Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/873 E. 2020/720 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/873 Esas
KARAR NO : 2020/720

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 23/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı müvekkil şirketin ….. logosu ile yurt içi ve Yurt dışı paket ve hızlı kargo taşımacılığı yaptığı, davalı taraf ile 20.06.2011 tarihli Yurt dışı taşıma ve cari hesap sözleşmesi yapıldığı, davalı tarafa ait gönderilerin yurt dışı adreslerine teslim edildiği, müvekkil: şirketin taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalı tarafın cari hesap borcunun 14.304,02 TL miktarını ttdemediği, yazılı taleplerden dc sonuç alınamadığını, davalı aleyhine 19.01.2018 tarihli Bakırköy …… İcra müdürlüğüntln ……. E. Sayılı icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın 15.02.2018 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve davacı: tarafa borcunun bulunmadığı yönünde itirazı İle takibin durduğunu, davalının yetkiye itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğu, davalı tarafın müvekkil davacı tarafından hak kazanılan taşırjıa ücretine karşı düzenlediği faturalara süresinde itirazının bulunmadığı, hatta muhtelif tarihlerde ödemelerde bulunduğu, davalının faiz oranına itirazının da yerinde olmadığı* dolayısı ile avans faizi oranının %9.75 olacağı, Davalı tarafça icra takibine yapılan yetki itirazının iptali ile, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. E. Sayılı takibe itirazını iptaline ve takibin devamına, davalının %20 icra İnkar tazminatına, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

CEVAP: Davalı müvekkilin Türkiye- İngiltere arasında Ticaret işi İle iştigal etiği ve davacı şirket vasıtası ile yurt dışına paket gönderdiğim, davacı tarafın taşıma anlaşması dışında müvekkilden gümrük vergisi ve KDV türü talepleri olduğu, müvekkilin bu ödeinelere karşı belge talep etliğini, bu belgelerin davacı tarafından ibraz edilmediğini, Avrupa i birliği ülkelerine yapılan ihracat ve gönderilerin vergiden muaf olduğu, ihracat ta gümrük misraf ve vergilerin dava dışı 3. Şahsa ait olduğunu, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede vergilerin davalı müvekkil tarafından ödeneceğine dair bir hükmüm bulunmadığı, davacının İcra takibi ve dava açmakta kötü niyetli olduğunu, asıl alacak üzerinden %20 haksız icra tazminatına mahkum edilmesi gerektiği, Usul ve yasaya aykırı davanın reddi ile davacının asıl alacak üzerinden %20 haksız icra tazminatına mahkum edilmesi, Yargılama giderleri ive ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Dava taşıma sözleşmesi ilişkisine dayanan 2019 yılına ait 7 adet fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy ……. İcra Dairesinin ….. E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 14.304,02 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde ve dava değeri 17.282,58 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davalı yan defter ve belge inceleme gününden haberdar olduğu halde defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemiş ancak sadece yevmiye defterlerini e-mail ortamında sunmuş, davacı yan ticari defterleri ile tarafalrın ba-bs formları ve taşıma evrakları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ;
05/03/2020 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre ,Davacı tarafm dava konusu döneme ait 2017-2018 hesap yılı defterlerinin e- defter olduğu, beratlarının alınmış olduğu Envanter defterinin açılış Noter onaylarının tasdikinin yapıldığı,usulüne uygun bulunduğu, davacı taraf 2017-2018 hesap yılı defterlerinin dahibi lehine delil niteliği vasfına haiz olup> nihai takdir ve değerlemenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davalı tarafın yerinde inceleme talebine karşılık defter ve belgelerini yerinde incelemeye sunmadığı, yevmiye defterinin fotokopisini bir kısım açılış ve kapanış sayfalanma fotokopilerini e-mail gönderdiği, Defteri kebir ve Envanter defterinin incelenmediğinden defterlerin birbirini doğrulayıp doğrulamadığının denetlenemediği, Davacı tarafın dava konusu faturası ve içeriği mal ve hizmetin davalı taıifa teslim/tebliğ edildiğinin davalı tarafın İcra takibine yaptığı itirazdan anlaşıldığı, tarafla* arasında ticari ilişkinin varlığından söz edileceği, Davalı tarafın itirazının, faturalara değil “Yİurt dışı Gümrtlk vergileri” ne ve borca olduğu,Davacı tarafın Bs formlarının vergi dairesine beyan edildiği, davalı tarafın Ba Formlarının incelenemediği,Takip vc dava konusu faturaların davacı şirketin ticari defterlerine kayıtlı olduğu, fatura ve muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığı,; 17T.K 21 mad. göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen faturaların kabul edilmiş sayıldığı» Dayalı tarafça dava dosyasına, bu yönde bir belge sunulmadığı, taraflar arasında cari hesap şeklinde hesap işleyişi öngören ve vade (arkı ve yapılan masrafların yansıtılması bakımından sözleşmeye dayanan ticari ilişkinin yerleşik uygulama şeklinde devam ettiği, davacının düzenlediği faturalar ile sunulan taşıma vje sevk evrakının da ticari ilişki ve ifa süreçlerini teyit ettiği,İncclenen davacı taraf ticari defterlerine göre; İcra takip tarihi itibarıyla (19.01.2013) ve dava tarihi itibarı ile (18.09.2018) davacı tarafın davalı taraftan; 14.304,02 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, borcun sona erdiğinin ispat külfetinirt davalı üzerinde olduğu şeklinde rapor tanzim edilmiş itiraz üzerinde dosya ek rapora gönderilmiş;
24/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporuna göre;

Davacı yanın alacak iddiasının dayanağı faturaların yurtdışı vergi ve sair ödemeler ile bunların gecikmesinden vade farkı faturaları olduğu, esasen davacı yanın bu yurt dışı ödemeleri yaptığının sabit olmadığı ileri sürülmektedir.
Değerlendirildiğinde, taşıyıcı taşıma bedeline ek olarak sarf etmek durumunda kaldığı vergi, resim, harç veya taşıma transit süreci yürütümü için gerekli giderleri yaptığında bunları gönderene yansıtma hakkını haizdir. Nitekim taraflar arası cari hesap sözleşmesi ve çerçeve taşıma sözleşmesi dc bunu teyit etmektedir. Taraflar arası çerçeve sözleşme gereği vade farkı faturaları düzenlenerek davacı yanın alacaklanması da tarafların ortak iradelerine uygun değerlendirilmektedir.
Varma yerinde oluşan vergi ve masraflardan ihracatçı gönderen değil; gönderilen- alcının sorumlu tutulması gerektiği, yurtdışında ödendiği ileri sürülen vergilere ilişkin makbuzların da davacı yanca dosyaya sunulmadığı belirtilmektedir.
Değerlendirilmekle: taşıma sözleşmesini gönderen ile taşıyıcı akdettiğinde, varma yerinde alıcıya teslime kadar taşıma sürecini yürüten taşıyıcının nispi sözleşme gereği tüm taşıma bedeli ve masrafları da alması gereken kişi halen gönderendir. Ancak gönderen ile taşıyıcı aksi yönde anlaşma yaparak ALİCİ ÖDEMELİ-AUCININ ÖDEMESt GEREKEN masraf ve bedellere yer vererek, malın alıcıya tesliminde bunu ön koşul olarak belirleyebilirler. Böyle bir belirleme olmadığı sürece taşıyıcının hak ve alacakları bakımından muhatabı daime gönderen olacaktır.
B- Davalı Yanın Gümrük Ücretlerinden-Vergilerden Sorumluluğu Ve Vade Farkı:
1- Taraflar arasında 20.06.2011 tarihli “YURTDIŞI TAŞIMA VE CARİ HESAP SÖZLEŞMESİ” başlıklı sözleşme ile taraflar arasında sürekli bir lojistik hizmet sözleşmesi ilişkisi içine girildiği görülmektedir. Sözleşme gereği davacı yanın her cari hesabın kapanması bakımından her ayın 15,gününde nakit-havale veya eft ödemesi kararlaştırıldığı görülmektedir. Gecikme halinde VADE FARKI konusunda yazılı bir mutabakat yoksa da, davacı yanca düzenlenen vade farkı faturalarını takiben de davacı yana cari hesap ödemeleri yapıldığı gözetildiğinde, taraflar arasında vade farkı konusunda bir ticari uygulama olduğu KÖK raporda değerlendirilmiştir.
2- Davacı için hesaplana cari hesap bakiyesi alacağı 14.304,02 TL miktarının hangi faturalardan kaynaklı olduğu tam olarak belirlenmesi mümkün değildir. Zira, davalı ödemeleri cari hesaba mahsuben olmuş, 20.12.2016 tarihine devir davacı alacağı 73.514,81 TL iken; davalının son ödemesi 06.11.2017 tarihinde 15.000 TL olup; 19.01.2018 itibarice hesap bakiyesi davacı alacağı 14.304,02 TL miktarındadır.
3- Davacının alacak mesnedi faturaların 20.06.2011 itibarı ile 19.01.2018 tarihinde kadar incelenmesi vc teker teker irdelenmesi tarafımıza sunulan deliller ve dosya içeriği ile mümkün değildir.
4- Davalı yan, kendi ticari defterleri ve BA formları ile taraflar arasında cari hesap MUTABAKATS1ZL1ĞINI ortaya koymadığı sürece, davacının ticari defterleri ve cari hesap bakiyesi alacağı tespitine itibar edilmek gerekir.
5- Bu çerçevede, AB ülkelerine yapılan ihracatlarda özel olarak gümrük vergisi yoksa da; KDV, ÖTV gibi eş etkili vergilerin olması mümkündür. Özellikle küçük parsiyel yüklerde böyle bir vergi ve haıç ödemesi veya sunulması gerekene transit hizmeti söz konusu olduğunda taşıyıcılar TTK m,870/1.fıkra hükmüne dayanarak belirli giderleri yapmakta, ödemelerde bulunmakta ve bunu bilahare GÖNDERENDEN TALEP EDEBİLMEKTEDİR. Burada varma yerinde masraf olması, gönderenin sorumlu olmadığı manasına gelmez, Ancak gönderen baştan verebileceği bir talimat veya senede işleyeceği kayıtla malın teslimini belirli bedellerin ödenmesinin gönderilen- alıcı tarafından yapılması şartını getirebilir. Böyle bir şart olmadığı sürece sorumluluk gönderen üzerinde kalmaya devam edecektir,
C- Posvava Sunulan Belgelerin Tasnıflenmesi:
1- Ticari davaların çözümlenmesi sürecinde, asıl olan “taraflarca getirme” ilkesidir. Taraflar iddialannt ispat için gerekli gördükleri belgeleri, senetleri ve sair delilleri mahkemeye sunmak ve bunların hangisinin hangi iddiayı ispatlamak için olduğunu açıklamak durumundadır.
2- Buna karşın, sayın mahkemenin verdiği görev kapsamında dosyada sunulu
deliller incelenmiş, esasen davacı alacağının cari hesap bakiyesi alacağı olduğu, hangi fatura veya hangi iş için, ya da hangi ödemenin yansıtması olduğu için cari hesap bakiyesinin oluştuğu tek taraflı ticari defter kayıt ve belgeleri incelenerek hesaplanabilir değildir.
3- Davalı yan da ticari defter kayıt ve belgelerim inceleme için sayın mahkemeye ve bilirkişi heyetimize sunacak olursa; cari hesap farkı ve mutabakatsızlık varsa sebepleri karşılaştırmalı olarak tespit olunabilir. Davacı yan ticari defterleri ile cari hesap bakiyesi alacağım ortaya koymuş gözükmektedir.
4- Buna karşın sunulan belgeleri tasnif edecek olursak;
4-1. Davalı ……. Tekstil firmasının kaşe vc imzası ile teyit edilen ihracat faturaları-mal bedelleri ve navlun konusunda bilgi içeren,
4-2. davacı yan ….. logolu hava yük senetleri, davacı ve davalı arasında havayolu ile taşıma işi ve ilası sürecini ispat eden,
4- 3. Davacı vanca davalı vana düzenlenen faturalardan İhtilaf Kavnagı Gösterilenler liste ve Tasnifi;

Olmak üzer davacı yanın düzenlediği ve davalı yanca itiraz edilen faturalar toplam adettir. DÖRT FARKLI KONUDA DÜZENLENEN FATURALARDAN İKİ KONUSU İŞ GÖRME” İÇİN, BİR KONUSU ‘ YANSITMA” AMAÇLI VE BİR KONUSU DA “VADE FARKI” AMAÇLI DÜZENLEME öngören
a) Bunlardan beş (5) adet fatura VADE FARKI için düzenlenmiştir, Toplam tutan 3.723.65 TL miktarmdadır. KÖK raporda aralarda yapılan cari hesap ödemeleri gözetilerek bu »vade farkları konusunda mutabakat ve ticair uygulama olduğu değerlendirilmişi Yurtdışı taşıma işi olması, döviz kurunda oynaklık ve ticari hareketlilik gözetildiğinde davacının cari hesap sözleşmesinde verilen tarihlerde tahsil edemediği alacaklar için vade farkı uygulaması ticari uygulamada yaygındır.
b) Bu faturalardan 16 adet fatura yurtdışı gümrük vergisi ve transfer ücretinden kaynaklıdır ve miktarı 11.000.05 TL miktarındadır. Davacı yan taşıyıcı sıfatı ile bu ödemeleri yapmakla davalı yana yansıttığı ve yansıtma hakkı olduğu değerlendirilmektedir. Ancak davacının bu ödemeleri yapması esastır.
c) Bu faturalardan 2 adet fatura lookup surcharge bedeli olarak düzenlenmiş olup, toplam ?6.27 TL tutarındadır.
d) Bu faturalardan 3 adedi ise taşıma bedeli olup; toplam 31Ş,63 TL miktarındadır.
Vade farkları ile yurtdışı vergiler itiraza konu edilmekle, toplam tutarı 13.723,70 TL. bunlara surcharge ve navlun faturaları eklendiğinde ise toplam 14.135,60 TL tutarında itiraza konu faturalar olduğu söylenebilir.
IV- EK SONUC
Sayın mahkeme ek görevlendirmesi gözetilerek yapılan ek inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
1- Taraflar arasında cari hesap şeklinde işletilen bir ticari Üişki bulunduğu, davacı alacağının cari hesap bakiyesi alacağı olduğu,
2- Davacı alacağının davacı ticari defterleri ve kayıtları ile ortaya konulduğu, BS formları ile vergi bildirimlerinin yapıldığı,
3- Davacı alacak mesnetlerinin görülen taşıma ve lojistik işleri, yapılan ödemelerden yansıtmalar, vade farkı gibi alacak kalemlerinden oluştuğu,
4- Davalının kısmi cari hesap bakiye ödemelerinde, kabul ettiği belli faturalara dayanmadığı, bakiye için ödeme yaptığı, bu ödemeler sırasında davacı faturalarını bildiğinin ve kabu! ettiğinin, bu konuda bir irade uyuşması olduğunun karine olarak kabul edildiği,
5- Bu çerçevede, davacının düzenlediği faturaların alınarak ticari defterlere işlenmediği davalı yanca ortaya konulmadığı sürece yapılan ara ödemeler ve cari hesaba mahsuplaşmalar gözetilerek davacının cari hesap bakiyesi alacağının varlığı KÖK raporda da belirtildiği gibi kabul edilmek gerektiği
6- Davalı yan, söz konusu faturalara itiraz ettiğini, ticari defterlerinde işli olmadığını ortaya koyduğu takdirde;
6-1,Vade farkı faturalarına itirazlarının haklı olacağı, zira vade farkı
konusunda anlaşma olmadığı sürece tek taraflı vade farkı faturası düzenlenemeyeceği, bu durumda 3.723.65 TL takip miktarına itirazın yerinde olabileceği.
6- 2,Yurtdışı vergi ödemeleri ve transferleri bakımından davacının
faturalarının ancak YANSITMA amaçlı olabileceği, bunun için dc ödemelerini davacının ortaya koyması gerektiği, davacı yanın ödemelerim ayrıca belgelendirmediği takdirde 11.000.05 TL bakımından da davalı itirazının yerinde olabileceği.
6- 3. Davacının düzenlediği 96.27 TL tutarında ve 315.63 TL miktarında, ^ toplam 411,90 TL fatura bakımından ise davacının görülen işe dayanan
alacak kalemlerini davalı yandan itiraz dahi etmiş olsa dava ve takibe konu edebileceği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Yukarıda detaylı olarak akdedildiği üzere davacı yanın davalı lehine yurt dışı taşıma işini üstlenerek edimlerini ifa ettiği ,davacı yanın düzenlediği ve davalı yanca itiraz edilen faturaların toplam 26 adet olup dört farklı konuda düzenlendiği, ikisinin konusu iş görme” için, bir konusu ‘ yansıtma” amaçlı ve bir konusu da “vade farkı” amaçlı düzenlediğinin anlaşıldığı ,vade farkına yönelik taraflar arasıda teamül olduğunun ticari defterler incelenmesi neticesinde anlaşıldığı ,davalının yaptığı ara ödemelerin davacı yanca mahsup edildiğinin anlaşıldığı, ve de davacı alacağının 14.304,02 TL olduğu anlaşılmakla davalı yan ek rapor itiraz dilekçesinde masraf ve gümrük vergilerinin ürünlerin alıcısına ait olduğu ve de dava dışı 3.kişilerden alınması gerektiği yönündeki beyanının da faturaları zımni kabul ile birlikte sorumlu olmadıklarını yönündeki beyanları değerlendirildiğinde; AB ülkelerine yapılan ihracatlarda özel olarak gümrük vergisi yoksa da; KDV, ÖTV gibi eş etkili vergilerin olması mümkündür. Özellikle küçük parsiyel yüklerde böyle bir vergi ve haıç ödemesi veya sunulması gerekene transit hizmeti söz konusu olduğunda taşıyıcılar TTK m,870/1.fıkra hükmüne dayanarak belirli giderleri yapmakta, ödemelerde bulunmakta ve bunu bilahare gönderenden talep edebilmekte, Burada varma yerinde masraf olması, gönderenin sorumlu olmadığı manasına gelmeyeceği, Ancak gönderen baştan verebileceği bir talimat veya senede işleyeceği kayıtla malın teslimini belirli bedellerin ödenmesinin gönderilen- alıcı tarafından yapılması şartını getirebileceği ,böyle bir şart olmadığı sürece sorumluluk gönderen üzerinde kalmaya devam edeceğinden davalın yan itirazları mesnetsiz olup davanın kabulüne ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin ……. E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacak yönünden 14.304,02 TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Alınması gereken 977,10-TL karar harcından peşin alınan 172,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 804,34- TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 3,400,00- TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 172,76-TL peşin harç ve 5,20 TL vekalet harcı toplamı 213,86 -TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından 1.583,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.