Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/981 E. 2019/114 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/981 Esas
KARAR NO : 2019/114

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 17/10/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/02/2019
Davacı vekili tarafından açılan Ticari Şirket davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davalı ile müvekkillerinden … müvekkili davacı şirketin ortakları olduğunu, davalının borçları nedeniyle şirketteki hissesi üzerinde haciz olup davalının merhum babası şirketin %50 ortağı …. in vefatı sonrası diğer mirasçıların şirketteki hisselerini uzlaşma yolu ile müvekkiline devrettiklerini ve onlara hisse bedelleri müvekkili tarafından ödendiğini, ancak davalının hissesini devretmediğinden şirkette kontak olarak kaldığını, bundan sonra müvekkili hakkında söylentiler yayarak müvekkilini tehdit edip şantajlarda bulunduğunu ve bilahare şirket aleyhine Bakırköy … ATM nin …. esas sayılı dosyasında müvekkilini müdürlükten azil davası ile kar payı talebinde bulunduğunu, davalının kötü niyetli davrandığından ve taraflar arasında güven ilişkisi kalmadığından ortaklık ilişkisini sürdürme imkanı bulunmayıp davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, davalının açıkça kötüniyetli olarak, hissesini devretmek istediğini beyan ederek haricen elden para istediğini, hisse değeri ile bağdaşmayacak derecede afaki rakamlar istediğini, Davalının, müvekkilini ve şirketi sürekli olarak tedit etmesi ve şantaj yapması karşısında taraflar arasında güven ilişkisinin kalmadığını, davalının kötü niyetli hal hareket ve davranışları ile ortaklık ilişkisinin sürdürme imkanı kalmadığını, davanın tarafları arasındaki ortaklık ilişkisinin, iradi ve rızai bir ortaklık olmaması, davalının; babasından intikalen gelen hisse sebebiyle şirket ortağı haline gelmesi, hukukun temel ilkelerinden birisi olarak, hiç kimsenin; istemediği birisiyle ortaklık kurmaya ve sürdürmeye zorlanamayacağı da nazara alınarak; davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına; davalının hisse değerinin bilirkişi marifetiyle hesaplanmasına, takdir edilecek meblağın (şirket hissesi üzerindeki takyidatlar da yansıtılacak şekilde) bir hesaba bloke edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle usule yönelik olarak dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, TTK 640 maddesine göre ortaklıktan çıkarılma için genel kurul kararının alınmasının zorunlu olduğunu, bu davada genel kurul kararı olmadığından ve bu da dava şartı olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak dava dilekçesinde yer verilen iddiaların hiçbirin müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına sebep olarak gösterilemeyeceğini, davacı şirket tarafından şirket ortağı davalı müvekkiline karşı ikame edilmiş olan ortaklıktan çıkarma davasının öncelikle buna ilişkin dava şartı olan genel kurul kararı alınmadan açılmamasının mümkün olmaması ve bilahare ortaklıktan çıkarmak için haklı ve esas sözleşmede yer alması zorunlu bir sebebin de bulunmaması ve davanın kişisel husumet sebebiyle ikame edilmiş bulunması nedeniyle öncelikle usulden bilahare esastan reddine, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılardan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; TTK 621/1-h maddesine göre bir ortağın haklı sebepler dolayısı ile şirketten çıkarılması talebiyle mahkemeye başvurulabilmesi için temsil edilen oyların en az 2/3 sinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunduğu genel kurul kararı alınması gerektiği, davalı ortağın haklı sebepler ile şirketten çıkarılması için alınmış bir genel kurul kararının bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu ortaklıktan çıkarılması davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu ortaklıktan çıkarılması davasının dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/2 ve 115/2 maddesi gereği USULDEN REDDİNE,
2-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine takdir edilen 2.725.-TL.vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcından peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacılar vekili Av. …., Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.