Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/827 E. 2018/958 K. 12.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/827
KARAR NO : 2018/958

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirketi ile davalı arasında 11/01/2018 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince hizmet bedelinin davalı tarafından imza tarihinden nakden ve peşin olarak 5.000 Avro +KDV olarak ödeneceği kararlaştırılmış ise de davalı 11/01/2018 tarihinde 500 Avro, Şubart ayında 1.000 ve 500 Avro olmak üzere 1.500 Avro olmak üzere toplamda 2.000 Avro ödeme yaptığını, davalının talebi ve müvekkilinin kabulü ile davalı her ayın 11 ‘de 1.000 Avro hizmet bedeli ve son taksit ile birlikte 900 Avro KDV ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı vekili tarafından keşide edilmiş Bakırköy …. Noterliğinin 23/02/2018 tarih ve…. yevmiye nolu ihtarnamenin müvekkiline tebliği üzerine davacı adına Bakırköy …. Noterliğinin 05/03/2018 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap ve karşı ihtar çekildiğini, davalının 11/03/2018 vadeli 1.000 Avro bedeli borcunu ödemede temerrüde düşmesi üzerine davalı aleyhine Küüçükçekmece …. .İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığıklarını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, 2.900 Avronun fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığını ödemesine, bu bedelin 1.000 Avrosuna 11/04/2018, 1.000 Avrosuna 11/05/2018 tarihinden itibaren kamu bankalarınca Avro mevduat hesaplarına ödenen en yüksek faiz oranlarının belirtilen vade tarihlerinden ödeme gününe kadar işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının itirazın iptali davasına konu olmuş icra takibini yetkisiz icra dairesinde açtığını, yetki itirazında bulunduğu, esas yönünden ise müvekkilinin internet üzerinden Almanyada denklik başvurusunda bulunma, iş bulma ve sair hususlar konusunda araştırma yapan müvekkilinin davacının internet sitesi adresine rastladığını, internet sitesinde ….Enstitüleri, Alman ve Türkiye Büyükelçilikler gibi kurum ve kuruluşlar ile iletişimde olduklarını ve müvekkili ile sürekli iletişim halinde olan …. ‘in Köln … Yüksek Ceza Mahkemesinde görev yaptığını ifade etmesi üzerine müvekkilinde güven oluştuğunu ve davanın davacısı ile iletişime geçtiğini, yapılan sözleşmeden sonra yapılan işleyiş, işlem ve gecikmelerden şüphelenen müvekkilinin … Enstitüleri ile iletişime geçtiğini ve davacının kendileri ile hiç bir iletişimleri ve ilişkilerinin bulunmadığını öğrendiğini, müvekkilinin Almanyaya taşınma, yerleşme ve orada yaşama düşüncesinde olduğunu, davacının yanlış bilgilendirmesiyle muvazalı işlemleri, denklik alamayacak olmasına rağmen davacı şirkete gerekse diğer işlemlere birçok harcama yaptığını, müvekkilinin mağdur olduğunu, bu nedenle öncelikle mahkemenin görevsizliği ile reddine, yetkisiz icra dairesinde açılan itirazın iptali davasının reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava, Danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Davalının Danışmanlık Sözleşmesinin tarafı olduğu, ancak tacir olduğuna ilişkin bir iddianın bulunmadığı, danışmanlık hizmetinin de mesleki olması nedeniyle davalının tüketici konumunda sayılamayacağı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK 4. maddesi gereğince TTK’da düzenlenen hususlara ilişkin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Somut olayda davalının tacir olarak değerlendirilmesi ve uyuşmazlığı da ticari işletmeleriyle ilgili olması mümkün değildir. Bu nedenle iş bu davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Hal böyle olunca, iş bu davada göreve ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın mahkemenin göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli KÜÇÜKÇEKMECE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Kararın taraflara tebliğine,
4-Yargılama giderleri ve gider avansı konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/10/2018

Katip …

Hakim …