Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/805 E. 2018/991 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/805
KARAR NO : 2018/991

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkilinin …. Mah. …. Cad. No … …. /İstanbul adresindeki ticarethanede kullandığı elektrik enerjisi nedeniyle tahakkuk ettirilen faturaları ödediğini, ancak davalılar tarafından faturalar ile haksız bir takım kalemlerin tahsil edildiğinden bahisle, müvekkili şirketten tahsil edilen kayıp kaçak tüketim bedeli ile benzeri nitelikteki bedellerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI ….. ELEKTRİK VEKİLİ CEVABINDA; Davacı müvekkili şirket nezdindeki elektrik aboneliğine ilişkin olarak huzurdaki davayı açtığını, kendisinden tahsil edilen kayıp kaçak dağıtım ve iletim, sayaç okuma , perakende satış hizmet bedellerinin müvekkili şirketten tahsilini talep ettiği, dava belirsiz alacak davası açılmasına uygun mahiyette olmadığı, davacı kayıp kaçak bedeli ödemediğine dair herhangi bir delil sunmadığ, davacıya tebliğ ve teslim edilen, davacının bedelini ödediğini iddia ettiği her faturayı bizzat ibraz etmesi gerektiği, davacının bu fatura bedellerini ödediğine dair belge asıllarını da sunması gerektiği, kendi adına tahsil etmediği kayıp – dağıtım bedellerinin müvekkilinden talep ve tahsil edilmesinin mümkün olmadığı , müvekkilinin sadece üretim yapmakta elektrik kayıp ve kaçakta sorumluluğunun bulunmadığı, söz konusu faturalara yasal süresi içinde, itiraz etmediği, fatura ve içeriğini kabul ettiği, davacı elektrik iletim bedeli, okuma , dağıtım bedeli ve elektriği teslim alabilmesi için gerekli ek çok hizmet bedelinin de iadesini talep etmekle beraber, bu tutarlar da müvekkili şirket namına tahsil edilen tutarlar olmadığından iadesinin mümkün olmadığı, davacı tarafça karşılanması gerekmekte, davacının faiz talep etme hakkı olmadığı ve Bakırköy mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle öncelikle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden, kabul görmediği takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 Sayılı Kanun’a eklenen geçici 20.maddesi dikkate alındığında; davaya konu bedeller ile ilgili olarak 6719 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden evvel açılmış ve halen devam eden alacak davalarında da 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesine eklenen 10.fıkrasının geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği, bu hali ile de eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Eldeki dava bakımından dava tarihinde yürürlükte bulunan Kanun maddeleri, yerleşmiş Yargıtay içtihatları dikkate alındığında; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunu’nun 21/05/2014 gün, … -…. Esas, …. Karar sayılı kararında; elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmayacağı; öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulünün mümkün olmadığı, gerekçeleriyle; elektrik enerjisini kaçak kullanmayan abonelerden kayıp-kaçak bedeli alınamayacağı, diğer bir ifadeyle kayıp-kaçak bedelinin faturalara yansıtılamayacağına karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bahsedilen 21/05/2014 gün, …. Esas, …. sayılı kararı ve söz konusu karar benimsenerek verilen Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2016 tarih,… Esas ve …. Karar sayılı, 18/02/2016 tarih, …. Esas ve …. Karar sayılı ve benzeri nitelikteki birçok yerleşmiş içtihatları da dikkate alındığında faturalara elektrik kullanım bedeli dışında yansıtılan ve davaya konu olan bedellerin alınmasının haksız olduğu ve davacının dava açmakta haklı olduğu, ancak Kanun değişikliği nedeniyle davanın konusuz kaldığı, bu hali ile davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumluluk bakımından; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 03/10/2012 tarihli ….- …. Esas ve Karar sayılı ilamında yer alan “…dava tarihinde davacının dava açmakta haklı olup olmadığı hususları tartışılarak,..oluşacak uygun sonuç dairesinde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hangi tarafa yükleneceğinin belirlenmesi…” gerektiği hükmü ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarih ….- …. Esas – …. Karar sayılı ilamında yer alan “…dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, davadan sonra yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olamayacağından, dava davadan sonra yürürlüğe giren yasal değişiklik nedeniyle konusuz kalmışsa davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi..” gerektiği hükmü dikkate alınarak davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri verilmesine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yasa değişikliği nedeniyle davanın konusu kalmadığı anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 68,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,41 TL harcın talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yapılan 555,00 TL posta tebligat giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 6.madde gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2018

Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.