Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/141 E. 2019/592 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/141
KARAR NO : 2019/592

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/12/2011
KARAR TARİHİ : 18/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin araç kiralama şirketi olduğunu, davalı şirketin 2004-2009 Nisan ayı sonuna kadar tüm uçak bilet alım ve araç kiralama işlerini müvekkili şirketten yaptığını, belirtilen tarihten sonra da başka bir şirket ile çalıştığını, davalının müvekkili ile çalışmayı bıraktığı Nisan 2009 ayı sonu itibariyle, davalının müvekkiline 14.000,00 TL borcu olduğunu, ancak ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin gecikme faizi faturası düzenleyerek davalıya tebliğ ettiğini, müvekkilinin tüm alacağı olan 20.482,10 TL nin tahsili için Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, taraflar arasındaki 03/01/2005 tarihli sözleşme kapsamında faiz istenebileceğini, davalının asıl alacağın 2.682,68 TL sini kabul ettiği, bakiye kısım ile faiz oranına itiraz ettiğini, itirazdan sonra 12/01/2011 tarihinde davalının 4.407,47 TL, 17/02/2011 tarihinde 150,00 TL, 04/03/2011 tarihinde 908,69 TL ödeme yaptığını ileri sürerek, yapılan bu ödeme için %40 icra inkar tazminatına ve bakiye kısım için ise itirazın iptalini, icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacı ile müvekkili arasındaki ticari ilişki çerçevesinde müvekkilinin tüm edimini yerine getirdiğini, davacıya borcu olmadığını, kısmı kabul ile itiraz edilen kısmın bir kısmınında ödendiğini, başka bir borcunun kalmadığını, vade farkı faturası kesilemeyeceğini, davacı tarafından sunulan sözleşmenin imzasız olduğunu, davadan önce yapılan ödemeler için icra inkar tazminatı verilemeyeceğini, alacağın likit olmadığını savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava, itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Taraflar arasındaki davanın daha önce yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen 17/11/2015 gün ve ……. E-…… K sayılı kararın temyizi üzerine Yargıtay …… H.D.sinin 17/01/2019 gün ve …. E- …… K sayılı kararı ile özetle:”Davacı vekili, davalının uçak bilet alım ve araç kiralama işlerini müvekkili şirketten yaptığını, 2009 yılı Nisan ayı itibari ile davalıdan gecikme faizi dahil 20.482,10 TL alacağının tahsili için başlatılan icra takibinde davalı borçlunun asıl alacağın 2.682,68 TL’sini kabul ettiğini, bakiye kısım ile faiz oranına itiraz ettiğini, itirazdan sonra 12.01.2011 tarihinde 4.407,47 TL, 17.02.2011 tarihinde 150,00 TL, 04.03.2011 tarihinde 908,69 TL ödeme yaptığını ileri sürerek itiraz edilen bakiye 17.799,42 TL için itirazın iptaline, itirazdan sonra ödenen 5.466,16 TL için icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, kısmı kabul edilen 2.682,00 TL’nin ve itiraz edilen kısmın 5.466,16 TL’sinin ödendiğini, müvekkilinin davacıya başka bir borcunun kalmadığını, davacı tarafından sunulan sözleşmenin imzasız olduğunu, vade farkı faturası kesilemeyeceğini, davadan önce yapılan ödemeler için icra inkâr tazminatı istenemeyeceğini savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmın kabulüne dair verilen kararın, davalı vekilinin temyiz istemi ile Dairemizin 06.05.2015 tarih, …… Esas, …… Karar sayılı ilamıyla icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti yönünden bozulması üzerine mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, kısmi itirazın dava konusu asıl alacağın 5.199.55 TL’si yönünden iptaline ve takibin bu miktar asıl alacak üzerinden devamına, davalı borçlunun davanın açılmasından sonra 27.12.2012 tarihinde yaptığı ödeme olan 2.817,68 TL’nin icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında dikkate alınmasına, davadan önce ödenen 5.466,16 TL yönünden davanın hukuki yarar dava şartı eksikliği nedeniyle reddine, 5.199.55 TL üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin icra inkar tazminat talebinin reddine, 5.466,16 TL üzerinden % 40 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Kötü niyet tazminatı verilebilmesi için takipte davacının haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Somut olayda bu şartların gerçekleşmediği kaldı ki 5.466,16 TL’nin icra takibinden sonra davadan önce ödendiği anlaşıldığından, kötü niyet sabit olmadığı halde kötü niyet tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma kararının uyulmasına karar verilmiş ve Yargılama sürdürülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan belge ve bilgiler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının davalı hakkında Bakırköy …….