Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/761 E. 2019/785 K. 16.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESASA İLİŞKİN NİHAİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/761
KARAR NO : 2019/785

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkili şirket tarafından davalı borçlu … Gıda Kafe ve Restaurant şirketi aleyhine 25.455,00 TL tutarındaki cari hesap alacağının tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından dosyaya ibraz edilen itiraz dilekçesi ile yetkiye, borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiğini, borçlu tarafından son derece kötü niyetle gerçekleştirilmiş haksız ve mesnetsiz bu itirazın iptali için işbu davayı açtıklarını, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Dairesi olduğunu, yapılan yetki itirazının reddi gerektiği, davalı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği, bu nedenlerle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
18/01/2019 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
Huzurdaki somut davada, itirazın iptali talep edilen, Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibinde, üç faturaya ve bu faturaların kayıtlarının yer aldığı yardımcı defter kayıtlarına istinaden takip başlatıldığı görülmekte olup, davacının icra takibi ile dava dilekçesinde asıl alacak olarak 25.455,00 TL asıl alacak talep ettiği tespit edilmiştir.
Davacının kayıtlarına göre 14/02/2017 tarihinden, 25/04/2017 tarihine kadar taraflar arasında süregelen ticari işlemlerde, davalı şirketin davacı şirketten 28,90 TL alacaklı iken 25/04/2017 tarihinden sonra 28/04/2017 tarihine kadar, davacının davalıya 25/04/2017 tarih ve ….. nolu ve 6.842,78 TL tutarlı, 27/04/2017 tarih ve ….. nolu ve 20.668,66 TL tutarlı ve 27/04/2017 tarih ve …. nolu ve 180,14 tutarlı, toplamı 27.691,58 TL olan üç adet fatura düzenlendiği, bu miktarları ilgili tarih ve yevmiye numaraları ile davalı adına, …. Alıcılar Hesabına alacak kayıt ettiği,
Ayrıca, davalının aldığı bir kısım ve tutarı 195,59 TL olan mal iadesine gçre 28/04/2017 tarih ve …. nolu gider pusulası düzenleyerek davalının hesabına borç olarak kayıt ettiği,
Söz konusu fatura – gider pusulası toplamları arasındaki farkın ise 27.495,99 TL olması gerektiği,
Bu tutar üzerinden, ayrıca 25/04/2017 öncesinden kalan 28,90 TL ile davalının en son 30/06/2017 tarihindeki 2.000,00 TL’lik son ödemesinin de çıkarıldıktan sonra, davacının, davalıdan 25.467,09 TL alacağının kalması gerektiği,
Davacı yukarıda da söz edildiği üzere, 25.455,00 TL alacağın şüpheli ticari alacak hesabına alarak icra takibine geçtiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan ”…Davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlediği iddia edilen davaya konu irsaliyeli faturalarla gider pusulasını analiz” bölümde de söz edildiği üzere;
1.sıradakinin …’a tebliğ edildiği, ancak bu şahsın davacı şirketin sigortalı çalışanı olup olmadığının belli olmadığı,
Diğer iki fatura ile mal geri alımına ilişkin gider pusulasının üzerine tebliğ alanın imzası bulunmakla birlikte imzaların kime ait olduğunun belli olmadığı tespit edilmiştir.
Buna göre söz konusu faturaların tebliğ edildiğinin kabulü halinde, davacının kayıtlarına göre, davacının davalıdan icra takip tarihi itibari ile 25.455,00 TL alacağının göründüğünü/bulunduğunu düşünmekteyiz.
Ancak, sayın mahkemede yukarıdaki şekilde kanaat ve takdir oluşturulması halinde,
Davacı …Ltd. Şti. Ve davalı ….. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 2017 takvim yılında mal alım-satımı olup olmadığının tespiti edilerek, davaya konu somut olayın kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkması ve bilimsel ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor yazılabilmesi için,
Taraflar arasındaki 2017 takvim yılında BA-BS formunun, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Tuna Vergi Dairesi Müdürlüğünden temin edilmek üzere tarafıma elden takip ve yerinde inceleme yetkisi verilmek üzere müzekkere yazılması gerektiğini düşünmekteyiz.
