Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/839 E. 2019/888 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESASA İLİŞKİN NİHAİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/839
KARAR NO : 2019/888

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 08/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya bir takım mal sattığını, müvekkilinin sattığı mallara karşılık davalıdan bir kısım ödeme aldığını,ancak davalının 18.297,66 TL cari hesap borcu kaldığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında B.çekmece … . İcra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkiline sattığı mallar karşılığında düzenlediği ve ayrıntıları cevap dilekçesinde belirtilen faturalar bedellerini ödediğini ve tahsilat makbuzu aldığını, müvekkilinin ticari defterlerinde davacıdan alacaklı gözüktüğünü, müvekkilinin davacıdan 23.651,34 TL tutarlı mal aldığını ve nakit ve çekler karşılığında 35.000,00 TL ödediğini ve bakiye 11.348,66 TL müvekkilinin alacaklı olduğunu, takibin kötüniyetli yapıldığını savunarak davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesi istemiştir.
Dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının bakiye satış bedelinin ödenmediği gerekçesiyle davalı hakkında B.çekmece … İcra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası ile 18.297,66 TL alacak için cari hesap alacağı açıklamasıyla icra takibi yaptığı, borçlu davalının itirazı üzerine, iş bu davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların dayandıkları deliller toplanmış; iddia ve savunmalarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle:” Davacının ve davalının incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının 9 adet fatura karşılığı davalıya 54.417,30 TL bedelli mal sattığı, davacının dayandığı ve defterlerine kayıt ettiği faturaların davalının ticari defterlerinde de aynan kayıtlı bulunduğu, yine her iki yan ticari defterlerinde 5 adet tahsilat makbuzu karşılığı 21.119,64 TL nakit ödeme vebir adet 15.000,00 TL çek ödemesinin kayıtlı bulunduğu, bu durumda taraflar arasında ihtilafsız ödeme tutarının 36.119,64 TL olduğu, bu ödemenin 54.417,30 TL satış bedelinden düşülmesi sonrası 18.297.66 TL bakiye satış bedelinin ihtilaflı bulunduğu, davalının bu miktar alacağın 9.646,32 TL’sinin tahsilat makbuzu ile bakiyesini ise 20.000,00 TL bedelli çek ile ödediğini savunduğu, ancak dosya kapsamında belgelerinin bulunmadığı” bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu gereğince davalı tarafa ödemeye ilişkin makbuzları ve çek bilgilerini sunması için süre verilmiş; davalı vekili tahsilat makbuzu ibraz etmiştir. Sunulan tahsilat makbuzu ve çek örneği hususunda davacı şirket yetkilisi isticvap edilerek beyanı alınmıştır. Davacı şirket yetkilisi “Bana gösterilen 23/12/2016 tarihli çek fotokopisi altındaki yazı ve imza ile 17/05/2017 tarihli ve 22/05/2017 tarihli tahsilat makbuzlarında …Ltd Şti kaşesi üzerindeki imzalardan 22/05/2017 tarihli ve 17/05/2017 tarihli tahsilat makbuzlarındaki imzaları kabul ediyorum, … şirketi kaşesi üzerindeki imzalar bana aittir, ancak 17/04/2017 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çek fotokopisi altında el yazısı ile yazılan ve imzalanan 23/12/2016 tarihli yazı ve altındaki …şirkete ait kaşesi üzerine atılan imza bana ait olmayıp oğlum … ‘a ait olabilir, oğlum … şirketimde ortak olmayıp yetkilide değildir, sigortalı olarak çalışmaktadır, 23/12/2016 tarihinde de sigortalı olarak çalışmaktaydı, 20.000 TL bu çekten şirketimizin ve benim hiç haberim olmadı, çek şirketimize gelmemiştir ve şirketimizce de herhangi bir kimseye ciro edilmemiştir, … şirketimiz çalışanıdır ancak yetkili değildir çeki tahsil etmiş görünse de tahsil edilen para şirketimize veya bana verilmiş değildir.” beyanında bulunmuştur. Davalı şirket yetkilisi davalı tarafından sunulan makbuzlardaki imzayı kabul etmiş; ancak çekin kendileri ile ilgili bulunmadığını savunmuştur. Bu durumda davalının sunduğu tahsilat makbuzundaki imza davacı şirket yetkilisince kabul edildiğinden tahsilat makbuzlarına konu 9.646,32 TL alacağın tahsil edildiği kabul edilmiştir. Davacı tarafça kabul edilmeyen 20.000,00 TL bedelli çeke gelince, çekte davalı tarafın cirosunun bulunmadığı, çekin son olarak … tarafından ibrazla bedelinin tahsil edildiği, çeki tahsil eden …’nin davacı şirket çalışanı olduğunun davacı şirket yetkilisince de kabul edildiği, çek fotokopisi altındaki 23/12/2016 tarihli ” Bu çek … Plastik hesabına alındı. Çekten kalan hesabından vadesiz olarak düşülecek” yazısının davacı şirket çalışanı ve aynı zamanda şirket yetkilisinin oğlu olduğu ikrar edilen …tarafından yazıldığı ve imzanın da ona ait olduğu saptandığından söz konusu çekin davacı şirkete ödeme karşılığı verildiği ve davalının davacı şirkete herhangi bir borcunun kalmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan herhangi bir muaccel alacağı bulunmadığı halde icra takibi yapmasının kötüniyetli olduğunun kabulü ile kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
18.297,66 TL asıl alacak üzernden %20 oranında hesap edilen 3.559,53 TL kötüniyet tazmitının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 220,99 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıya iadesine,,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/10/2019 11:06:23

Katip …

Hakim …