğince Av. …..’ün davalı TASFİYE HALİNDE …. VE TİCARET A.Ş.’ye temsil kayyımı olarak atanmasına karar verilmiş ve yargılama kayyım katılımıyla görülmüştür.
Davalı şirketin ticaret sicil dosyasının incelenmesinde şirketin 20/04/1989 tarihinde tasfiye kararı aldığı ve tasfiye memuru olarak da ……’in atandığı, tasfiye işlemlerinin tamamlanmadan şirket tasfiye memurunun öldüğü, şirket genel kurulun toplanmadığı ve ölen tasfiye memuru yerine yenisini atamadığı saptanmıştır.
Davalı şirketin merkez adresi mahkememiz yargı alanında kaldığından mahkememiz görevlidir.
Diğer yandan ölen tasfiye memuru yerine yeni bir tasfiye memuru atanmasını isteyen davacı tarafından davalı şirket aleyhine Bakırköy ….. İş mahkemesinin ….. E sayılı dava dosyası ile hizmet tesbiti davası açtığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, davalı şirketin tasfiyeye girmesi nedeniyle temsilcisi tasfiye memuru olup, onun da ölmesi nedeniyle şirket temsilcisiz kaldığından davacının ölen tasfiye memuru yerine yeni bir tasfiye memuru atanmasını istemede hukuki yararı bulunduğu sonucuna varılmıştır. Gerek şirket genel kurulunca alınan tasfiye kararı gereğince atanan tasfiye memurunun ölmesi nedeniyle tamamlanamayan tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılması, gerekse davacı tarafından şirket aleyhine açılan davada davalı şirketin temsilinin sağlanması bakımından yeni bir tasfiye memuru atanması zorunludur.
Her ne kadar şirket genel kurulunca atanan tasfiye memurunun görevini tamamlamadan ölmesi nedeniyle yerine şirket genel kurulunca yenisinin seçilmesi gerekiyor ise de dosya kapsamından şirketin tasfiye kararı aldığı 1989 yılından bu güne kadar şirket genel kurulunun toplanamadığı, toplanmasının da bu aşamada mümkün bulunmadığı anlaşıldığından tasfiye işlemlerinin tamamlanması için tasfiye memurunun mahkemece atanabileceği sonucuna varılmıştır.
Davacı vekili birleşen davada ….. aleyhine dava açmış ise de tasfiye memuru atanması istenen şirketin tasfiye kararı almakla birlikte tasfiyesi tamamlanmadığından ve bu nedenle sicilden de terkin edilmediğinden …..’ye husumet yöneltilemeyeceği sonucuna varıldığından ….. hakkındaki birleşen davanın bu nedenle reddine karar verilmiştir.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Birleşen davanın husumet nedeniyle reddine,
2- Asıl davanın kabulü ile İstanbul Ticaret sicilinin …… numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE …… VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin ölen tasfiye memurunun yerine mali müşavir …..’ün tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin tescil ve ilanına,
Atanan tasfiye memuruna 3.000,00 TL ücret takdirine,
Tasfiye memuruna takdir edilen 3.000,00 TL ücret ile tasfiye için gerekli giderleri karşılamak üzere 5.000,00 TL tasfiye gider avansının daha sonra davalı şirketten alınmak üzere davacı tarafça mahkememiz dosyasına depo edilmesine, giderler depo edildiğinde tasfiye memuruna görevine başlaması için bildirim yapılmasına,
3-Asıl davada alınması gereken 44,40 TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, birleşen davada alınması gereken 44,40 TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansları konusunda HMK 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/11/2019 10:42

Başkan ….
Üye ……
Üye ……

Katip …….