Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/882 E. 2019/25 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/882 Esas
KARAR NO : 2019/25

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ : 10/01/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/01/2019
Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile müvekkilinin davalı şirkete ait ….. plakalı yolcu otobüsü ile 19/06/2018 günü …. istikametinde seyahat halinde iken meydana gelen trafik kazası nedeniyle ağır yaralandığını, …. Cumhuriyet Başsavcılığının davalı şirket çalışanı şoför hakkında kamu davası için soruşturma başlattığını, müvekkilinin yıllardır inşaatta mala ustası olarak çalışmakta olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin fiziksel zarara uğradığını, devrilen otobüsten kendi imkanları ile kurtularak en yakındaki sağlık merkezine gittiğini ilk müdahalenin orada yapıldığını, müvekkilinin kolunda ve yüzünde dikiş izlerinden dolayı kalıcı izler bulunduğunu, sağ kolunu tam olarak açamadığından ötürü inşaattaki işini yapamamakta olduğunu beyanla sürekli iş görememezlik ve kazanç kaybı yönünden şimdilik olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile 5.000 TL maddi tazminatın ve olay tarihinden işletilecek avans faizi ile 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile, öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu, yetkili mahkemenin müvekkilinin adresinin olduğu İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ayrıca zarar miktarının belirli olması sebebiyle davacı belirsiz alacak davası açtığından hukuki yarar yokluğundan dolayı davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, davanın esası yönünden ise müvekkili şirketin kazada bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın maddi zararını belgelendirmemişt olduğunu, maddi tazminat talebinin soyut iddialardan ibaret olduğunu, manevi tazminat talebinin de fahiş olup zenginleşme amacı gütmekte olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dava, Taşıma sözleşmesinden kaynaklanan davacının davalı şirkete ait otobüs ile seyahat ederken otobüsün devrilmesi sonucu uğramış olduğu bedensel zararın tazminat isteğine ilişkindir.
Bilindiği üzere 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı tükecinin korunması hakkındaki kanunun 3. maddesi sözleşmenin bir tarafının tüketici olduğu eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve işlemin tüketici işlemi olduğunu belirmiştir.
Davaya konu uyuşmazlıkta, davacı ile davalı arasında yolcu taşıma sözleşmesi bulunduğu, davacının tacir olmadığı, bu nedenle davacının tüketici konumunda bulunduğu ve dolayısı ile taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu kabul edilmelidir.
6502 sayılı 73. maddesi bir tarafın tüketicinin oluşturduğu ve tüketici işleminden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığa bakma görevini Tüketici Mahkemesine verdiği gibi, aynı kanunun ve 83. maddesi ise başka kanunlarda bulunan göreve ilişkin olan hükümlerin tüketici mahkemesinin görevini etkilemeyeceğini kabul etmiştir.
6502 sayılı 83. maddesi hükmü, göreve ilişkin TTK 4. maddesinden etkilenmeyeceği için somut davada tüketici mahkemesinin görevli bulunduğunun kabulü gerekmiştir.
Hal böyle olunca iş bu davada göreve ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğundan davanın bu nedenle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. … , Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.