Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/964 E. 2018/959 K. 12.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/964
KARAR NO : 2018/959

DAVA : A.Ş. Genel Kurulun Olağanüstü Toplantıya Çağrılmasına İzin
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan …. Genel Kurulun Olağanüstü Toplantıya Çağrılmasına İzinn davasının yapılan ön incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %68 oranında pay sahibi ortağı olduğunu, diğer ortağın ise …. olduğunu, davalı şirketin 26/12/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında tasfiye kararı alındığını, tasfiye memurluğuna da müvekkili ile diğer ortak ….’nın münferit yetkili olarak seçildiğini, tasfiye işlemlerinin kapanış genel kurulu hariç tamamlandığını, ancak yönetim ve tasfiye kurulu başkanı seçilen ortak ….’nın 22/05/2018 tarihinde öldüğünü, diğer ortağın tek başına genel kurulda karar alma yeter sayısını sağlamasının mümkün bulunmadığını, yönetim kurulunda boşalan üye yerine geçici de olsa …. üyesi atayamadığını ve genel kurulu toplantıya çağıramadığını, tasfiyenin sonlanması için gereli genel kurul toplantısının yapılmaması nedeniyle boşalan… üyesi yerine ve boşalan tasfiye kurulu üyesi yerine yeni bir üyenin seçilmesi gündem maddelerini görüşmek üzere genel kurulu toplantıya çağırmak üzere izin verilmesini istemiştir.
Dava, … . Genel Kurulunun Olağanüstü Toplantıya Çağrılmasına İzin davası olup, münferit yetkili tasfiye memurlarından biri tarafından açılmıştır.
Bilindiği üzere TTK410/1. maddesinde “… tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilir. ” TTK 535/2. maddesinde “”Tasfiye işlerinin gereklerinden olan hususlar hakkında karar vermek üzere genel kurul tasfiye memurları tarafından toplantıya çağrılır.” Ve TTK 537/1. maddesinde ” Esas sözleşme veya genel kurul kararıyla atanmış tasfiye memurları ve bu görevi yerine getiren yönetim kurulu üyeleri, genel kurul tarafından her zaman görevden alınabilir ve yerlerine yenileri atanabilir.” hükümleri yer almaktadır. Bu hükümler gözetildiğinde şirketin iki ortaklı bulunduğu, davacı tasfiye memurunun tasfiye kararının alındığı 26/12/2014 tarihli genel kurul toplantısında ölen diğer ortakla birlikte münferit yetkili olarak tasfiye memuru olarak seçildiği anlaşıldığından, bu sıfatıyla tek başına TTK 410/1 ve 535/2. maddesi gereğince genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı tarafından diğer ortağın 22/05/2018 tarihinde öldüğü, diğer ortağın tek başına genel kurulda karar alma yeter sayısını sağlamasının mümkün bulunmadığı ileri sürülmüş ise de sunulan nüfus ali kayıt tablosundan ölen ortak …… .’nın mirasçıları bulunduğu anlaşıldığından, anonim şirket hissesi miras yolu ile mirasçılarına geçtiğinden, mirasın ret edildiği de iddia edilmediğinden, mirasçıların ortak sıfatıyla genel kurul toplantısına çağrılması gerekir ise de bu hususun davacının talebiyle doğrudan bağlantılı olmaması nedeniyle belirtilmesi ile yetinilmiştir.
Hal böyle olunca; Somut olayda, TTK 410/1, TTK 535/2 ve TTK 537/2. maddeleri hükümleri gözetildiğinde davacının …. genel kurulunu toplantıya çağırma hak ve yetkisi bulunduğundan, bu taleple dava açmasında hukuki yarar bulunmadığı, hukuki yararın ise dava şartı bulunması ve iş bu davada hukuki yarar dava şartının eksik bulunduğu saptandığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Hal böyle olunca aşağıdaki karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, hukuki yarar dava şartı eksikliği nedeniyle HMK 114/h ve 115/2. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …