Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/9 E. 2018/676 K. 18.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/9 Esas
KARAR NO : 2018/676

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2018
KARAR TARİHİ : 18/06/2018
G.KARAR TARİHİ : 21/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” müvekkil şirketin davalı şirket ile yaptığı ticari alışverişten kaynaklanan 15.3652,36 TL kadar alacağı olduğunu, bu ticari ilişki nedeniyle müvekkil şirket 08.12.2015 tarihli ve …. nolu faturaları tanzim etmiş olduğunu, borç ödenmeyince tahsili için icra takibi başlattıklarını, borçlu şirketin itiraz ettiğini müvekkil şirketin davalıya sattığı ticari mallar sonucunda talep ettikleri kadar alacaklı olduğunu, borçlu şirketin borçlu olduğu halde borcu olmadığı şeklinde itirazda bulunmuş olduğunu, bu davranışı ile icra takibini geciktirmek amacında olduğunu, haksız ve kötü n i y etli olduğunu, asıl alacak için itirazın iptalini istediklerini, faiz oranına da itiraz edildiğini, icra takibinde istenilen faiz oranm yasal ticari reeskont faizi olduğun borçlunun bu husustaki itirazının reddinin gerektiğini” beyan ederek, icra takibinde istenen 15.362,36 TL miktar aiacak için yaptığı itirazlarının iptaline, borcun sabit ve likit olması sebebiyie %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş olduğu, Davalı tarafça davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamış olduğu belirlenmiştir.
Deliller ve Değerlendirme
Dava ticari ilişkiye dayalı fatura alacağından kaynaklı itirazın iptaline ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, Taraflar arasındaki sözleşme, cari hesap eksteri Faturalar ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık takibe konu fatura içeriği malların davalıya teslim edilip alacağının bulunup bulunmadığı yönündedir.
Bilirkişi defter incelemesi sonucu yapılan tespit ve açıklamalara göre;Davacının davalı adına tanzim ettiği 08.12,2015 tarih …. 15.362,36 TL’rik faturalarına karşılık davalı tarafın ödeme yaptığına dair kayıt yapılmış olduğu, Davacı yasai defter kayıtlarına göre davalının takip tarihi itibari ile herhangi bir borcunun olmadığı belirlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi son cümlesine göre defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamayacağı ve usulüne uygun tutulsun ya da tutulmasın ticari defterlerin içeriği sahibi aleyhine delil sayılacağından davacı defterlerinde yazılı miktardaki ödeme kaydı, davalı lehine davacı aleyhine delil oluşturur.
Davacı tarafça tanzim edilen fatura ve davalı ödemesi davacı tarafın sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde aynen kayıtlı bulunduğu davalı tarafın inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği görülmüş olup Davacı tarafça takibe konu edilen cari hesap ekstresi içeriğinde ki faturaların fotokopilerinin dosya kapsamında bulunduğu fakat davalı tarafa fatura içeriklerinin teslimine ve/veya davalı tarafın faturaları kabul ettiğine ilişkin herhangi bir vesaikin dosya kapsamında bulunmadığı ayrıca davacı yasal defterlerinde takip konusu yapılan faturanın tahsilatının yapıldığına dair kayıt yapılmış olduğu, Diğer bir İfade ile davacı yasal defterlerinde dahi davacının alacağının ispatının yapılamadığı analaşılmış olup Dava konusu takibin başka delillerle pekiştirilmesi gereken (HGK, 10,09.1969 tarih 967-677) soyut faturalara dayalı olduğu, ayrıca davanrn (İİK. m 67/1) uyarınca açılan itirazın iptali davası olduğu dikkate alındığında, dava konusu takibe ilişkin alacağın varlığı ve miktarının davacı tarafça ispatı gerekir. Dava Konusu olayda tarafların defterlerinin HMK 222, maddesinin 2. Fıkrasına göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için Uyuşmazlığın çıktığı tarihte her iki tarafın tacir olması, iki tarafın da defterlerine geçirmesi gereken ortak bir ticari iş ve iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir, HMK md, 222’ye göre, ticari defterler, belirtilen şartların varlığı halinde, ticari uyuşmazlıklarda, ispat aracı (delil) olarak kullanılabilir. Bu, defter sahibinin lehine olabileceği gibi aleyhine de olabilir, tüm dosya kapsamında bulunmadığı ayrıca davacı yasal defterlerinde takip konusu yapılan faturanın tahsilatının yapıldığına dair kayıt yapılmış olduğu, bu kaydın aksini kesin delille çürütemediği anlaşılmış olup nitekim YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ ESAS NO:2016/1258 KARAR NO:2016/3155 ….ticari defterlerin içeriği sahibi aleyhine delil sayılacağından davacı defterlerinde yazılı miktardaki ödeme kaydı, davalı lehine davacı aleyhine delil oluşturur. Şeklindeki emsal içtihadı da bu yönde olup davacı yasal defterlerinde dahi davacının alacağının ispatının edemediğinden davacının muhesebeci hatası gibi vergi kayıtlarının celbi talepleri faydasız olacağından bu talepler yerinde görülmeyerek sübuta ermeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/06/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza