Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/891 E. 2019/34 K. 11.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/891
KARAR NO : 2019/34

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirketin aynı zamanda davalı şirketin ortağı olduğunu, diğer ortağın ise … isimli kişi olduğunu, …. ‘in 13/09/2017 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın aynı zamanda şirketin müdürü olduğunu, …. mirasçıları tarafından açılan davada Küçükçekmece ….Sulh Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı kararı ile mirasçıların mirası reddettiklerini, tasfiyesi istenen davalı şirketin tapuda kayıtlı hiçbir gayrımenkulünün olmadığını, bankalarda hesabının bulunmadığını, şirketin bugüne kadar gayrıfaal olduğunu, bununda müvekkili şirkete mali ve yasal yükümlülükler yüklediği ve ana sözleşmede yazılı bulunan faaliyetlerini yerine getiremediğini, şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinden hukuki ve ekonomik imkansızlık bulunduğunu, bu nedenle davalı şirketin feshine karar verilmesini istemiştir.
Dava, limited şirketin feshi istemine ilişkindir.
Davacının, davalı şirketin ortağı bulunduğu anlaşılmaktadır.
İş bu davada davalı şirketin feshinin talep edildiği, yerleşik uygulamaya göre şirketin feshi talebiyle açılan davalarda husumetin davalı şirkete yöneltilmesi gerektiği ve eldeki davada da yöneltildiği, ancak davalı şirketin tasfiye halinde bulunduğu ve tasfiye memurunun ise ölen ortak…. ile ortak olmayan….’ın olduğu, tasfiye memuru …. ‘un tek başına, diğer tasfiye memurunun ise müşterek yetkili bulunduğu saptanmıştır.
Davalı şirketin iki ortaklı olduğu, ortaklardan birinin davacı, diğerinin ise … olduğu, ….i’nin öldüğü, mirasının mirasçıları tarafından ret edildiği, iki ortaklı limited şirketlerde davanın ortaklardan biri tarafından açılması halinde diğer ortağa husumet yöneltilmesi mümkündür. Diğer ortağın ölmesi ve mirasının da mirasçıları tarafından red edilmesi karşısında davacı vekiline, davalı şirketi temsil etmesi için görevli mahkemede dava açması için süre verilmiş, davacı vekili süresinde bu hususta beyan dilekçesi vermemiştir. Davanın sürüncemede kalmaması için yerleşik uygulamaya göre mahkememizin de temsil kayyımı atayabileceği anlaşılmış ve mahkememizin 09/11/2018 tarihli ön inceleme ve tahkikata hazırlık tutanağı ile “Davalı şirketin temsilcisi bulunmadığından, davalı …’yi iş bu davada temsil etmek üzere Mali Müşavir …. ‘nın davalı şirkete bu davada görev yapmak üzere temsil kayyımı olarak atanmasına, atanan temsil kayyımı için 3.000,00 TL ücret taktirine, atanan temsil kayyımı için taktir edilen 3.000,00 TL ücretin davacı tarafından tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkeme veznesine depo edilmesine, aksi taktirde davanın usulden reddine karar verileceğinin davacı vekiline ihtarına, ihtarın bu tutanağın tebliği suretiyle yapılmasına, ara kararının yerine getirilmesi halinde temsil kayyımı hususunda ara kararı oluşturularak kararla birlikte dava dilekçesi ve eklerinin atanan kayyıma tebliğine, ” karar verildiği ve davacı vekiline bu hususu yerine getirmesi için 14/11/2018 tarihinde ihtarlı davetiye tebliğ edildiği halde temsil kayyım ücretinin yatırılmadığı saptanmıştır.
Davalı şirketin temsilcisinin bulunmaması nedeniyle şirketi bu davada temsil etmek üzere temsil kayyımı atanmasının zorunlu bulunduğu ve mahkememizce bu nedenle kayyım atandığı, atanan kayyım için ücret takdirinin de yasal zorunluluk olduğu, yargılama avansı gideri mahiyetindeki iş bu giderin davacı tarafından yatırılmasının gerektiği, ancak ihtara rağmen yatırılmadığı, yargılama avans giderinin ihtara rağmen yatırılmaması halinde HMK 115/2 ve 120. maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca HMK 115/2. 120 maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL bakiye karar harcının daha önce yatırılan 35,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın mevcut avans kullanılarak taraflara tebliğine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF KANUN YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE oy birliği ile karar verildi. 11/01/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …