Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/931 E. 2020/765 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/931 Esas
KARAR NO : 2020/765

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/11/2010
KARAR TARİHİ : 01/12/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2020
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 02/11/2010 tarihli dava dilekçesi ile, davalı kooperatif yönetim kurulunun 15.06.2003 tarihli kararıyla üyelikten ihraç edilen müvekkilinin, ödemiş olduğu aidatların bu zamana kadar iade edilmediğini, 25.06.2005 tarihli genel kurulda müvekkiline 20.000,00 TL ödeme yapılmasına karar verildiğini ancak bir sonraki 24.06.2006 tarihli genel kurulda ihraç kararının iptali için açılan dava gerekçe gösterilerek bu ödemenin durdurulduğunu, mahkemece reddedilen ihraç kararının iptali davasının kesinleşmesinin ardından, 15.10.2010 tarihinde yalnızca 6.222,46 TL ödeme yapıldığını, fakat bu ödemenin alacaklarını karşılamaya yetmediğini ileri sürerek, şimdilik 8.450,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacıya ilk olarak 19.10.2004 tarihinde havale yoluyla 6.222,46 TL ödeme yapıldığını ancak davacının bu ödemeyi kabul etmediğini, 25.06.2005 tarihli genel kurulda ise davacının yaptığı ödemelerin döviz cinsinden değerlendirilmesi sonucu ulaşılan 20.000,00 TL’nin bütçeye konulduğunu ve bu miktarın davacıya ödenmesi için yönetim kuruluna yetki verildiğini, ancak davacının bu miktara da razı olmadığını, 24.06.2006 tarihli genel kurulda, ihraç kararının iptali için dava açılmış olduğundan, ödeme konusunda yeni bir karar alınmadan yargı sürecinin beklenmesinin kararlaştırıldığını, yargı süreci sonucunda ihraç kararının kesinleşmesi ile davacıya 15.10.2010 tarihinde 6.222,46 TL banka havalesi yoluyla ödeme yapıldığını ancak bu kez de ödemeyi kabulden kaçındığını, ihraç tarihi itibariyle alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas ……. karar sayılı kararı Yargıtay …… Hukuk Dairesinin ……. esas …… karar sayılı bozma ilamıyla kararı bozularak dosya mahkememize gönderilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle alacak davası olup, dosyada kooperatifçi bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 29/03/2019 havale tarihli raporunda; ………Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortaklarla hesaplaşma süresi ve yükümlülük başlıklı 17. Maddesi;
Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındakişartlar hükümsüzdür” hükmüne amirdir.
Yargıtay …… Hukuk Dairesinin ……. Esas, ……. Karar sayılı ve 02.10.2015 tarihli bozma ilamında; “Bu durumda mahkemece, Bakırköy ……. Noterliği’nin 20.09.2010 tarih ve ….. yevmiye nolu ihtarnamesinin hangi tarihte davalıya tebliğ edildiği araştırılarak, davacının ihtarnamenin tebliğinden itibaren başlayan 10 gün içinde yapılacak ödeme tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz hakkını saklı tuttuğu gözönünde bulundurularak, ihtarnamenin tebliği ile 15.10.2010 ödeme tarihi arasında işlemiş olan faiz borcunun belirlenmesi, 15.10.2010 tarihinde yapılan 6.222,46 TL tutarındaki ödemenin öncelikle işlemiş faiz alacağından mahsubu ile davacının bakiye asıl alacağının tespit edilmesi ve sonuç olarak davacı tarafça dava dilekçesinde 8.450,00 TL’nin tahsilinin talep edilmiş olduğu da gözetilerek, taleple bağlı kalınarak 8.450,00 TL’nin ihtarın tebliği tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, tarafların davacının çıkma payı alacağının 20.000,00 TL olduğu yönündeki karşılıklı kabulleri göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır” denildiğinden Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda hesaplamalar yapılacaktır.
Bakırköy …… Noterliği’nin 20.09.2010 tarih ve …… yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ tarihinin 30.09.2010 olduğu tespit edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 30.09.2010 – 15.10.2010 tarih aralığında işlemiş faiz:
Dönemi Miktar Faiz gün sayısı Faiz
30.09.2010 15.10.2010 8.450,00 TL x 15x % 9 365 = 31,25 TL
15.10.2010 tarihinde yapılan 6.222,46 TL tutarındaki ödemenin öncelikle işlemiş faiz alacağından mahsubu: 6.222,46 TL – 31,25 TL = 6.191,21 TL
Dava dilekçesinde talep olunan bedelden ödenenin mahsubu: 8.450,00 TL – 6.191,21 TL = 2.258,79 TL
NETİCE: Tüm delillerin değerlendirilmesi ve hak kazanma koşullarının takdirinin Mahkemeye ait olmak üzere;
Yargıtay …… Hukuk Dairesinin ……. Esas, …… Karar sayılı ve 02.10.2015 tarihli bozma ilamı doğrultusunda yapılan hesaplama kapsamında asıl alacak miktarının 2.258,79 TL olabileceğinin ve ihtarın tebliğ tarihi olan 30.09.2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi hususunun nihai takdir ve değerlendirmesinin Mahkemenin olduğu açıklanmış, taraf vekillerinin rapora karşı itirazları üzerine yeni bir bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişinin 02/12/2019 havale tarihli raporunda; ……Ortaklarının konut ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulan konut yapı kooperatiflerinin tüm faaliyet giderleri, kararları iptal edilmedikçe tüm ortaklar için bağlayıcı olan genel kurulun tespit edeceği miktara ve usule uygun olarak, ortaklar tarafından yapılacak ödemelerle karşılanmaktadır.(K.K. Madde 1,22,42/2-5, Anasözleşme Madde 6,21,23/1-6,37)
Kooperatif yönetim kurulu, parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktiren ortakları usulüne uygun olarak düzenlenen ve tebliğ edilen iki ihtarname ile borcunu ödemeye davet etmekle ve süresi içinde ödemeyenleri ortaklıktan çıkarmakla görevli ve yetkilidir. İlgili ortak da ihraç kararının tebliğinden başlayarak üç ay içinde ihraç kararma genel kurul nezdinde itiraz etmek ya da ihraç kararının iptali için dava açmak hak ve yetkisine sahiptir; Ortağın hak ve yükümlülüğü çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam etmekte ve bu süre içinde yerine ortak alınmaması gerekmektedir. (K.K. Madde 16, Ek Madde 2/1, Anasözleşme Madde 14)
Ortaklığı istifa ve ihraç nedeniyle sona erenlerin kooperatifteki alacaklarının o yılın bilançosuna göre hesaplanması ve bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilmesi, yerine yeni ortak alınması halinde ödemelerinin derhal iade edilmesi hüküm altına alınmış ve genel kurula da bu ödemeyi üç yıl erteleme yetkisi tanınmıştır. (K.K. Madde 17, Anasözleşme Madde 15)
Dava; kooperatife toplam 6.222,46 TL ödeyen, 15.06.2003 tarihli kararla toplam 3.574,25 TL anapara, ve toplam 6.836,45 TL faizinden oluşan borcunu ödemediği gerekçesiyle ortaklıktan ihraç edilen, ihracın iptali davasını üç aylık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra (11.08.2005 tarihinde) açan ve davası ret edilerek 11.12.2009 tarihinde kesinleşen davacı tarafından açılmıştır.
Hak düşürücü sürenin geçmesinde sonra yapılan 26.06.2004 tarihli (ilk) genel kurul toplantısında davacının ödemelerinin iadesi ve dairesinin satılması için yetki verilen yönetim kurulu daireyi 11.09.2004 tarihinde 53.000 TL’ye satmış, davacının 6.222,46 TL olarak tespit edilen ödemesini, davacıya ödenmek üzere …….. Bankası …….. Şubesine yatırmış, ancak para davacının müracaat etmemesi sebebiyle kooperatife iade edilmiştir.
Kooperatifin 25.06.2005 tarihli genel kurulunda ise “Kooperatife ait dairenin satışı sonrası eski sahibine geçmiş ödemelerinin iadesinde borcun dışında kalan tutarın iadesi için yönetim kuruluna yetki verilmesi” şeklinde tespit edilen gündem maddesi kabul edilmiş ve kabul edilen bütçeye ” üyelikten atılanlara ödemeler “ için 20.000 TL ödenek konulmuştur.
Davalı, bu karardan sonra dairenin satış bedelinden davacının borcunun düşülerek bakiyesinin iade edilmesinin istenilmesi sebebiyle anlaşmazlık çıktığını ve davacının ihracın iptali davasını açtığını söylemektedir. Dolayısıyla ihraç kararının iptali davası kesin olarak sonuçlanıncaya kadar anlaşmazlığın çözümlenmesi ve davacı alacağının ödenmesi yönünde herhangi bir karar alınmamış ve eylemde bulunulmamıştır.