Sonuç; Yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde, tarafların beyanları, delilleri ve sadece davacı tarafın ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda;
-Davacının, 6102 sayılı TTK’nın 82 ve 83 maddelerine göre incelemeye sunulan 2017 yılına ait ticari defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdik/beratlarının usulüne uygun süresinde yaptırıldığı ve yapıldığı,
-Dava konusu faturaların şekli görüntülerinin, VUK uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmeliğine uygun olduğu,
-Davacının 25/04/2017 tarihine kadar 28,90 TL alacaklı olduğu,
-Davacının bu tarihten sonra toplamı 27.691,58 TL olan davalıya üç adet fatura düzenlendiği,
-Davacı tarafından, davalının, geriye mal teslim edildiği iddiasıyla 28/04/2017 tarih ve …. nolu gider pusulası düzenleyerek, davalının lehine borç kayıt ettiği,
-Söz konusu, fatura-gider pusulası toplamları arasındaki farkın ise 27.495,99 TL olduğu,
-Bu tutar üzerinden 25/04/2017 öncesinden kalan 28,90 TL ile 30/06/2017 tarihindeki 2.000,00 TL’lik davalının son ödemesinin de çıkarıldıktan sonra davacının, davalıdan 25.467,09 TL alacağının kalması gerektiği,
-Davacı, davalıdan 25.455,00 TL alacağını Şüpheli Ticari Alacak Hesabının alacağına kayıt ederek icra takibine geçtiği,
-Davaya konu 1 faturanın …’a tebliğ edildiği, ancak bu şahsın davacı şirketin sigortalı çalışanı olup olmadığıyla diğer iki faturanın üzerine tebliğ alanın imzası bulunmakla birlikte, imzaların kime ait olduğunun belli olmadığı,
-Buna göre söz konu faturaların tebliğ edildiğinin kabulü halinde, davacının, davalıdan icra takip tarihi itibari ile 25.455,00 TL alacağının bulunduğu,
-Davacı …Ltd. Şti. Ve davalı …. Gıda Cafe ve Rest. İşlt. San. Tic. Ltd. Şti. Arasında 2017 takvim yılında mal alım-satımı olup olmadığının tespiti edilerek, davaya konu somut olayın kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkması ve bilimsel ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor yazılabilmesi için, taraflar arasındaki 2017 takvim yılında BA-BS formunun, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünden temin edilmek üzere, tarafıma elden takip ve yerinde inceleme yetkisi verilmek üzere müzekkere yazılması gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
26/03/2019 tarihli Bilirkişi Ek Raporu Sonucunda;
-Davacının, 6102 sayılı TTK’nın 82 ve 83 maddelerine göre incelemeye sunulan 2017 yılına ait ticari defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdik/beratlarının usulüne uygun süresinde yaptırıldığı ve yapıldığı,
-Dava konusu faturaların şekli görüntülerinin, VUK Uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmeliğine uygun olduğu,
-Davacının 25/04/2017 tarihine kadar 28,90 TL alacaklı olduğu,
-Davacının bu tarihten sonra toplamı 27.691,58 TL olan davalıya üç adet fatura düzenlendiği,
-Davacı tarafından, davalının, geriye mal teslim edildiği iddiasıyla 28/04/2017 tarih ve ….. nolu gider pusulası düzenleyerek, davalının lehine borç kayıt ettiği,
-Söz konusu fatura-gider pusulası toplamları arasındaki farkın ise 27.495,99 TL olduğu,
-Bu tutar üzerinden, 25/04/2017 öncesinden kalan 28,90 TL ile 30/06/2017 tarihindeki 2.000,00 TL’lik davalının son ödemesiin de çıkarıldıktan sonra, davacının davalıdan 25.467,09 TL alacağının kalması gerektiği,
-Davacı, davalıdan 25.455,00 TL alacağını Şüpheli Ticari Alacak Hesabının alacağına kayıt ederek icra takibine geçtiği,
-Davaya konu 1 faturanın …’a tebliğ edildiği, ancak bu şahsın davacı şirketin sigortalı çalışanı olup olmadığıyla diğer iki faturanın üzerine tebliğ alanın imzası bulunmakla birlikte, imzaların kime ait olduğunun belli olmadığı,
-Buna göre söz konusu faturaların tebliğ edildiğinin kabulü halinde, davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 25.455,00 TL alacağının bulunduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı davalı aleyhine ; Bakırköy…. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile 25.455,00 TL’lik cari hesap alacağı sebebi ile icra takibi başlattığı ,davalının itirazı üzerine iş bu davanın açıldığı,
Davalı taraf ticari defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemekle davacı yan ticari defter ve belgeleri ile tarafların BA-BS formları birlikte değerlendirilmekle ;
Davacının davalıya 25/04/2017 tarih ve …. nolu ve 6.842,78 TL tutarlı, 27/04/2017 tarih ve ….. nolu ve 20.668,66 TL tutarlı ve 27/04/2017 tarih ve …. nolu ve 180,14 tutarlı, toplamı 27.691,58 TL olan üç adet fatura düzenlendiği,
6.842,78 TL lik faturanın …’a tebliğ edildiği, ancak bu şahsın davacı şirketin sigortalı çalışanı olup olmadığının belli olmadığı,diğer iki fatura ile mal geri alımına ilişkin gider pusulasının üzerine tebliğ alanın imzası bulunmakla birlikte imzaların kime ait olduğunun belli olmadığı tespit edilmiş ise de;
Davalı tarafından faturalara ve de bilirkişi raporuna itiraz edilmediği,davalı tarafın 2017 yılı BA formu incelemesinde 120.999,00 TL davacı lehine beyannamede bulunduğu o halde bilirkişi raporu ile hasaplanan davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 25.455,00 TL alacağının bulunduğu kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜNE,
2-Davalının Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen kaldığı yerden devamına,
3-Asıl alacak 25.455,00 TL’nin %20’si oranında davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.738,83 TL karar harcından peşin alınan 434,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.304,12 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı 5,20 TL vekalet harcı ve 434,71 TL peşin harç olmak üzere 475,81 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 721,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 3.055,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
9-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır