Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/911 E. 2021/439 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/911 Esas
KARAR NO : 2021/439

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/05/2021
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili ile sigortalısı arasında düzenlenen nakliyat emtea taşıma sigorta poliçesine konu taşımada yükün teslim sırasında hasarlı teslim edildiğini, sigortalısına yaptığı hasar ödemesinin davalıdan tahsili için taptığı icra takibine itiraz edildiğini yapılan itirazın haksız olduğunu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; müvekkilinin davalının acentesi olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, ayıp ihbarında bulunulmadığını, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 1.091 Euro rücuen tahsil için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu miktardan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 09/01/2020 havale tarihli kök rapor, 15/06/2020 havale tarihli ek rapor ve 08/12/2020 havale tarihli kök rapor alınmış, 08/12/2020 havale tarihli raporda; ………Dava konusu uyuşmazlığa CMR Konvansiyonu hükümleri uygulanacağı, Elde olmayan/mucbir nedenlerden dolayı geç ihbarda bulunulması durumlarında sigortalıya beher seferde vasıta başına peşin kuvertür teminatı verildiğine dair bir kloz ve / veya Poliçe teminat kapsamında Limit verildiğine dair dava dosyasında mevcut sözleşmede bir açıklama, özel şart olmadığı, Dosyada mübrez belgelerden davaya konu taşımanın 11.08.2017 de başladığı ve 14.08.2018 tarihinde teslim ile sonuçlandığı görülmektedir. Böylece poliçenin davaya konu taşımanın başladığı tarihten sonra düzenlendiği ve bu poliçenin işbu dava konusu taşımayı kapsamadığı, dosyada mübrez 29.3.2018 tarihli ödeme makbuzuna göre davacının sigortalısına hasar bedelini ödediği başka bir deyişle ortada ex gratia bir ödemenin söz konusu olduğu, Yargıtay uygulamasında ex gratia ödeme halinde sigortalıdan alınmış hakların davacıya devri ve temlik edildiğine dair bir ibraname varsa bu halde davacı sigortacının alacağın temliki hükümleri çerçevesinde sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre de talep hakkının bulunduğu kabul edilmekte olduğu, dosya kapsamı incelendiğinde davacının sigortalısından işbu davaya konu tazminata ilişkin ibraname ve temlik belgesini dosyaya ibraz etmediği sadece sigortalısına yaptığı ödemeyi gösteren dekontu ibraz ettiği, başka bir deyişle TBK anlamında yazılı ve hakların davacıya temlik ettirildiğine dair temliknamenin sunulmadığı bu çerçevede dosyadaki deliller kapsamında davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, sırf ödeme dekontunun davacıya rücu hakkını vermeyeceği, Dosyadaki bilgi ve belgelerden … Lojistik şirketinin taşımayı yapan …şirketinin acentesi olduğuna dair herhangi bir delile rastlanmadığı, Davacı sunduğu internet çıktısında … şirketinin taşıyıcının acentesi olduğunu ileri sürmüş ise de bu çıktının taşıyıcının internet sitesinden alındığı bu çerçevede … şirketinin davalı taşıyıcının acentesi olduğunu iddia eden taşıyıcı şirketten bu hususa ilişkin bilgi ve belgelerin celb edilmediği görülmekle dosyanın halihazır durumu itibariyle … şirketinin davalı taşıyıcının acentesi olup olmadığı tespit edilemediği, Davaya konu olayda davalı taşıyıcının kastına veya kastına eşdeğer kusuru ile ilgili delil ve belge bulunmadığından zamanaşımı 3 yıl değil 1 yıl olacaktır. Dosyada mübrez teslim belgesine göre teslim tarihi 14.8.2017 tarihi olup dava da 14.08.2018 tarihinde açıldığından Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak kaydıyla davalının zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı, Davaya konu taşımada davalıya … şirketinin davalı acentesi olduğu iddiasına dayalı olarak Türkiye’de dava açıldığı, … şirketinin davalının acentesi olması halinde davanın …’de açılmasının CMR 31/1 hükmü gereğince mümkün olduğu, aksi ihtimalde ise yükün alındığı yer ile teslim edildiği yer … olmamakla davacının işbu davayı …’de açmasının Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak kaydıyla yerinde olmayacağı, Dosyada mübrez teslim tutanağında teslimin 14.08.2017 tarihinde gerçekleştiği ve taşıma konusu yükün CMR belgesinde 1 palet 185 adet emteanın kırık olduğunun derc edildiğinin belirtildiği, Davalı tarafın bu belgelerde taşıyıcı şoförünün imzalarının birbirinden farklı olduğunu dolayısıyla kendilerine yapılmış bir hasar ihbarının bulunmadığını iddia etmekte olduğu, söz konusu belgelerdeki imzaların taşıyıcı şoförüne ait olduğu kanaatine varılması ihtimalinde CMR 30 hükmü çerçevesinde ayrıca ihbara gerek olmadığı, Dosyada mübrez teslim tutanağında yer alan nota göre; emteanın kırılma nedeni olarak “alttaki tahta palet kırılmış bunun sonucunda çember kopmuş ve palet dağılmıştır’ açıklamasının bulunduğu, bu belge dikkate alınırsa hasarın istiflemeden kaynaklanacağı, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre de; yükleme ve istif göndericiye ait olsa bile, taşıyıcının basiretli bir tacir gibi davranmaktan kaynaklanan yüklemeye nezaret görevinin bulunduğu, taşıyıcının hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürmeden taşımayı gerçekleştirmesi, yükün tam ve sağlam alındığı hususunda karine teşkil eder ise de, taşıyıcının yükün sağlıklı taşınabilmesi ve hasara uğramaması için yükleme ve istiflemeyi, basiretli bir tacir gibi gözetmemesi, hatalı bir yükleme varsa buna karşı çıkmaması ve yükün güvenli taşınabilmesi için gereken her türlü tedbiri almaması ambalajlama ve istifleme yönünde müterafik kusurunu teşkil edeceği, bu ihtimalde taşıyıcının sorumluluğu ise hasarın oluşumuna asli ve fiili katkısı olmaksızın ihmali davranışla oluşan tali bir kusur olduğundan kusur oranındaki Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak kaydıyla taşıyıcının % 25 oranında müterafik kusurlu olabileceği, bu oranın azaltılması veya artırılması hususundaki takdirin Sayın mahkemeye ait olacağı, Davalı taşıyıcının CMR m.23/3 gereğince sorumluluğu; 1702,93 kg x 8.33 x 11,1936 TL= 169.268,831 TL’yi aşmamasının gerektiği, sınırlı sorumluluğu söz konusu bulunan davalının ancak gerçek zararı ödemekle yükümlü bulunduğu nazara alınarak, davacının gerçek zararı hesaplattırılıp, sorumluluk limitinin altında kalırsa bu miktara, üstünde bulunduğu takdirde şimdi olduğu gibi sorumluluk limitine hükmedilmesi gerekeceğinden gerçek zarar miktarının hesabının gerektiği, hasara uğrayan emtea cam emteası olup emteanın piyasa fiyatı çerçevesinde kadri marufunda olup olmadığı ve zararın gerçek miktarının ne olacağına ilişkin değerlendirmenin yapılabilmesi hususu uzmanlık alanımız dışında olduğu, bu hesaplamanın cam emteası alanında uzman sektör bilirkişi tarafından yapılması gerektiğinden bu hususta herhangi bir hesaplama yapılamadığı, bu halde bulunacak gerçek zararın taşıyıcının kusur oranıyla çarpılıp zarar miktarının bulunmasının gerektiği, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıklardan davalı vekilinin zamanaşımı itirazının teslim tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 1 yıllık süre dolmadığından dava zamanaşımı süresinin son gününde açıldığından davalı vekilinin zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, davaya konu taşıma 14/08/2018 tarihinde teslim edildiğinden poliçenin ise taşımanın başladığı tarihten yani 11/08/2017 tarihinden sonra düzenlendiği, poliçenin dava konusu taşımaya ait olmadığı, davacı tarafından yapılan 29/03/2018 tarihli davacının sigortalısına ödediği hasar bedelinin ex gratia bir ödeme olduğu, bu ödemeye göre sigortalıdan alınmış hakların davacıya devri ve temlik edildiğine dair ibraname varsa davacı sigortacının alacağın temliki hükümleri çerçevesinde sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre talep hakkı bulunacağından davacının sigortalısından ibraname ve temlik belgesini dosyaya ibraz etmediği, sadece ödeme belgesini ibraz ettiği, davacıya hakların temlik ettirildiğine dair temliknamenin sunulmadığından ödeme dekontunun da davacıya TTK 1472 maddesindeki rücu hakkını vermeyeceğinden davanın öncelikle dava şartları yönünden incelendiğinden davacının davada aktif husumeti bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine takdir edilen 4.080,00.-TL vekalet ücreti ile davalının yaptığı 33,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 59,30.-TL karar harcından peşin alınan 103,55.-TL harcın mahsubu ile bakiye 44,25.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. … yüzüne karşı, Davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.20/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.