İcra Müdürlüğünün ……… E sayılı takip dosyası ile 20.482,10 TL cari hesap alacağı açıklaması ile icra takibi yaptığı, davalının itirazı üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; delillerin irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi 29/01/2013 havale tarihli raporunda özetle” Davacının takip tarihi itibariyle davalıdan kendi ticari defter kayıtlarına göre 20.482,10 TL, davalının ticari defter kayıtlarına göre ise 2.682,68 TL alacaklı bulunduğu, davacının geçikme faizi ibaresiyle kestiği 6.853,00 TL miktarındaki faturadan kaynaklanan alacak ile icra takibinde kabul edilen 2.682,68 TL alacağın düşüldüğünde davacının davalıdan 10.946,42 TL alacaklı bulunduğu” bildirilmiştir. Bu rapora itiraz üzerine yeni bilirkişiden yeni bir rapor alınmıştır. 20/05/2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle ” Davacının ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 2012 yılı sonu itibariyle 9.234,87 TL alacaklı bulunduğu, davalı ticari defterlerine göre ise 173,00 TL alacaklı bulunduğu” bildirilmiştir. Bu rapora da itiraz üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış ve bilirkişi 21.09.2013 tarihli ek rapor düzenlemiş ve kök rapor gibi davacının davalıdan 2012 yılı sonu itibariyle 9.234,87 TL alacaklı bulunduğu” bildirilmiştir.
Taraflar arasında ihtilaflı bulunan 6.853,00 TL miktarlı faturanın geçikme faizi olup davacının dayandığı sözleşmede davalı tarafın imzasının bulunmadığı anlaşıldığından ve takipten önce de temerrüde düşürülmediğinden bu miktarın istenemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafından düzenlenen ve davalı ticari defterlerine de kayıt edilip bilahare defter kayıtlarından çıkarıldığı bilirkişi tarafından saptanan 2.220,53 TL miktarlı faturadan da davalının borçlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Alınan tüm bilirkişi raporları incelendiğinde davacının davalıya 2.743.284,25 TL miktarlı fatura kestiği, bu faturalardan 6.853,00 TL miktarlı faturanın geçikme faizi olup taraflar arasında ihtilaflı bulunduğu, bu miktarlı fatura ile sonradan davalı ticari defter kayıtlarından çıkarılan 2.220,53 TL miktarlı fatura dışında tarafların ticari defterleri arasında uygunluk bulunduğu, bu miktar faturanın düşülmesi sonucu davacının davalıya 2.736.431,25 TL miktarlı fatura kestiği, davalının takip tarihine kadar davacıya 2.725.765,54 TL miktarında ödeme yaptığı, bu ödeme miktarının düşülmesi sonucunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 10.665,71 TL bakiye alacağı bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı borca kısmi itrazından sonra, ancak davadan önce davacıya toplam 5.466,16 TL ödemede bulunduğu yine alınan bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Takipten sonra ödenen bu miktarın da düşülmesi sonucu davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 5.199,55 TL alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Her ne kadar davalının davadan sonra da davacıya 2.817,68 TL ödemede bulunduğu saptanmış ise de bu miktar ödemenin infaz sırasında dikkate alınacağından bu miktar davacı alacağından düşülmemiştir.
Diğer yandan davacının icra takibine konu yaptığı alacak miktarı 20.482,10 TL olup, davalı bu miktar alacağın 2.682,68 TL’lik kısmını kabul ile bakiye 17.799,42 TL’sine itiraz etmiş; davacı vekili ise itirazdan sonra davalı tarafından ödenen 5.466,16 TL’lik kısım için icra inkar tazminatına karar verilmesini, bakiye kısım için ise itirazın iptali isteğinde bulunmuştur. Önceki Yargıtay bozma kararı gerekçesi dikkate alınarak davalı tarafından takipten sonra ödenen 5.466,16 TL alacak için icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Son Yargıtay bozma kararı dikkate alınarak önceki kararda davacı aleyhine hükmedilen kötüniyet tazminatının ise koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarına, delillere, bilirkişi raporu ile uyulan Yargıtay bozma kararları kapsamına göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy ……İcra Müdürlüğünün…….. E sayılı takip dosyasına yaptığı kısmi itirazın dava konusu asıl alacağın 5.199.55 TL’si yönünden iptaline, takibin bu miktar asıl alacak üzerinden devamına, davalı borçlunun davanın açılmasından sonra 27/12/2012 tarihinde yaptığı ödeme olan 2.817,68 TL’nin icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında dikkate alınmasına, davadan önce ödenen 5.466,16 TL yönünden davanın hukuki yarar dava şartı eksikliği nedeniyle reddine.
5.199.55 TL üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin icra inkar tazminat talebinin reddine,
2- Alınması gereken 355,20 TL karar harcından daha önce yatırılan 180,65 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 18,40 TL başvurma harcı ile 180,65 TL peşin harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 1.120,00 TL yargılama giderinin ret- kabul oranına göre 302,00 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 240,30 TL yargılama giderinin ret- kabul oranına göre 175,42 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup tefhim edildi. 18/06/2019 11:25:22

Katip …

Hakim ……

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI DAVALI
25 Tebligat – 208,00 TL 12 Tebligat – 114,50 TL
2 Müzekkere – 12,00 TL Temyiz Masrafı – 1125,80 TL
Bilirkişi Ücreti – 900,00 TL TOPLAM = 240,30 TL
TOPLAM = 1.120,00 TL