Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/998 E. 2021/672 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/998 Esas
KARAR NO : 2021/672

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının şirketin davalıdan olan 03.07.2018 tarihli 44.156,94 TL’lik cari hesap alacağının tahsil edilmemesi üzerine davalı şirket aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü …… E. numaralı dosyası nezdinde icra takibi başlatılarak borçlu şirkete ödeme meri gönderildiğini, davalının 09.07.2018 tarihinde icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde alacaklı olan davacıya herhangi borcu olmadığını ile sürerek, takibe konu olan borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, borca itirazdan sonra davalının 13.07.2018 tarihinde icra dosyasına 12.827,76 TL’lik kısmi ödeme yaptığını, icra dairesince taraflarına 12.094,29 TL gönderildiğini, davacı ile davalının ticari ilişkiye girdiğini, tarafların tacir olduğunu, elektronik yolla keşide edilen faturalara davalı tarafından süresi içinde itiraz edilmemiş olduğunu, davalının icra dosyasına yaptığı kısmi ödemenin borcu ikrar anlamına geldiğini, davanın kabulüne, davalının takibe, faize, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, icra dosyasına yapılan 12.867,76 TL’lik kısmi ödemenin infaz aşamasında göz önünde bulundurulmasını, dava sonuçlanıncaya kadar davalının aktif mal varlığı üzerine üçüncü kişilere mülkiyeti devri engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir konulmasını, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra hukukunda borçlu tarafın kısmi ödeme ve kısmi itiraz hakkı bulunduğunu, icra dosyasına yapılan ödemenin İcra Müdürlüğü tarafından davacıya ödendiğini, davacı tarafından icraya konulan toplam borç üzerinden karar verilmesi ve yapılan ödemenin infaz aşamasında göz önünde bulundurulması talebinin hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin davacı şirkete 21.03.2018 tarihinde 600 nolu sipariş ile 680kg “%100……………. 175cm-140 gr. Lacivert” olarak tanımlanmış bir kumaş siparişi verdiğini, 26.03.2018 tarihinde davacı şirkete numune kumaş teslim edilerek renk onayı verildiğini, böylece davacı şirketin 600 nolu siparişi kendisine verilen numuneye uygun şekilde davalı şirkete teslim etmeyi üstlendiğini, sipariş verilen kumaşın teslim süresi dolduğunda davacı tarafından teslim edilmediğini, davalıya numune kumaş teslim edildiğini, davalı tarafından numune kumaşın incelendiğini ancak davalının kumaşın talep edilen numuneye uygun olmadığını tespit edip 11.04.2018 tarihinde bu hususu davacıya bildirdiğini, kumaşın talep edilen numuneye uygun olmadığını ve 03.05.2018 tarihinde davalı şirket müşterisinin siparişini iptal ettiğinin davacı şirkete bildirildiğini, davalı şirketin, davacı şirket tarafından baskılı ve kalıplı olarak teslim gereken kumaşın baskı bedelini ve kalıp bedelini ayrıca ödediğini, davalının baskı ve kalıp için yapılan ödemeleri davacı şirkete fatura ettiğini, kumaş istenilen nitelikte olmadığından ve zamanında davalıya teslim edilmediğinden ve davalı müşterisi siparişi iptal ettiği için davalının davacıya reklamasyon faturası düzenleyip davacıya tebliğ edildiğini, davacı şirket tarafından kumaşın davalı tarafından talep edilmediği halde usulsüz ve imzasız olarak davalı şirket deposuna bırakıldığını, bu kumaşla ilgili de iade faturası düzenlendiğini, tüm iade ve reklamasyon faturalarından sonra davalı şirketin davacı şirkete 11.197,18 TL borcu kaldığını ve bu borcun İcra Müdürlüğü dosyasına ödendiğini, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler karşılığında alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davacı tarafından davalıya teslim edilen kumaşın numuneye uygun olup olmadığı, ayıplı olup olmadığı ve zamanında teslim edilip edilmediği hususlarındadır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 44.156,94 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu, davalı borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde 2.kez itiraz dilekçesi vererek 11.197,18 TL borcu kabul ettiğini beyan ettiğini ve ferileri ile birlikte icra dosyasına ödeme yaptığı, davacı vekilinin yasal süresi içerisinde mahkememizde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67/1 maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir ve dosyada mevcut numune kumaş üzerinde inceleme yaptırılması için tekstil mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 04/06/2020 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında ki ihtilafın 600 nolu siparişte ki lacivert üzerine beyaz puantiye baskılı kumaştan kaynaklandığı, kumaşın desen ve renk onayı alınamadığı ve müşteri tarafından istenilen baskı elde edilemediği için siparişin gecikmiş olduğu ancak bu gecikmelere ve siparişin teslim zamanı geçmesine rağmen iş bu dava konusu siparişin davalının talebi ile düz boya lacivert olarak ürettirildiği, davacının siparişi davalının onayı doğrultusunda 690,00 kg kumaşı lacivert düz boyalı olarak 25.04.2018 tarihinde toplam 20.865,60 TL’lik …………….. nolu faturayı kesip gönderdiği, düz boya baskılı olarak teslim edilen kumaşta bir ayıp varsa kumaşlar teslim alınırken davalı tarafından tespit edilebileceği, termindeki gecikmeden ötürü iptal edilen siparişten dolayı; davalı talimatı ile kumaşları düz boyalı olarak teslim eden davacı tarafın sorumlu tutulamayacağı, eğer davacı tarafından termin gecikmesinden dolayı sipariş iptal edilecek olsaydı, kumaşlar teslim alınmadan hatta düz boyalı olarak boyatılmadan siparişi iptal etmiş olması gerektiği, davalı onayı ile üretilmiş olan düz boyalı kumaşın, davalı nihai ürünün termin tarihini kaçırdığı için, kumaşın üretim ifasını davalının isteği doğrultusunda düz boyalı olarak yerine getiren davacının bu gecikmeden sorumlu tutulamayacağı, kanaati bildirilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, 19/10/2020 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; tüm dosya muhteviyatı yeniden irdelenerek incelenmiş olup, Davalı vekilinin itiraz beyanları, değerlendirmeler ve tespitler doğrultusunda, davalı vekilinin itiraz ve beyanlarının rapora bir yenilik getirmeyeceği, 05.06.2018 tarihli Kök raporumuzdaki Kanaatimiz aynen devam ettiği, kanaati bildirilmiş, davacı ticari defterlerinde 2018 yılında davalının 7.146,23 TL ödeme yaptığı, davalının ticari defterlerinde 11.456,38 TL ödeme yapıldığı, ayrıca 2018 yılı kayıtlarında davalı ticari defter kayıtları ile davacı ticari defter kayıtları arasındaki diğer farklılar hususunda ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının olup olmadığı var ise miktarı hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, 20/05/2021 havale tarihli alınan bilirkişi 2.ek raporunda özetle; dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde davalı şirket tarafından TTK 21/2 maddesinde belirtilen sürelerde davacı şirketin düzenlediği faturalara itiraz edilmemesi, davalı onayı ile üretilmiş olan düz boyalı kumaşın, davalı nihai ürünün termin tarihini kaçırdığı için, kumaşın üretim ifasını davalının isteği doğrultusunda düz boyalı olarak yerine getiren davacının bu gecikmeden sorumlu tutulamayacağı, tarafların ticari defterlerinin noter tasdiklerinin zamanında yapıldığını ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, ticari defterlerin kendi lehlerine delil niteliğine haiz olduğunu, davacı şirketin defter ve kayıtlarında 2018 yılı ticari defterlerinde 2018 yılında davalı şirkete 45.195,99-TL tutarında 12 adet fatura düzenlediği, karşılığında 7.146,23-TL tutarında tahsilat yapıldığı, 1.259,02-TL tutarında 2 adet fatura alındığı, yıl sonu itibariyle davalı şirketin davacı şirkete 36.790,74-TL borcu olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin 2019 yılında herhangi bir işlem olmadığı ve yıl sonu itibariyle davalı şirketin 6.790,74-TL borcu olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde; 2018 yılında davacı şirketten 45.196,00-TL tutarında 12 adet fatura alındığı, karşılığında 11.456,38-TL tutarında ödeme yapıldığı, 2.500,19-TL tutarında 4 adet iade faturası, 2.235,60-TL tutarında fiyat farkı faturası, 29.003,83-TL tutarında 1 adet reklamasyon faturası düzenlendiği ve yıl sonu itibariyle davacı şirketin alacağının olmadığı, 2019 yılında taraflar arasında herhangi bir işlem olmadığı ve yıl sonu itibariyle davacı şirketin alacağı olmadığının tespit edildiği ve takip dosyasına ödenen tutarında ticari defterlere fazla kaydedilmesi nedenlerinden dolayı takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 36.790,74 TL alacaklı olduğu, kanaati bildirilmiştir.
Dava 6098 Sayılı TBK’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen özel üretim eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıktır. Söz konusu uyuşmazlıkta; işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye; iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer.
6098 Sayılı TBK’nun 474. Maddesinde; “İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.” hükmü ile yine 6098 Sayılı TBK’nun 477. Maddesinde Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder. İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır. Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, davalı şirketin davacı şirkete 21/03/2018 tarihinde 600 nolu sipariş ile 680 kg. Cotton süprem lacivert beyaz puan baskılı kumaş siparişi verdiği, davacı şirkete numune kumaş teslim edilerek renk onayının verildiği, ancak davalı tarafından sipariş edilen kumaşın teslim süresinde tesliminin yapılmadığı ve numune kumaşın talep edilen numuneye uygun olmadığının tespit edilmesi üzerine davalı tarafça davacı tarafa bu hususta mail atıldığı, davacı tarafında maille “imalatta biraz düzelme olacağını, ama bunun %100 garantisini veremeyeceğini belirttiği, ancak yine davalı tarafın kumaşın boyanmasını ve gerekirse baskının başka bir firmada yaptırılacağı talimatını verdiği, bunun üzerine davacı tarafın davalının isteği ve onayı üzerine 690.00 kg kumaşı lacivert boyalı olarak üreterek 25/04/2018 tarihinde ……… nolu irsaliye faturası ile teslim ettiği ve davalıya düz boya kumaş için 28.00-TL/kg fiyattan toplam 20.865,60-TLlik faturayı kesip gönderdiği, davalının iste bu teslim edilen kumaşların baskılarını faklı bir firmada bastırmak için teslim aldığı, alırken herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği ve davalının söz konusu kumaşları dava dışı müşterisine teslim etmek istediği, ancak müşterisinin siparişi iptal etmesi sebebiyle davacı firmaya bu durumu mail ile bildirildiği, davacı tarafından kumaşın iadesinin kabul edilemeyeceğinin bildirildiği görülmüştür. Tarafların ticari defterleri incelendiğinde davalı tarafça davacının gönderdiği faturalar defterlerine kaydedilmiş ve faturalara 6102 Sayılı TTK’nun 21/2 maddesi uyarınca sekiz gün içerisinde itiraz edilmediği ve bu sebeple fatura içeriğini kabul etmiş sayılmıştır. Tarafların ticari defterleri usulüne uygun tutulması sebebiyle de kendileri lehine delil oluşturmaktadır. Taraflar arasındaki mailler incelendiğinde davacı ve davalının kumaş üretim sürecini birlikte yürüttükleri ve davalının onay vermesi üzerinde davacının kumaşları ürettiği ve belirlenen tarihten sonra kumaşların teslim edilmesine rağmen davalı tarafın itiraz etmeden kumaşları teslim almıştır. Taraf defterleri incelenmiş usulüne uygun tutulan taraf defterlerinin lehlerine delil vasfına haiz oldukları anlaşılmakla davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafça itirazsız bir şekilde davalı tarafça defterlere kaydedilmesi ve makul süre içerisinde süresinde ayıp ihbarında bulunulmamış ve zaten davalının onayı üzerine kumaşlar üretilmiş ve süresinden sonra teslim edilmesine rağmen davalı tarafından kabulü yapılmıştır. Taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacının fatura içeriklerine göre sözleşmenin niteliği dikkate alıdnığında eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda ayıplı imalât halinde açık ayıplarda 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesinde iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin doğal akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, 477. maddenin 1. fıkrasında eserin açıkça veya örtülü kabulünden sonra yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulacağı, gizli ayıplarda da aynı maddenin son fıkrasında eserdeki ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde iş sahibinin gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, bildirmezse eseri kabul etmiş sayılacağı hükmü getirilmiştir.Söz konusu somut davada davalının ürünlerin kendi numunelerine uygun olmadığı hususunu teslim anında tespit etmelerinin mümkün olduğu ve buna rağmen davalı tarafın ilk talep ettikleri lacivert üzerine beyaz puantiye baskılı kumaş yerine kendilerinin onay verdikleri düz boya lacivert ürün üretildiği ve kumaşlarda ayıp olması halinde bunun teslim anında farkedilebilir nitelikte olduğu, buna rağmen ve geç teslime rağmen davalı tarafın itiraz etmeksizin ürünleri teslim aldığı ve bu haliyle ürünleri kabul etmiş sayılacağından davalının savunmasının ve reklamasyon faturası kesmesinin yerinde görülmeyerek davacının sözleşme kapsamında ürettiği ürünlerin bedeli kapsamında bakiye alacağını talep hakkı olduğu kanaatine varılarak davacının icra dosyası kapsamında faturalardan dolayı alacaklı olduğu anlaşıldığından ve davalının icra takibi sırasında dava tarihinden önce kısmı ödemenin davacı tarafından mahsup edilip dava açılması gerekirken bu kısmın mahsup edilmemesi sebebiyle davanın ödenen kısmın mahsup edildikten sonra kalan bakiye alacak üzerinden kabulüne, 2004 Sayılı İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ İLE; Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasında yapılan takibe davalı tarafça yapılan itirazının kısmen iptali ile takibin 36.790,74-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacağın (36.790,74-TL) % 20’si oranında 7.358,14-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı vekilinin red edilen kısım için davacının kötüniyetli olduğu sabit olmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gereken 2.513,17 TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 533,32 TL peşin harcın ve Büyükçekmece …..İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına yatırılan 220,78 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.759,07 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.518,61 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini davada vekil olarak temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 533,32 TL peşin harç ve Büyükçekmece 2.İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına yatırılan 220,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 790,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 1.211,96 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

10-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.