İhraç kararının iptali için açılan davanın sonuçlanmasından sonraki ilk genel kurul toplantısının 17.01.2010 tarihinde yapıldığı; davacının 30.09. 2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılan ihtarnamesiyle 25.06.2005 tarihli genel kurul kararma, tahmini bütçeye konulan 20.000 TL tutarındaki ödeneğe, dairenin satış tarihine kadar olan borcunun hesaplanarak satış bedelinden indirilmesi ve bakiyenin ödenmesi gereğine işaret ederek “ fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla “ 20.000 TL tutarındaki aidat ve katılım payı alacağının reeskont faiziyle birlikte ödenmesini istediği; davalının 15.10.2010 tarihinde davacının bildirdiği hesaba 6.222,46 TL yatırdığı ; davacının da 02.11.2010 tarihinde fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla, 8.450 TL tutarındaki aidat ve katılım payı alacağının, değişen oranlardaki reeskont faiziyle birlikte tahsili için huzurdaki davayı açtığı belgelerle sabittir.
Davacı ile davalı arasında ticari bir ilişki olmaması sebebiyle faizin yasal faiz oranı olacağı açıktır.
Yargıtay …… Hukuk Dairesinin 02.10.2015 tarihli ……. E, ……. K sayılı (ve karar düzeltme isteminin reddine dair 09.04.2018 tarihli …… E, …… K sayılı) ilamıyla borcun muaccel olduğu (faiz başlangıç) tarih ve davanın taleple bağlı kalınarak 8.450 TL üzerinden karara bağlanması konusu açıklığa kavuşmuştur. Buna göre; davacının talep ettiği 8.450 TL’nin 30.09. 2010 – 15.10.2010 arası 15 günlük yasal faizi 31,25 TL’nin davacıyla ödenen 6.222,46 TL den mahsubuyla davacıya yapılmış olan ana para ödemesi 6.191, 21 TL ulaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının talebine bağlı kalınarak 15.10.2010 tarihi itibariyle bakiye alacağı (8.450 TL -6.191,21 TL=) 2.258, 79 TL, dava tarihine kadar 2910 günlük (15.10.2010-03.10.2018 ) yasal faizi 1.620,76 TL olarak hesaplanmış ve toplam alacağının dava tarihi itibarıyla (2.258, 79 TL ana para + 1.620,76 TL işlemiş faiz olmak üzere) toplam 3.879,55 TL olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
SONUÇ
Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E sayılı dava dosyası, Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin (12.10.2012 tarihli … E,……. K sayılı tarihli …. E, ….. K sayılı, 02.10.2015 tarihli …… E, ……. K sayılı 09.04.2018 tarihli …… E, ……. K sayılı) kararları çerçevesinde incelenmiştir.
Bu incelemede;
-15.06.2003 tarihli yönetim kurulu kararıyla ortaklıktan ihraç edilen davacının ihracın iptali davasını, hak düşürücü süre geçtikten sonra, 11.08.2005 tarihinde açtığı ancak iptal talebinin 16.07.2009 tarihli kararla kesinleştiği davalı kooperatifin bu süre içinde davacının hak sahibi olduğu daireyi 26.06.2004 tarihli olağan genel kurulda aldığı yetkiye dayanarak 11.09.2004 tarihinde 53.000 TL’ye sattığı ve 25.06.2005 tarihli genel kurulda davacıya ödenmek üzere 20.000 TL ödenek ayırdığı, bu kararın iptali ve değiştirilmesi yönünde başka karar alınmadığı,
İhracın iptal davasının kesinleşmesinden sonra davacının 30,09.2010 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamesiyle davacıdan 20.000 TL’nin ödenmesini istediği, davacının ise 15.10.2010 tarihinde davacının hesabına 6.222,46 TL ödediği, tespit edilmiştir.
Davacının ( fazlaya dair haklarını saklı tutarak) talep ettiği 8.450 TL alacakla ilgili hesaplamada, dava tarihi itibariyle 2.258, 79 TL anapara ve 1.620.76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.879, 55 TL alacaklı olduğu açıklanmış, taraf vekillerinin itirazı üzerine dosya bilirkişiye gönderilerek ek rapor alınmış, bilirkişinin 13/03/2020 havale tarihli ek raporunda; ………Yargıtay ….Hukuk Dairesi, davalı kooperatifin 25*06.2005 tarihli genel kurul toplantısında alman karara ve davacının 20.09.2010 tarihli ihtarnamesine dayanarak “tarafların davacının çıkma payı alacağının 20.000 TL olduğu yönünde karşılıklı kabulleri “ olduğuna, bunun göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerektiğine işaret ederek ,“Bakırköy …… Noterliğinin 20.09.2010 tarih ve …… yevmiye nolu ihtarnamesinin hangi tarihte davalıya tebliğ edildiği araştırılarak, davacının ihtarnamenin tebliğinden itibaren başlayan 10 gün içinde yapılacak ödeme tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz hakkını saklı tuttuğu göz önünde bulundurularak ihtarnamenin tebliği 15.10.2010 ödeme tarihi arasında işlemiş faiz borcunu belirlenmesi, 15.10.2010 tarihinde yapılan 6.224,46 TL tutarındaki ödemenin öncelikle işlemiş faiz borcu alacağından mahsubu ile davacının bakiye asıl alacağının tespit edilmesi ve sonuç olarak davacı tarafça dava dilekçesinde 8.450 TL’nin tahsilinin talep edilmiş olduğu da gözetilerek, taleple bağlı kalınarak 8.450 TL’nin ihtarın tebliğ tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, tarafların davacının çıkma payı alacağının 20.000 TL olduğu yönündeki karşılıklı talepleri göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır” ifadelerini kullanmıştır.
Bu karar , davacı ve davalının itirazı ve itirazlar kapsamında tespit edilenler çerçevesinde aşağıdaki hesaplama yapılmıştır.
Davacının istediği 8.450 TL’nin 30.09. 2010 – 15.10.2010 arası 15 günlük yasal faizi 31,25 TL TL’dir. Yargıtay kararına göre işlemiş faizin 15.10.2010 tarihinde ödenen 6.222,46 TL den mahsup edilerek davacının bakiye asıl alacağının tespit edilmesi gerekmektedir ki buna göre davacının 15.10.2010 tarihi itibariyle bakiye asıl alacağı 20.000 TL- (6222,46 TL -31,25 TL= 6.191,21TL )= 13.808,79 TL’dir.
– Davacı fazlaya ait haklarını saklı tutarak 8.450 TL’nin ödenmesini istemiştir;
-8.450 TL’nin 15.10.2010 tarihinden 08.08.2014 günü icra dosyasına ödeme yapılıncaya kadar geçen 1993 günlük süreye ait yasal faizi 2.902, 40 TL’dir.
– 08.08.2014 günü icra dosyasına ödenen toplam (363,74 TL + 124,76 TL=) 488,5 TL işlemiş faize mahsup edildiğinde faiz alacağı 2413,9 TL inmektedir.
– 8.450 TL’nin 09.08.2014 tarihinden dava tarihine kadar dava tarihine kadar 1516 günlük süreye ait yasal faizi ise 3.158,68 TL’dir.
-böylece toplam faiz tutan (2.902, 40 TL+ faizi 3.158,68 TL=) 6060,9 TL ‘ye ulaşmaktadır.
Bu hesaplama sonucunda davacının talebine bağlı olarak dava tarihi itibariyle alacağı 8.450 TL anapara ve 6.060 TL işlemiş yasal faizi olarak bulunduğu açıklanmış, bilirkişi ek raporunda açıklandığı üzere; davacının 15/10/2010 tarihi itibariyle asıl alacağının 13.808,79 TL olduğu, davacının fazlaya dair haklarını saklı tutarak 8.450 TL talep ettiği, bilirkişi ek raporunun denetime ve hükme elverişli olduğu, bilirkişi ek raporunda açıklandığı üzere 8.450 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının KABULÜ ile 8.450 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı lehine takdir edilen 4.080,00.-TL vekalet ücreti ile davacının yaptığı 2.872,40.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 577,21.-TL karar harcından peşin alınan 125,50.-TL harcın mahsubu ile bakiye 451,71.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, Davacı vekili Av. … yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup tefhim edildi.01/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
145,40.-TL İlk masraf
2.446,50.-TL Bilirkişi ücreti
+ 280,50.-TL Yargılama gideri
2.872,40.-TL