Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/144 E. 2020/732 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/144 Esas
KARAR NO : 2020/732

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 05/03/2019
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2020
Davacı vekili tarafından açılan İstirdat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkil şirket iş güvenliği ve sağlığı alanında organik tarım ve hayvancılıkla uğraşan firmalara hizmet vererek faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalı ile müvekkilinin, müvekkil şirketin dava dışı bir ……. Firması ile anlaşması ve firmanın portföyünü devralması ile tanıştığını, davalı işbu portföyü devralman firmanın çalışanı olup anlaşma gereği davalı 20.07.2018 tarihi itibari ile müvekkil bünyesinde çalışmaya başladığını, davalı … 03.08.2017 tarih ve 30143 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Bilirkişilk Yönetmeliğinin 55. Maddesine göre hazırlandığını, Tomburun sektörel olarak bu alanda faaliyet gösteren bir şirketin (diğer davalı şirket) yetkilisi olması sebebiyle müvekkilinin, davalıdan bu alanda harici olarak danışmanlık hizmeti almak istediğini, davalının da bu hizmeti şirketi adına sağlayabileceğini beyan etmesi üzerine tarafların sözlü olarak anlaştığını, müvekkili şirketin ……. Organik tarım ve hayvancılık San. Tic. A.Ş ‘ ye bu işe karşılık dört adet çeki teslim ettiğini, davalı şirket adına düzenlenen çekleri teslim aldıktan sonra sözleşme yapmaktan imtina ettiğini ve işi yapmayacağını beyan ederek 31.07.2018 tarihinde müvekkili şirkette ki doktorluk görevini de sonlandırdığını, müvekkili şirket tarafından teslim olunan çeklerin iadesi talep edilmiş olup davalı şirket yetkilisi ve davalı … çekleri kullandığını, çekleri vadelerinden önce iade edeceğini 02.08.2018 tarihinde yazılı olarak taahhüt ettiğin,i fakat davalının taahhüdünü yerine getirmediğini belirterek yargılama sırasında gözetilecek nedenlerle fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla, davalının sebepsiz zenginleşmesine sebep olan 50.000,-TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle İİK 72 maddesinde düzenlenen menfi tespit ve istirdat davası olup, dosyada tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişinin 02/04/2020 havale tarihli raporunda; ………İncelenen davacı şirkete ait 2018 ve 2019 yılı yevmiye, defleri kebir ve envanter defterlerinin noter açılış tasdiklerinin ile dönem sonunda yaptırılması gereken kapanış(görülmüştür) tasdikinin yasal süresinde olduğu, davacı şirkete ait ticari defterlerin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf yasal defterlerinde davalı tarafi 159.01.005 (Verilen Avanslar) hesap kodunda izlemekte olup dava açılış tarihi olan 05.03.2019 tarihi itibariyle 50.000.- TL tutarında alacaklı olarak görünmektedir. Davacı firma davalı firmaya verdiği 4 ad. Çeki 2018 yılında kayıtlarına almamış olup 4 ad. Çeki 02.01.2019 tarihinde 4 numaralı yevmiye maddesi ile defter kayıtlarına almıştır.
Davacı nezdindekı davalı 2019 yıllan cari hesabı özet olarak aşağıya alınmıştır.
2019 Yılı
(-) Davalı tarafça yapılan verilen çek toplamı 50.000,00.-TL
(=)Davacının davalıdan alacaklı olarak göründüğü tutar toplamı: 50.000,00.-TL
İncelenen davalı şirkete ait 2018 ve 2019 yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin noter açılış tasdiklerinin ile dönem sonunda yaptırılması gereken kapamş(görülmüştür) tasdikinin yasal süresinde olduğu, davacı şirkete ait ticari defterlerin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf yasal defterlerinde davacı tarafı 120.01 (Yurt İçi Alıcılar) hesap kodunda izlemekte olup davacı tarafından avans olarak verilen 4 adet 12.500.-TL(Toplam:50.000.-TL) tutarlı çek 30.06.2018 tarihli …… numaralı yevmiye maddesine işlenmiştir. Davalı taraf avans olarak alman çeklere karşılık 31/07/2018 tarihinde davacı tarafa kesilmiş olan …… numaralı faturayı 31/07/2018 tarihinde 30 numaralı yevmiye maddesi ile kayıtlarına almıştır. Dava konusu çekler fatura tarihinden önce davalıya teslim edilmiş ve davalı tarafından fatura tarihinden önce kayıtlara alındığından verilen çeklerin avans kaydı olduğu anlaşılmıştır Davalı firmanın kayıtlarında davacı firmanın 2019 yılına devreden bakiyesi bulunmamaktadır.
Davacı nezdindeki davalı 2018-2019 yıllan cari hesabı özet olarak aşağıya alınmıştır.
2018 Yılı.
(+) Davalı tarafça davacı adına kesilen fatura tutarı toplamı 50.000,00.-TL
(-) Davacı tarafça yapılan ödeme toplamı 50.000,00.-TL
(=) Bakiye ———-
Tarafların yasal defter kayıtlan örtüşmemektedir. Davacı yasal defterlerinde davacı taraf davalıdan 50.000.- TL tutarında alacaklı olarak görünmekteyken davalı yasal defterlerinde davalı tarafın davacıya borçlu olarak görünmemektedir.
Söz konusu örtüşmeme farkları incelendiğinde her iki tarafında dava konusu çekleri avans olarak kayıtlanna intikal ettirdiği ancak davalı tarafça davacı adına kesilen aşağıdaki faturanın davacının yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Örtüşmeme farklan analiz edildiğinde örtüşmeme konusu faturanın ;
A)Pendik Vergi Dairesi tarafından dosyaya gönderilen 30.01.2020 tarih ve …… sayılı yazı ile davalı ……. Organik Tarım ve Hayvancılık San.Tic. A.Ş.’nin davacı tarafa kesmiş olduğu faturanın ilgili döneme ait Bs formunda ve Kdv Beyanında vergi dairesine beyan edildiği tespit edilmiştir.
B)Atışalanı Vergi Dairesi tarafından dosyaya gönderilen 10.02.2020 tarih ve ….. sayılı yazı ile davacı ….. Sağlık Güvenlik Birimi ve Tic. A.Ş..’nin davalı tarafça kesilmiş olan faturayı ilgili döneme ait Ba formunda vergi dairesine beyan edilmediği tespit edilmiştir. Bu fatura ile ilgili davacı firmanın defter kayıt ve belgelerinde hiçbir kayıt mevcut değildir.
Dava konusu alacak dayanası fatura ve muhteviyatı hizmetlerin davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemeler.
Örtüşmeme konusu faturanın ve muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafa tebliğ/teslimine yönelik olarak davalı tarafça mahkeme dosyasına ve incelemeye herhangi bir belge sunulmamıştır. Davalı firma yetkilisi, örtüşmeme konusu faturanın davacıya Üsküdar …… Noterliği vasıtası ile gönderildiğini beyan etmiş olmasına rağmen söz konusu ihtarname dosyaya sunulmamıştır.
Dava konusu çekler fatura tarihinden önce davalıya teslim edilmiş ve davalı tarafından fatura tarihinden önce kayıtlara alınmış olduğundan verilen çeklerin avans kaydı olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle söz konusu faturalar muhteviyatı hizmetlerin davacıya teslimi hususu bu aşamada ispata muhtaç kaldığı kanaatine vanlmıştır.
Davalı tarafça duruşma sırasında verilen beyanda “davacı firma hem işin devamı için hem de önceki firmanın borcunu üstlenerek bana 4 adet 12.500.-TL bedelli çek verdi. 02/08/2018 tarihli yazıdaki çeklerin iade edileceğine dair imza bana aittir. Bu imzayı aldıktan sonra davacı şirket benimle iş ilişkisini sonlandırdı, aramızda yazılı protokol yoktu sözlü anlaşma vardı. İş akdi bitince davacı firmaya Üsküdar ….. Noterliği aracılığıyla 50.000,-TL’lik faturayı gönderdik “ denilmiştir. TTK. m. 21 /no. 1 ’e göre faturanın geçerliliği ya da hukuki sonuçlar doğurabilmesi için, geçerli bir sözleşmeye dayanılarak düzenlenmiş olması şarttır. Taraflar arasında İş Güvenliği Danışmanlık hizmeti konusunda sözlü bir anlaşma yapıldığı kabul edilmiş fakat başka bir firmanın borçlarının üstenildiğine dair bir sözleşme ile ilgili bir belge/bilgi dosyaya ve incelemeye sunulmamıştır.
SONUÇ
Rapor içerisinde belirtildiği üzere;
1-Taraflarca incelemeye ibraz edilen yasal defterlerin tasdikle ilgili yükümlülüklerinin yasal süresinde yerine getirildiği,
2-Davacı tarafın yasal defterlerinde davacı taraf davalıdan 50.000.- TL tutarında alacaklı olarak görünüyorken davalının yasal defterlerinde ise davalı tarafın davacıya borç veya alacak bakiyesi görünmemektedir.
3-Tarafların yasal defterleri arasında 50.000.-TL tutarında örtüşmeme farkının bulunduğu, örtüşmeme farkları analiz edildiğinde örtüşmemenin davalı tarafça davacı adına kesilen aşağıdaki 31/07/2018 tarih …… nolu 50.000-Tl tutarlı faturanın davacınm yasal defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığının anlaşıldığı,
4-Örtüşmeme konusu faturanın davalı firmanın kdv beyanında, Bs formunda ve defter kayıt ve belgelerinde mevcut olduğu, davacı firmanın kdv beyanında, Bs formunda ve defter kayıt ve belgelerinde mevcut olmadığı,
5-Tarafların arasındaki İş Güvenliği ve Danışmanlığı alanındaki sözlü sözleşme her iki tarafında kabulünde olduğu,
6-Örtüşmeme konusu faturanın ile faturalar muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafa tebliğ/teslimi hususunda belgelerin dosyaya sunulmasının gerektiği, faturalar muhteviyatı hizmetlerin davacıya teslimi hususunun ispata muhtaç kaldığı tüm bunlardan sonra huzurdaki dava yönünden alacak olup olmadığı yönünde bir hesaplama yapılabileceği, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere; tarafların ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehlerine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacının ticari defterlerinde davalı taraftan 50.000 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde ise davacıya borcun bulunmadığı, ancak davalı tarafından davacıya kesilen 50.000 TL lik faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, faturaya konu hizmetin davalı tarafından davacıya verildiği hususunun ispata muhtaç olduğu, davalının 4 nolu celsede isticvap ile alınan beyanında taraflar arasında sözlü hizmet ilişkisinin olduğu, 4 adet 12.500 TL bedelli çekin 02/08/2018 tarihli yazılı belgede iade edileceğine dair imzanın kendisine ait olduğunu, dolayısıyla davalının davacıya kesmiş olduğu 50.000 TL bedelli 31/07/2018 tarihinden sonra 02/08/2018 tarihinde 50.000 TL bedelli çekleri davacıya iade edeceğine dair yazılı taahhüdün olduğu göz önüne alındığında davanın kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu istirdat davasının KABULÜ ile, 37.500 TL nin dava tarihinden itibaren, 12.500 TL nin ödeme tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı lehine takdir edilen 7.300,00.-TL vekalet ücreti ile davacının yaptığı 1.742,28.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.415,50.-TL karar harcından peşin alınan 853,88.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,62.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. ….. yüzüne karşı, Davalıların yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
904,68.-TL İlk masraf
600,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 237,60.-TL Yargılama gideri
1.742,28.-TL