Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/901 E. 2021/295 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/901 Esas
KARAR NO : 2021/295

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketten olan cari hesap alacağı nedeniyle Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu şirketin cari hesabın varlığına, borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında uzun süredir cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, cari hesaba dayanak faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğini, bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın haksız ve kötü niyetli olarak ikame edildiğini, davacı, müvekkilinin bütün iyi niyetli çağrılarına rağmen taraflar arasında bulunan sözleşmesel hukuki ilişkiye aykırı davrandığını ve müvekkili şirketi zarara uğrattığını, müvekkili şirketin temizlik araçları ve ekipmanları satan, kiralayan bir ticari şirket olduğunu, müvekkili şirketin ve bazı temizlik ekipmanlarının sağlayıcısı davalı şirket … Temizlik Ürünleri şirketi arasında 02/01/2017 tarihinde ”…” başlıklı bir tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı şirketin bu sözleşme hükümlerine açıkça aykırı davrandığını, bu sebeplerle haklı davanın kabulüne, karşı davalı şirketin sebep olduğu zarar ve müvekkili şirketin yoksun kaldığı beklenen kar miktarı olan ve fazlaya dair hakların saklı olduğu 100.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı şirketten tahsil edilerek müvekkiline verilmesini, davacı karşı-davalı aleyhine 10.000 TL bedelli manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Dava ticari alım-satım ilişkisine dayanan 2017/2018 yılına ait 9 adet fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 42.072,29 TL asıl alacak 3.371,55TL işlemiş faiz toplamı 45.443,84 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde ve dava değeri 42.072,29 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davalı yan cevap/karşı dava dilekçesi ile taraflar arasında 02/01/2017 tarihli tek satıcılık sözleşmesi akdedildiğini iş bu sözleşme uyarınca davalı karşı davacının sağlayıcı kendilerinin ise bazı temizlik ekipmanları alanında tek satıcı olduğunu ve de davalının sözleşmeye aykırı davranarak kendisi ile haksız rekabete girdiğini bu sebeple maddi-manevi tazminat ve de takas/mahsup talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı/karşı davalı taraf ise davalı / karşı davacının kendisinin sözleşmeye aykırı davrandığı asgari ürün alım miktarını karşılamadığı gibi sürümüm arttırmak için de çaba sarf etmediği ,teknik destek yükümlülüğüne de uymadığını beyan etmiştir.
Davacı/karşı davalı şirketin belirttiği bir kısım şirketlere müzekkere yazılarak davacı … ile aralarındaki ticari ilişki hacminin ne olduğu sorulmuş gelen kısmi cevaplar uyarınca ;
Tarafların ticari defter ve belgeleri ile tarafların ba-bs formları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ;
27/11/2020 Tarihli Bilirkişi haksız rekabet uzmanı … ve SMM … tarafından düzenlenen rapor uyarınca;
Davacı ve davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının kendi defterlerine göre davalıdan takibe konu faturalardan kaynaklı 42.072,29 TL alacaklım olduğu ,davalı defterlerine göre de 42.072,29 TL borçlu anlaşılmakla davalının karşı davası uyarınca yapılan tespitler neticesinde ;
A) “İfada sıra” hükmünü düzenleyen TBK. m. 97 hükmü dik kale alındığında, sözleşmeden kaynaklanan yükümülüklerini yerine getirmeyen davalının, davacıdan sözleşme hükümlerine uymasını talep etme hakkının bulunmadığı, dolayısıyla davalının taraflar arasindaki bayilik sözleşmesinde kendisine tanınan tekel hakkının ihlal edildiği, bu bakımdan zararlarının oluştuğu dolayısıyla da cari hesaptan kaynaklanan alacağın talep edilemeyeceği yönündeki iddiasının dinlenemeyeceği, bu bakımdan karşı davadaki taleplerin yersiz olduğu,
B) Faturanın ispat kuvvetine ilişkin TTK. m. 21/2 hükmü ve yine ticari defterlerin ibrayı ve delil olmasına ilişkin HMK. m. 222 hükmü ile davalının uzun süre yapılan uygulamaya sessiz kalması hususları dikkate alındığında, tarafların ticari defterlerinde yer aldığı şekliyle davacının, davalıdan, takibe konu alacak oranında alacaklı olduğunun, kabul edilmesi gerektiği.
C) Buna göre, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesaba dayalı olarak 42.072.29 TL alacaklı olduğu, davacının davalıyı takip önccsİ temerrüde düşürdüğüne ilişkin dosyada bilgi belge bulunmadığı, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüde ilişkin herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalı tarafa gönderilmiş borç ihtarnamesi bulunmadığı, bu bakımdan hesaplanan alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanabileceği,
D) Davacı açısından icra inkar tazminatı talep elme şartlarını da oluştuğu,
Sonuç ve kanaate varılmıştır.
Yukarıda anlatıldığı üzere tarafların cari hesap kayıtlarının örtüştüğü davalının esasen takibe konu faturalara değil ,aralarındaki sözleşmeye davacı yanın aykırılığı iddiası uyarınca tazminat taleplerinin olduğu ancak davalı/karşı davacının sözleşemeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeksizin asgari alım miktarında ürün almaması ,teminat mektubunun davacıya verilmemesi, ve de davacıya itirazi kayıt ileri sürmeksizin ticari faaliyetine devam edip dava konusu faturaları defterlerine kaydetmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı/karşı davacının davasını ispat edemediği bu hali ile karşı davanın reddi ile asıl davanın kabulüne ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak 42.072,29 TL aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacak yönünden 42.072,29 TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
– 492 Sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.873,96 TL karar harcı peşin alınan 491,27- TL harcın mahsubu ile 2.382,69‬- TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı ve 491,27- TL peşin harç olmak üzere 527,17‬ TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere,bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.952,50- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 6.269,40 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

4-Karşı davanın REDDİNE,
-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30- TL harcın peşin alınan 1.707,75- TL’den mahsubu ile geriye kalan 1.648,45‬‬- TL’nin davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 14.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır