Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/769 E. 2021/499 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/769 Esas
KARAR NO : 2021/499

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibinin konusu para alacağı olduğundan alacaklı müvekkilin yerleşim yeri olan istanbul icra daireleri yetkilidir. Müvekkil ile davalı arasında yapılan alım-satım sözleşmesi gereğince sanayi tipi bıçak üretim ve satım sektöründe iştigal eden müvekkil davalı şirketin talebi üzerine belirli sanayi tipi bıçakları davalı şirkete sağlayacak, bunun karşılığında davalı şirkette tarafların anlaşmış olduğu 12.359,32 tutarındaki bedeli en geç faturada belirtilen vade tarihine kadar ödeyecektir. Müvekkil sözleşmenin üzerine düşen kısmını ifa etmiş ancak davalı ücreti ödemekten kaçınmış olduğundan dava konusu icra takibinin para borcunun ifası olduğu açıktır. İşbu fiili durum yukarıda anılan kanun hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde davalının borcu için öngörülen ifa yeri alacaklı olan müvekkilin Ticaret Sicilde kayıtlı yerleşim yeri olan … Mah. … Sok. N:… …/ … dur. Hal böyle olunca para borcunun tahsiline dayalı icra takibinde yetkili icra dairesi müvekkilin yerleşim yerinde bulunan icra daireleri olan Büyükçekmece İcra Daireleridir. Müvekkil ile davalı arasında yapılan ticari alım-satım sözleşmesinin satıcısı konumunda olan müvekkil davalıya sanayi tipi bıçak/bıçaklar temin edecek, alıcı konumunda olan davalı da bunun karşılığında kararlaştırılan bedeli ödeyecektir. Müvekkil, bu sözleşme gereği davalı şirkete toplam 200 adet dibekson model bıçak temin etmiştir. Ürünlerin tamamının değerini yansıtır nitelikte olan fatura sayın mahkemenize sunulacak olup bu ürünlerin toplam değeri 10.474,00 TLdir. ürünlerin tamamı faturalarıyla birlikte davalıya teslim edilmiş, tacir olan davalı bu faturaların hiçbirine itiraz etmemiştir. türk ticaret kanununun “fatura” başlıklı 21. maddesi “bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” demektedir. davalı şirketin yasal süre içerisinde bahse konu faturaya itiraz etmemiş olması sebebiyle faturalar kesinleşmiş bulunmaktadır. Davalı şirketin muaccel olmuş borcunu ödemekten kaçınması, bununla da yetinmeyip icra takibine hiçbir borcu olmadığını ileri sürmesi davalı şirketin kötüniyetli davranışlar sergilediğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Davalı tarafın faiz oranına itirazının herhangi bir hukuki dayanağı yoktur. Davacı vekili davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ve delil listesi HMK’nın emredici hükümlerine göre uygun değildir.. Müvekkili ile davacı arasında takip konusu borcu doğrucak nitelikte ticari ilişki yoktur. Davacı ile müvekkil arasında akdi ve cari hesap bakımından bir ilişki yoktur. Müvekkil şirkete herhangi bir fatura tebliği yapılmamıştır. Davacı taraf ile bir taşıma sözleşmesi ve protokolü imza edilmemiş olup dayanak olarak gösterilen sözleşme üzerindeki imza müvekkil şirket temsilcilerine ait değildir.İşbu nedenle dayanak sözleşme üzerindeki imzalara itiraz ederiz. Ortada davacı ile müvekkil şirket tarafından yapılmış bir cari hesap sözleşmesi ve taşıma sözleşmesi yok iken davacı tarafın bu cari hesap ilişkisine dayanarak kendine bir alacak yaratması hukuken mümkün olmamakla birlikte dava konusu bir borcun oluşmayacağının da en açık göstergesidir. Müvekkil ile davacı arasında hukuki ilişki yoktur. Davacı taraf ticari ilişkiye dair belgelerini dosyaya ibraz etmemiştir, bu nedenle iddiasını ispatlayamamaktadır. Borç ödenmiş ve davacı taraf ile ticari ilişki bitmiştir. Davacının cari hesap içerisinde takip konusu gösterdiği faturalar müvekile tebliğ edilmemiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde ticari ilişkinin içeriğinden bir tek kelime dahi bahsetmemiş olup salt alacaklı gözüküyor bahsiyle itirazın iptali davasını dayanaksız ve kötüniyetli olarak ikame etmiştir. Müvekkilin her hangi bir borcu olmadığını belirtmekle birlikte, davacının iddia etmiş olduğu alacak likit (muayyen) belirlenebilir bir alacak değildir. Bu anlamda müvekkilimizce bilinebilir,belirlenebilir bir borcun varlığı söz konusu olmadığından likit bir alacaktan bahsedilemez. Davalı taraf davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Dava ticari alım-satım ilişkisine fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 12.359,32 TL asıl alacak 336,75 TL işlemiş fazi toplamı 12.696,07 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde ve dava değeri 12.696,07 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla Davalı yan ticari defterlerini ibrazdan imtina etmiş ,
Davalı yan ticari defterleri ile tarafların ba-bs formları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ;
08/02/2021 Tarihli Talimat ile alınan Bilirkişi Raporu;
A- Cari Hesaba konu fatura, sevk irsaliyesi teslim alan, isim, soyisim imza bilgileri tespit edilememesine karşın, Dava konusu ticari malın, davalıya teslim edildiği, ticari defter kayıtlarından ve BA formlarından tespit edilmiştir.(Ek:l)
B- Davalının defter hareketleri açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin açıkça irdelenmiş ve davalının davacıya 12.359,32 TL borcu olduğu tespit edilmiş;
C- Dava konusu malın teslim edildiği ve davacının davalıdan 12.359,32 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, ancak davalının konkordato talebinin Akhisar .. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nce kabul edilmesinden dolayı, davacının alacağının İİK hükümlerine göre kabul edilen konkordato projesine uygun olarak tahsil edebileceği kanaati ile rapor tanzim edilmekle ;
Davacı yan davalının borcunun konkordato projesi kapsamında banka tarafından devralındığı ve de taraflarına ödendiğini iş bu sebeple davanın konusuz kaldığına yönelik karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının davacı tarafa 12.359,32 TL borcu olduğu kendi ticari defterleri ile de sabit olmakla davalının konkordato ilan ettiği ve de davacı alacağının projeye dahil edildiği anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına.,
2-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alınan 225,81‬ TL den mahsubu ile bakiye 166,51 TL nin davacı tarafa iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan 1.048,45 TL(bilirkişi,posta) yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
4-AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
5-Karar kesinleştiğinde gider avansının davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
24/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır