Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1022 E. 2022/814 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1022 Esas
KARAR NO : 2022/814

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022

Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin çikolata ve pasta katkı maddeleri ağırlıklı olmak üzere, çeşitli gıda maddeleri imal ederek bu maddeleri yurtiçi ve yurtdışına sattığını, buk apsamda davalı … ve onun …. isimli Rusya Merkezli işletmesine de çeşitli zamanlarda gıda maddeleri satışının yapıldığını, davalı …’in müvekkili şirket ile 13/01/2012 tarihinde protokol imzalandığını, bu protokolde; Rusya da faaliyet gösteren … isimli şirketin sahibi olduğunu, bu şirketin müvekkili …’a yapmış olduğu borçlanmalarda müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile borçlu olduğunu, şirketin borcunun kendi borcu olduğunu açıkça kabul ve taahhüt ettiğini, yine bu ticari ilişkinden doğacak borçların temini için …’in kardeşleri olan …. ile …’in kendilerine ait gayrimenkullerin müvekkili …’ın kabulü ile … adına kayıtlı; İzmir, … İlçesi, …Mah. … Pafta, … parselde … arsa paylı, giriş …, 3 kat 13. No. Lu mesken üzerine müvekkili … lehine 80.000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, müvekkili tarafından alacağın tahsili için davalılar aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi talepli icra takibi başlatıldığını, yapılan bu takibe davalılar tarafından itiraz edildiğini, davalıların takip dosyasına yaptıkları itirazlar ile yetinmeyerek, Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesinde …Esas sayılı takibin iptali davası açtıklarını, bu davada davanın reddine karar verildiğini kararın yargıtayca onandığını yapılan arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek sayın mahkemeden fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile müvekkilinin icra takibine konu alacaklarının tespiti ile davalı/borçluların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalı-borçluların takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemelerine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili icra dairelerinin Karşıyaka İcra daireleri olduğunu, davanın, İİK. Md. 67/1 de düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra ikame edildiğini, …’in ne asıl borçlu ne de ipotek veren 3. Kişi olmadığından … bakımından davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, İpotek senedinde “(…) malik bizzat hareketle işbu taşınmazın tamamı … firmasının …’den aldığı veya alacağı gıda ve mallara karşılık olmak üzere” denilerek davacı … lehine ipotek tesisi yapıldığını, ipoteğin bir alacağın teminat altına alınması için verilebileceğini, “aldığı veya alacağı gıda ve mallara karşılık” ifadesinin ipoteği geçersiz kıldığını belirterek, sayın mahkemeden İİK. MD. 67/1 de düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması husumet ve esasa ilişkin itirazları nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı … arasındaki satım sözleşmesi kapsamında davalının … adlı iş yerine satmış olduğu ürünlerin bedelinin ödenmemesi sebebiyle davalı ve davalının borcunu ipotek ile teminat altına alan davalı … aleyhine alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalılar takip borçlularına karşı toplam 80.000,000 TL ipotek alacağının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, davalıların takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; … ve … tarafından davamızın davacısı … aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin iptaline ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi talepli dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı dosyasının incelenmesinde; dava dışı … tarafından davacı … aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı icra takip dosyasına konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve takibe konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki talepli dava açtığı, davacı adına kayıtlı İzmir ili .. ilçesi … mahallesi … ada, 3 parsel, A 2 blok, K:5 29 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan ipoteğin fekkinin talep edildiği, yapılan yargılama sonucunda … ile dosyamızın davacısı arasında alışveriş bulunmadığı, buna karşılık davacının kardeşi …’in idaresinde olduğu ve davacının da işlemlerine kefil olduğu Rusya merkezli …. firmasının davalı şirkete dava tarihi itibari ile 363.763,93 TL borçlu olduğu, bu borcun ödenmemiş olması nedeni ile Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı ve 250.000,00 TL tutarlı icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve takip konusu taşınmazın üzerine konulan ipoteğin fekki talebinin yersiz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, Mahkemece verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Ticaret Mahkemelerinin görevli olmaması sebebiyle kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı … ve dava dışı … aleyhine Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin …esas sayılı dosyasındaki … adına kayıtlı taşınmaza konulan ipoteğe dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe yapılan itirazın iptali için dava açtığı, yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda davacının davalı …’dan 159.435,59 USD alacaklı olduğunun tespit edildiği, yargılamanın halen derdest olduğu görülmüştür.
Davalı …’a ait İzmir ili …. Mahallesi … parsel sayılı taşınmazda … firmasının davacıdan aldığı ve alacağı gıda ve sair mallara karşılık olmak üzere 80.000,00-TL bedelli bedelli birinci derecede %25 faiz ile ipotek tesis edildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacının BA ve BS formları celbedilerek incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davacı vekilinin iddia ve talepleri, davalı vekilinin savunmaları, Mahkememizin iş bu dosyası, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası, Büyükçekmece … İcra Dairesi’nin …esas sayılı dosyası, bu dosyalardan alınan bilirkişi raporları, tarafların BA ve BS formları, taraflar arasında yapılan sözleşme, tapu kaydı ve ipotek belgesi, taraflar arasında yapılan yazışmalar, ihtarnameler, faturalar, sevk irsaliyeleri, taraflar tarafından sunulan belgeler, tarafların defter ve belgeleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen tarafların hak ve yükümlülükleri, tarafların edimleri ve edimlerin yerine getirilip getirilmediği, davacı tarafından faturalara konu ürünlerin teslim edilip edilmediği, davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarı, davacının dava dışı yabancı firmadan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, bu firmaya ürünlerin teslim edilip edilmediği, cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soyisim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususuda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi, faiz türü, tarih ve oranı, tarafların tüm iddia ve talepleri hususunda tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, 26/08/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; hukuki tavsif ve değerlendirmeler mahkemeye ait olmak üzere tüm dosya kapsamı ve davacının sunmuş olduğu yasal ticari defterler, defter kayıtları ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacının kendi yasal ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 159.435,59 USD alacaklı gözüktüğü, davacı tarafından davalıya gönderilen yapılan e-posta yazışmalarında ise alacak miktarının 126.889 USD olduğunun bildirildiği, taraflar arasında yapılan ipotek sözleşmesinde 80.000,00 TL’nin taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı yapılmış olduğu, ticari defter kayıtlarına göre alacaklı olan davacının ipotek takibine girişmekte haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacının ve davalı …’ın tacir olduğu, taraflar arasında ticari iş bulunduğu ve dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu, davalı …’ın taraflar arasındaki ticari işten kaynaklanan para alacağına ipotek teminatı verdiği ve 6102 Sayılı TTK’nun 4 ve 5. Maddeleri uyarınca Mahkememizin iş bu yargılamada görevli olduğu anlaşılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
Davalılar vekili tarafından her ne kadar takibe konu icra dairesinin ve Mahkememizin yetkisiz olduğu, bu nedenle yetkisizlik sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; 2004 Sayılı İİK’nun 148/1 maddesi uyarınca Taşınmaz ipotek alacaklısı, yetkili veya taşınmazın bulunduğu yer icra dairesine elindeki ipotek belgesinin akit tablosunun tapu idaresince verilmiş resmi bir örneğini ibrazla alacağın miktarını bildirir ve 58 inci maddeye göre takip talebinde bulunabileceği, 2004 Sayılı İİK’nun 50. Maddesi uyarınca para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı hükmünün düzenlendiği, 6100 Sayılı HMK’nun 10. Maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yeri Mahkemesi’nde de açılabileceği, taraflar arasındaki sözleşmede davacının para alacağı yönünden ifa yerinin belirtilmediği, 6098 Sayılı TBK’nun 89.maddesi uyarınca para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceği ve götürülecek borçlardan olduğu ve bu nedenle alacaklığının adresinde ifa edilmesi gerektiği, dolayısıyla davacı alacaklının adresinin bağlı bulunduğu icra dairesinin icra takibinde, Mahkemenin de itirazın iptali davasında yetkili olduğu ve davacının adresinin Bakırköy İcra Daireleri ve Mahkememiz yetki sınırları içerisinde olduğu anlaşılmakla davalılar vekilinin icra dairesinin ve Mahkememizin yetkisine itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalılar vekili tarafından davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmaması sebebiyle hak düşürücü dava şartı sebebiyle reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; 2004 Sayılı İİK’nun 67/1 maddesi uyarınca takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceğinin hüküm altına alındığı, 1 yıllık hak düşürücü sürenin borçluların itirazının alacaklıya tebliği ile başlayacağının düzenlendiği, davamızın konusu icra takibinde borçluların itirazının davacı alacaklıya tebliğ edilmediği ve sürenin başlamadığı, bu nedenle dava tarihi itibariyle 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolması ve açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmakla davalılar vekilinin hak düşürücü süre dava şartı sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talebine itibar edilmemiştir.
Davalılar vekili tarafından her ne kadar davalı …’ın ipotek borçlusu ve davacının alacağının borçlusu olmaması sebebiyle iş bu yargılamada pasif husumet ehliyeti bulunmadığının bu davalı yönünden pasif husumetten davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; 2004 Sayılı İİK’nun 149/1 maddesi uyarınca icra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderileceğinin hüküm altına alındığı, dava konusu borcun kaynağı olan protokolün davalı … tarafından imzalandığı, iş yerinin davalı …’a ait olduğu, … isimli iş yerinin davalı …’dan farklı tüzel kişiliği olduğuna dair davalı vekili tarafından dosyaya delil sunulmadığı, iki kişinin aynı kişi olduğu ve bu davalıya icra emri gönderilmesinin ve takibe itiraz etmesi üzerine itirazın iptali davasının açılmasının usul ve yasaya uygun olduğu ve bu davalının davada ve icra takibinde pasif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmakla davalılar vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut davamızda; davacı vekili tarafından davacı şirket ile davalı … arasında imzalanan protokole ve faturalara konu malların davalı iş yerine teslim edilmesine rağmen bedellerinin ödenememesi iddiası ile davalılar aleyhine borcun teminatı olarak verilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmış, davalılar vekili tarafından davalıların davacıya borçlu olmadığı savunmasında bulunulmuştur. Taraflar arasında İzmir ili … Mahallesi … parsel sayılı taşınmazda … firmasının davacıdan aldığı ve alacağı gıda ve sair mallara karşılık olmak üzere 80.000,00-TL bedelli bedelli birinci derecede %25 faiz ile ipotek tesis edildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacının davalı …’dan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, davalı …’ın söz konusu borcu ödeyip ödemediği noktalarındadır.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının eksik tasdiklerinin olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça defter ve belgeler incelemeye sunulmamıştır. Davacı tarafın defter ve kayıtlarına göre davalıdan 159.435,59 USD alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalıya satışı yapılan ürünlerin davalı hesabına borç olarak, ödemelerin ise alacak olarak kaydedildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalı …’ın iş yerine düzenlenen faturalara davalı tarafça itiraz edilmeksizin fatura tarihlerinden sonra son ana kadar ödemeler yapıldığı görülmüştür. Bu sebeple taraflar arasında dava konusu malların davacı tarafından davalıya teslim edildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafından defter ve kayıtları ve davalı tarafça yapılan ödemeler ile faturalara konu malların davalıya teslim edildiği hususu ispat edilmiştir. Bu hususun aksi ve davacının alacağının ödendiği hususu davalı tarafça geçerli ve kesin bir delil ile ispat edilmemiştir. Davalı tarafça yemin deliline de dayanılmamıştır. Davalı … tarafından davalı …’ın borçları için verilen dava konusu ipotek geçerli ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içermektedir. Davacı’nın davalıdan halen alacaklı olduğu, davalı … tarafından verilen ipoteğin halen geçerli, kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği anlaşılmakla davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla davalılara karşı icra takibi yapmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu, davacı taraf davalılardan alacaklı olduğunu defter ve kayıtları ve davalı tarafından yapılan kısmi ödemeler, ipotek akit tablosu ile ispatlamış, ancak alacağın ödendiği davalı tarafça geçerli ve kesin bir delil ile ispatlanamamıştır. Bu sebeple açılan davanın kabulüne, davacının alacağı defter ve kayıtları ve davalı tarafından yapılan kısmi ödemeler, faturalar, ipotek akit tablosu ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalılar borçluların Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 5.464,80 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 966,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.498,6‬0 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.800,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 966,20 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.010,6‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.493,85 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır