Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/108 E. 2019/389 K. 01.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/108
KARAR NO : 2019/389

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkilinin aleyhine davalı tarafından Bakırköy… . İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası marifetiyle “Kambiyo Senetlerine (Çek, Poliçe ve …. … ) Özgü Haciz Yolu İle Yapılacak Takipte Ödeme Emri Örnek No:10” tebliğ edilmek suretiyle icra takibinin başlatıldığını, davalının çeke özgü icra takibinde takip konusu çekin arkasında müvekkilinin cirosunun, çek bankaya ibraz edildikten sonra ikmal edildiğini, söz konusu çek incelendiğinde karşılıksız çek kaşesinin vurulduğunu, çek görüntüsü gönderildiğinde sadece çek lehtarı ….isimli kişi ile davalı …’ın imzalarının yer aldığını, ayrıca müvekkili hakkında takip konusu çekin temlik hükümleri kapsamında davalıya devredildiğine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş bir temliknamenin bulunmadığını, davalı ile müvekkili arasında gerçek bir borç ilişkisinin varlığının ortaya konulamadığını, başlatılan söz konusu icra takibinin sahte bir çek üzerinden başlatıldığını, tüm bunların yanında icra takibine konu çek zamanaşımına uğramış bir çek olduğunu, müvekkili ile davalı arasında ticari bir ilişki olmadığını çekin yasal süre geçtikten sonra kambiyo hükmünü kaybettiğini, müvekkilinden aldığı bilgiye göre davalının tefecilik işi ile uğraştığını, müvekkilinin bilgisi dışında ve borçlu olmadığı halde çek ve senet gibi evraklar üzerine imzasını almak suretiyle kendisini dolandırdığı açık olup bu sebeple ayrı Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, bu nedenle müvekkilinin takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, sahtecilik suçu işlenerek, dolandırıcılık ve haksız zenginleşme yönünden icra satışlarından ötürü menkul ve gayrimenkul mallarının satılması sebebiyle müvekkilinin uğradığı zararların tüm faiz ve ferileri ile iadesine ve her türlü masraf ile ücret-i vekâletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Bakırköy … . Asliye Hukuk Mahkemesine, maktu peşin harç ile açılmış; bu mahkemece verilen görevsizlik kararı ile mahkememize gelmiştir. Mahkememizce 19/02/2019 tarihli tensip tutanağı 2 numaralı maddesi ile “Davacının açtığı iş bu dava için dava miktarının 10.000,00 TL olarak belirtildiği ve dava açılış esnasında alınması gereken peşin harç miktarının 10.000,00 TL üzerinden alındığı ancak davaya konu çek bedelinin ise 25.000,00 TL olduğu, 15.000,00 TL’ ye ilişkin olarak bu miktar üzerinden alınması gereken 256,16 TL peşin harcın ikmali için davacı tarafından iş bu tensip tutanağının tebliğinden itibaren 1 hafta kesin süre içerisinde tamamlanması, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına, ” karar verilmiş ve davacı vekiline bu hususta usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davacı vekili çağrılan ilk tahkikat duruşmasına mazeret dilekçesi vererek gelmemiş ve verilen kesin süre içinde eksik harcı ikmal etmemiştir. Bunun üzerine mahkememizce 01/04/2019 tarihli oturumda “Tensip tutanağı 2 nolu ara kararı dikkate alınarak HK 30 md gereğince eksik harç ikmal edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına ” karar vermiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın açılmamış sayılmasına,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 170,78 TL’den mahsubu ile geriye kalan 126,38 TL’nin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır