Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/870 E. 2019/494 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/870
KARAR NO : 2019/494

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 30/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının kum satışı konusunda anlaşmaya vardıklarını, müvekkilinin satın alacağı kumlara karşılık ayrıntıları dava dilekçesinde bildirilen ikisi 15.000,00’er TL bedelli, biri de 20.000,00 TL bedelli üç adet çeki avans olarak davalıya verdiğini, ancak davalının vermesi gereken kumdan daha az kum verdiğini, müvekkilinin başvurularına rağmen avans miktarından arta kalan kısmın müvekkiline ödenmediğini,bunun üzerine davalı hakkında Adana …. icra müdürlüğünün ….E sayılı dosyası ile takip yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı davaya cevap vermemiş, icra takibinde ise borca itirazda bulunmuştur.
Dava, ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının davalı aleyhine Adana … İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile 15.226,35 TL cari hesap alacağı ve 337,59 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 15.563,94 TL alacak için takip yaptığı, davalının takibe süresinde itiraz ettiği, davacının da iş bu davayı süresinde açtığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmalarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. 04/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle:” Davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının davalıya 50.000,00 TL tutarlı 3 adet çeki avans olarak verdiği, buna karşılık davalı şirketten 34.773,65 TL tutarlı mal aldığı, davalının verilen avanstan 15.226,35 TL borçlu olduğu” bildirilmiştir.
Somut olayda davacı, verdiği çeklerin ileride teslim edilecek mallara karşılık olduğunu başka bir anlatımla avans çeki niteliğinde bulunduğunu ve daha sonra mal tesliminin gerçekleşmediğini iddia etmiştir. Çekin bir ödeme vasıtası olmasına ve davacının yasal karinenin aksini ileri sürmesine göre ispat külfeti davacıda olduğundan bu karinenin aksini yazılı delil ile ispat etmesi gerekir. Bu nedenle davacı vekiline, yasal karinenin aksine olan iddiasını ispat içinyazılı delillerini açıklaması ve sunması; sunamıyor ise yemin deliline dayanıp dayanmadığını açıklaması için iki hafta kesin süre verilmiş; davacı vekili bu hususta yazılı bir delil sunmamış; iddiasını kendi ticari defter kayıtları ile ispat ettiğini bildirmiş; son oturumda ise bu iddiasını ispat için yemin deliline dayanmadığını bildirmiştir.
Bilindiği üzere Yargıtay …. H. D.sinin 09/02/2015 gün ve …. E_… K sayılı kararında da açıklandığı üzere “Çek bir ödeme vasıtası olup kural olarak mevcut bir borcun tediyesi (tasfiyesi) amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. 6098 sayılı TBK’nun 207/2 (818 sayılı BK.182)maddesine göre, “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça satıcı ile alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler”. Görüldüğü gibi satış akdinde aslolan peşin satış olup mal ve bedelin aynı anda verileceğine ilişkin yasal karine mevcuttur. Yukarıda belirtilen ilke ve yasal karinenin aksini iddia eden tarafın bu iddiasını kesin delillerle kanıtlaması gerekir. Ne var ki davacı bu iddiasını kesin delillerle ispat edememiştir.
Hal böyle olunca davacının iddiasını kesin delillerle ispat edememiş bulunmasına, kendi defter kayıtlarının bu iddianın ispatı için tek başına yeterli bulunmamasına, yemin deliline de dayanılmadığının açıkça beyan edilmiş olmasına ve tüm dosya kapsamına göre aksine olan bilirkişi görüşü kabul edilmeyerek ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 187,98 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/04/2019 10:56:39

Katip …

Hakim …