Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/961 E. 2019/125 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/961
KARAR NO : 2019/125

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 30/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının 28.06.2018 tarihinde kurulan ….gıda Pazarlama San ve Tic. Ltd. Şti’nin kurucu ortağı ve şirket sözleşmesine göre ana sermayenin %50’sine denk gelen ortağı ve aynı zamanda imza ve temsil yetkisi bulunan ticari temsilcisi durumunda olduğunu, davalının 16.08.2018 vade tarihli senet karşılığı nakden 45.000 TL para aldığını ve bu durumdan şirkete bilgi vermediğini, İstanbul…. İcra Müdürlüğünün…. E. sayılı dosyası ile ihtiyati haciz ve haciz uygulanması neticesinde söz konusu durumdan müvekkilinin haberdar olduğunu, bunun ardından Beyoğlu … Noterliğinin 19 Eylül 2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarı ile davalının zararı gidermesi ve şirkete ait paranın şirkete iadesinin talep edildiğini, ancak herhangi bir yanıt alınamadığını, ayrıca müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığinın ….Soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda da bulunulduğunu, bu nedenlerle dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müvekkil şirkete ait 45.000 TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, ….Gıda Pazarlama San ve Tic Ltd Şti, 28.06.2018 yılında kuruluşunun …Gazetesi’nde yayımlanması ile birlikte kurulduğunu, börek imalatı ve satışı endeksli olarak kurulmuş bu şirketin, sürekli ürün alma ve alınan bu ürünleri satma şeklinde yoğun sirkülasyona sahip olmayı hedeflediğini, ancak şirket kuruluşundan sonra bir kısım nakit ihtiyacı gündeme geldiğini, ekipmanların fazla, ürünlerin ise kısa süre içinde bozulabilecek mahiyetteki gıdalar olduğunu, durumun böyle olmasından şirket kurulmasını müteakip 15 gün sonra 16.07.2018 tarihinde nakit ihtiyacı gündeme geldiğini, gıda sektöründe yeni kurulmuş bu şirketlerde kısa zaman içerisinde nakit ihtiyacının olağan olmasının normal olduğunu, bu sebeple müvekkilinin, şirket menfaatlerini de gözeterek bu yönde olağan bir borçlanmaya girdiğini, müvekkilinin bu borçlanmadan ise şirket ortağı ….’e şifahen bilgi verdiğini, ancak müvekkilinin alınan bu nakdin tamamını şirket için gerekli malzeme alımına ve şirket ihtiyaçlarına harcadığını, bu yönde yapılan harcamaların kimi müvekkilin kendi şahsi hesabından kimi de elden verilmek sureti ile karşılandığını, ….isimli şirket adına ….Bankası’nda hesabının bulunmakla beraber bu hesabın genel olarak kullanılmadığını, gerek müvekkili, gerekse de diğer temsile yetkili müdür …., şahsi hesaplarını kullanarak şirket ile ilgili ödemeleri yaptıklarını, bu nedenle müvekkili hakkında açılmış huzurdaki davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Dava, Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan Tazminat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Dava, şirket ortağı ve müdürüne karşı davacı limited şirketin diğer müdürünün verdiği vekaletnameye dayalı olarak şirket adına açılmış sorumluluk davası olup, 6102 sayılı TTK 644. m. gereğince Limited şirketlerde de uygulanması gereken 6102 sayılı TTK. nun 355. maddesi uyarınca sorumluluk davası açılabilmesi için ortaklar kurulu kararının alınması veya davanın tüm ortaklar tarafından veya bunların verdiği vekalet ile vekilleri tarafından açılması veya açılan davaya muvafakat verilmesi gerekir.
Davacı vekiline, tensip tutanağı 10 nolu ara kararı ile “davalı müdür hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için ortaklar kurulu kararı sunması veya diğer dava dışı ortağın bu davaya muvafakat vermesini sağlaması veya muvafakata ilişkin vekaletnamesini sunması için kesin süre verilmesine, aksi halde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceğinin ihtarına, ihtarın bu tutanağın tebliği suretiyle yapılmasına,” karar verildiği, ancak davacı vekilinin ihtara konu eksikliği ön inceleme duruşmasına kadar gidermediği saptanmıştır.
Hal böyle olunca davanın dava şartı eksikliği nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 768,49 TL’den mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın mevcut avans kullanılarak taraflara tebliğine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/01/2019 11:14

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …