Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/117 E. 2019/799 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/117 Esas
KARAR NO : 2019/799

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2016
KARAR TARİHİ : 17/09/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2019
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesgi ile; …. V.D, …. sicili ile kayıtlı, …. İlçesi, …. Mah, …. Sok, … Adresinde bulunan ve işlettiği “…” işleri, 28.01.2012 tarihinde çıkan yangında içerisinde market ürünleri de dahil olmak üzere tüm ticari evraklar ve evinde dahil olmak üzere tamamen yanarak kül olduğunu, bu yangında işyerinde bulunan ahşap kasa içerisindeki, davalı …. bank T.A.Ş. …. Şubesi nin … no’lu hesabından verilme …. ila …. seri numaralarını taşıyan 21 adet boş çek yaprağı da yanarak zayi olduğunu, Daha sonra bankayla normaI ticari ilişkisinin devam ettiğini, …’de ticaret yaptığı için bu arada … Şubesindeki hesabını … Şubesine aktardığını, ancak 2015 yılının 4. Ayından sonra, geçmişte 21 adet boş çek karnesi gözüktüğü için tarafına çek karnesi verilmeyince, davalı banka ile aralarında iş bu dava konusu muaraza meydana geldiğini, her ne kadar banka şubesine defalarca sözlü olarak müracaat etmiş ve ilgili yangın evraklarını kendilerine ibraz etmiş ise de ilgili banka tarafından kendisine çek karnesi verilmediği gibi 21 adet boş çek yaprağı için tarafına ait 27.090,00 TL tutarında hesabına da bloke konduğunu, banka ile sözlü görüşmeleri sırasında çek yapraklarıyla İlgili zayiinden dolayı iptal davası açması konusunda yönlendirilince, geçmişte Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi nin… E. Sayılı davasını açtığını, ancak çeklerin iptali talebinin, çek yapraklarının boş olması sebebiyle reddedildiğini, gerçekten de banka tarafından, tarafına kullanmak üzere verilen söz konusu çeklerin, tarafından doldurulup kullanılmadan yangında zayii olduğunu, bu haliyle ilgiii çeklerin iptali, Yargıtay’ın istikrarlı kararlarında da belirtildiği üzere kıymetli evrak sıfatını taşımadığından mümkün olamadığını, iş bu dunumu … …. Noterliği’ nin 30,06.2016 tarih ve …. yev. no’lu ihtarnamesi ile davalı bankanın, hem … Şubesi ne hem de Genel Müdürlüğü’ne İhtar ederek, tarafına ait paranın ödenmesini istediğini, ancak ilgili … şubesi tarafına gönderdiği … …. Noterliği nin 12.07.2016 tarih ve … yev. no’lu cevabi ihtarnamesi ile mahkemeden alınmış çek iptali kararı olmaksızın talebinin kabul edilmeyeceğini bildirdikleri için, davalı ile aralarında doğan iş bu muarazanın giderilmesi ve haksız yere tutulan paranın tarafına ödenmesi amacıyla iş bu davayı ikame ettiğini, davanın kabulüyle; davalı ile aralarındaki murazanın menine, yangında zayii olmuş 21 adet çek yaprağına karşılık teminat olarak haksız yere banka tarafından tutulan 27.090,00 TL nin tarafına, ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tediyesine, yargılama giderlerinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 4941 sayılı çek yasası uyarınca. bankaların kendisine ibraz edilen çekin karşılıksa çıkması üzerine, çek bedelini aşmamak koşuluyla her çek yaprağı karşılığı 2016 yılı için 1.290,00-TL bedel ödeme yükümlülüğü olduğunu, bu hususta müvekkil banka ile davacı arasında imzalanan sözleşme gereği davacıya çek karnesi verilmiş olup 21 adet çek yaprağı için 27,090,00-TL sorumluluğu bulunduğunu, her ne kadar davacının çeklerin işyerinde çıkan yangında zayi olduğunu iddia etse de bu hususta mahkeme kararı ibraz edemediğini, müvekkili bankanın yasal sorumluluğu bulunduğundan, imzalanan sözleşme gereği nakit blokaj hakkı olduğunu, bankanın blokajı yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olduğundan davanın reddi gerektiğini, Yasa hükümleri gereği müvekkili bankanın sorumluluğu, çekin üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl olduğunu, Beş yıl içinde ibraz edilmeyen çek bedelleri için müvekkili bankanın sorumluluğunun sona ereceğini, çeklerin zayi olduğuna ilişkin mahkeme kararı ibraz edilmediği sürece, beş yıllık sürenin bitiminden sonra ancak nakit blokajın kalkacağını, henüz beş yıllık süre gelmemiş olup müvekkili bankanın sorumluluğunun gereği çek yaprakları karşılığı blokaj hakkı bulunduğundan davanın reddi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin İstinafa başvurması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin …. esas … karar sayılı kararında; ………Somut olayda davalı savunmasını ve bloke etme hakkını taraflar arasındaki bankacılık sözleşmesine dayandırmıştır. Davalının bloke hakkının olup olmadığı ancak sözleşme hükümlerinin incelenmesi neticesi anlaşılabilecektir. Davalı savunmasında, kredi sözleşmesine dayanmış olmasına rağmen böyle bir sözleşme dosyaya sunulmadığı gibi HMK’nın 140/5.maddesi uyarınca, ön inceleme duruşmasının sonunda, tahkikata geçmeden önce, davalıya bu belgeyi sunmak için süre kesin verilmeden tahkikatın yapılıp sonuca gidilmesi usule aykırı olmuştur. Neticeten ilk derece mahkemesi, hukuki olguyu denetlenebilir bir şekilde ortaya koymadığı gibi davanın esasına etkili delilleri toplamadan ve değerlendirmeden karar vermiştir.
Açıklanan bu sebeplerle, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin, HMK’nın 353/1.a.6. Maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesinin kaldırma kararında belirtildiği üzere davalı bankaya sözleşmeyi sunması için 2 hafta kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde davalı banka vekili sözleşmeyi sunmadığından bilirkişi raporunda açıklandığı üzere 21 adet çek yaprağı için 1.290 x 21= 27.090 TL nin çekin basım tarihinden itibaren 5 yıllık süre geçtiğinden davacının davalı bankadan almış olduğu çeklere ilişkin davalı bankanın yasal sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından davacının davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının KABULÜ ile, 27.090 TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı lehine takdir edilen 3.250,80.-TL.vekalet ücreti ile davacının yaptığı 1.106,83.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.850,51.-TL karar harcından peşin alınan 462,63.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.387,88.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına.,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı …., davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.17/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
491,83.-TL İlk masraf
450,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 165,00.-TL Yargılama gideri
1.106,83.-TL