Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/828 E. 2020/444 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/828 Esas
KARAR NO : 2020/444

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/10/2020
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkilinin 13/08/2016 tarihinde yoldan karşıya geçmek isterken davalılardan … ın sürücüsü olduğu diğer davalı…….Petrol Ltd Şti adına tescilli davalılardan … şirketine ZMMS ile sigortalı …..plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığını, meydana gelen kaza nedeniyle işgücü kaybı ve kazanç tazminatı olarak 200 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan 13/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve…….Petrol … A.Ş vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; meydana gelen kazada müvekkili … ın bir kusurunun olmadığını, ceza yargılamasında alınan kusura yönelik bilirkişi raporunda davacı asilin kusurlu olduğunu, ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davacı hakkında Adli Tıp raporu alınmasını, davacı tarafa maddi tazminat taleplerini ayrıştırması-açıklaması için süre verilmesini, SGK ya müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasına, manevi tazminat talepleri kısmi veya belirsiz alacak davası olarak ikame edilemediğinden işbu talebin esasa girilmeden usulden reddini, müvekkilinin kazada kusurlu olmadığından davanın reddini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Şirketi vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, zorundu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, 2 yıllık zamanaşımı sebebiyle davanın reddi gerektiğini, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, davanın ihbarına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle tazminat davası olup, dosyada deliller toplandıktan sonra kusur oranın belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış, 22/08/2019 tarihli raporda; ………..Dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağında; kaza mahallinin yerleşim yeri dışı, hız sınırının 70 km/sa, yol platform genişliğinin 9,5 metre, yolun 2 şeritli 7,2 metre genişliğinde bölünmüş devlet karayolu, zeminin asfalt kaplama, yol yüzeyinin kuru, vaktin gece, aydınlatmanın var, hava durumunun açık, yolun yatayda düz düşeyde eğimsiz olduğu ve mahalde oto korkuluğunun bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı sürücü … 08.05.2018 tarihinde mahkemede verdiği ifadesinde; “…Olay günü Çerkezköy istikametinde ilerlerken …… otele yaklaştığını sırada iki yaya geçidi arasında yola ne olduğunu anlayamadığım bir cisim çıktı. Ben fren yapıp sola kaçtım. Arabamın sağ aynasından bir ses duydum. Az ilerdeki petrol istasyonunda durdum. Aracımı kontrol ettim. Ses duyduğum yeri kontrol için geri döndüm ama kimseyi göremedim. Karakolda bir bayana çarptığımı öğrendim. Zaten bayanın eşi yolun karşısında aracı ile bekliyormuş. Hemen eşini alıp götürmüş. O nedenle ben olay yerine döndüğümde kimseyi göremedim…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı yaya … 14.08.2016 tarihinde polis merkezinde verdiği ifadesinde; “..Tekrar evimize dönmek için D-100 karayolu Kuzey yön ….. Peyzajcının önünde iken plakasını sonradan öğrendiğim beyaz renkli …..plaka sayılı araç ben hareket halinde iken bana sağ bacağımdan çarparak kaçtı…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyada mevcut 18.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücü …’ın tali kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın ise 1. Derecede kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu, kaza tespit tutanağı ve kroki ile birlikte tüm dosya kapsamındaki mevcut diğer belgeler incelendiğinde, kazanın davacı yayanın bariyer bulunan ve yaya geçişine uygun olmayan mahalde karşıdan karşıya geçerken meydana geldiği düşünüldüğünde davalı sürücü …’a kusur atfeden 18.06.2018 tarihli bilirkişi raporuna iştirak edilmemiş, kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde değerlendirme yapılması cihetine gidilmiştir.
Mevcut verilerle;
A) Davalı sürücü … idaresindeki araç ile gece vakti bariyer bulunan ve yaya geçişine uygun olmayan mahalde karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı yayaya çarptığı olayda, kazanın oluş şekli dikkate alındığında atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
B) Davacı yaya … gece vakti bariyer bulunan ve yayaların geçişine uygun olmayan devlet karayoluna giriş yapıp, bu mahaldeki mevcut taşıt trafiği arasından nizamlara aykırı bir şekilde karşıdan karşıya geçmeye çalışarak kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, seyir halinde bulunan davalı sürücü idaresindeki aracın sadmesine maruz kaldığı olayda; asli kusurludur.
Davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu,
Davacı yaya …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu açıklanmış, dosyada ATK Trafik İhtisas Dairesi raporu ile ceza dosyasında alınan trafik bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğundan dosyanın ATK Genişletilmiş Uzmanlar Kuruluna gönderilerek meydana gelen kazanın tarafların kusur oranı hususunda yeniden rapor alınmış, ATK nın 16/03/2020 tarihli raporunda; …….Dosya Trafik İhtisas Dairesi bünyesinde oluşturulan 13/03/2020 tarihli “Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu”nda ele alınmış; yapılan görüşmeler ve değerlendirmeler sonucu zabıt tutulmuş, katılanların oy birliği ile ulaşılan kanaat aşağıda belirtilmiştir.

Olay mahallinde devlet karayolu 7.2m genişliğinde, tek yönlü-bölünmüş, oto korkuluk mevcut, geçit yok, zemin asfalt-kuru, vaktt gece, aydınlatma mevcut, hava açık, mahal meskûn dışıdır. Olay mahalli yoldaki azami hız limitinin 70 km/h olduğu belirtilmiştir. Kaza mahallinde kazaya dair bir iz/emare tespit edilemediği belirtilmiştir.
Davalı sürücü … 14.08.2016 tarihli ifadesinde; “…13/08/2016 günü saat 21.00 sıralarında evimden çıktım D-100 karayolu üzerinde seyir halinde ilerlerken …….. Mahallelini geçip …… otele yaklaştığını anda iki yaya geçiti arasında seyir halinde iken karşıma aniden ne olduğunu tam ularak göremediğim bir cisim çıktı ve ben de çarpmamak için firen yapıp sola kaçtım fakat aracımın sağ aynasından bir ses duydum ve yaklaşık 200 metre ilerde bulunan benzin istasyonunda durdum aracımı kontrol ettim aracımda hiçbir hasar yoktu ben yine emin olmak için yürüyerek yol boyunca geldim fakat yolda kimse ile karşılaşmadım tekrar aracıma binerek arka sokaklardan gelip olay yerine bir daha geldim fakat yine kimseyi bulamadım daha sonra ayrılarak Çerkezköy eğittim bu gün polis merkezinizden arandığımda bayan bir şahsa çarpmış olduğumu öğrendim…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı sürücü … 08.05.2018 tarihli ifadesinde; “Olay günü Çerkezköy istikametinde ilerlerken …… otele yaklaştığım sırada iki yaya geçidi arasında yola ne olduğunu anlayamadığım bir cisim çıktı. Ben fren yapıp sola kaçtım. Arabamın sağ aynasından bir ses duydum. Az ilerdeki petrol istasyonunda durdum. Aracımı kontrol ettim. Ses duyduğum yeri kontrol için geri döndüm. Ama kimseyi göremedim. Karakolda bir bayana çarptığımı öğrendim…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı yaya … 14.08.2016 tarihli ifadesinde; “… evimize dönmek için D-100 karayolu Kuzey yön ….. Peyzajcının önünde iken plakasını sonradan öğrendiğim beyaz renkli …..plaka sayılı araç ben hareket halinde iken bana sağ bacağımdan çarparak kaçtı…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … 14.08.2016 tarihli ifadesinde; “…13/08/2016 günü saat 21.00 sıralarında evden çıkarak İstanbul caddesi üzerinden yürüyüş yaptık saat 21:50 sırlarında tekrar evimize gitmek için E5 karayolu üzerinden yolun karşısına geçtiğimiz sırada çok hızlı bir şekilde gelen …..plaka sayılı beyaz renk sürücüsünü göremediğim …… marka araç eşimin sağ bacağına çarparak kaçıp gitti …” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … 28.11.2017 tarihli ifadesinde; “… Olay günü evimize döneceğimiz sırada 49 durağının önünden karşıdan karşıya geçmek istedik. İlk şeridi geçtik, ikinci şeritteyken çok hızlı gelen sanık aracıyla eşime çarpıp kaçtı… Bizim geçtiğimiz yer yaya geçidi olarak kullanılırdı. Yerde düz çizgiler vardı. Ancak şu anda bu yaya geçidi iptal oldu. Kaza anında burası halen yaya geçidiydi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Büyükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesi ……. Esas sayılı dosya için, 25.05.2018 tarihli keşfe binaen hazırlanmış dosyada mevcut 18.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı sürücü …’ın tali kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın ise 1.derecede kusurlu olduğu belirtilmiştir.
ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanmış dosyada mevcut 22.08.2019 tarih……. sayılı raporda; Davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu, davacı yaya …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tüm beyanlar, kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup; Olay sonrası mahallinde düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında, olay mahalli yolun orta refüjünde metal bariyerler bulunduğunun belirtilmiş olması, tutanak krokisinde herhangi bir yaya geçidi çizilmemiş olması (olay yerinde yaya geçidi bulunduğu iddiası mevcut), tutanağın olay mahalli özellikleri kısmında da “geçit yok”/”trafik işaret levhası yok” şeklinde kodlama yapılmış olması, bu haliyle kazanın gece vakti yerleşim yeri dışında yaya geçişine uygun olmayan kesimde meydana geldiğinin anlaşılmış olması durumları birlikte değerlendirildiğinde 22/08/2019 tarih …… sayılı rapordaki kusur oranlarına iştirak edilerek aşağıdaki kanaate varılmıştır;

A) Davalı sürücü … idaresindeki otomobil ile gece vakti seyir halindeyken olay yerine geldiğinde, orta refüjünde bariyer bulunan ve yaya geçişine uygun olmayan mahalde karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı yayaya çarptığı olayda, kazanın oluş şekli ve mahal şartları dikkate alındığında atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
B) Davacı …, gece vakti meskun dışı mahaldeki oto korkuluklu bölünmüş devlet karayolunda kurallara aykırı ve kendi can güvenliği açısından da tehlike arz eder şekilde orta refüj bariyerlerini aşmak suretiyle karşıdan karşıya geçmek istediği, geçişi sırasında taşıt yolu üzerinde seyir halindeki araçların hızlarına-mesafelerine ilişkin gerekli-yeterli kontrolleri yapması ve ilk geçiş hakkını olay yerine yaklaşan araçlara vermesi gerektiği hususlarına riayet etmediği, yaklaşan araca rağmen geçişi sırasında da otomobilin çarpmasına maruz kaldığı olayda asli derecede kusurludur.
A) Davalı …’ın kusursuz olduğu,
B) Davacı …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, açıklanmış, davacı vekili davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasında davalılar ile anlaştıklarını, davanın konusuz kaldığını, 20.000 TL manevi tazminatın … ve…….Petrol şirketinden tahsilini talep etmiş ise de, meydana gelen yaralamalı trafik kazasında davalı … ın kusursuz olduğu, davacı … ın %100 kusurlu olduğu ATK raporunda subut bulmakla, davacı vekilinin davalılar aleyhine ikame ettiği manevi tazminat davasında davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığından davacının kendi kusuru nedeniyle sebep olduğu eylemden dolayı davalıdan manevi tazminat talep edemeyeceğinden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı vekilinin davalılar…….Petrol …. Ltd Şti ve … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar lehine maddi manevi tazminat yönünden takdir edilen 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Alınması gereken 54,40.-TL karar harcından peşin alınan 35,90.-TL ıslah harcı 345,00 TL olmak üzere toplam 380,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 326,50.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …, Davalı … ve…….Petrol vekili Av. …… yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.17/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.