Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/756 E. 2018/988 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/756
KARAR NO : 2018/988

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 06/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkilinin 05/12/2014 tarihinden itibaren şirketin muhasebe işlemlerini yapması için …’ya kayıtlı Serbest Muhasebeci ……’a vekalet verildiğini, müvekkili şirketin kimi rahatsızlıklardan dolayı başka bir muhasebeciye şirket kayıt ve hesaplarını incelettiğini, bu incelemeler neticesinde ……’ın bugüne değin birçok mesleki hatayla müvekkili şirkete çok büyük maddi zararlar verdiğini, bu sebeple müvekkilinin …… ile aralarında kurulu muhasebeci-mükellef ilişkisini sonlandırmak istediğini, bu cihetle ……’ın kullanımına tahsis edilmiş olan dolapların açıldığını ve şirkete ait ticari defterlerin incelemeye alındığını, bu inceleme neticesinde kimi ticari defterin şirket bünyesinden …… tarafından götürüldüğü ve sırf dolapları dolu göstererek suçunu örtbas etmeye çalışmak kastıyla yerine müvekkili şirketle tamamen alakasız başka şirketlere ait evrak ve ticari defterlerle doldurulduğunun anlaşıldığını, müvekkili tarafından şirkete ait defterlerin iadesi için ……’a gerek sms gerek mail yoluyla ve şifahen çağrıda bulunulduğu ancak ……’ın defterleri iade etmeye yanaşmadığını, ……’ın azledildiği için tamamen kötü niyetli olarak güveni kötüye kullanmak suretiyle kasten ticari defterleri yok ettiğini, bu sebeplerle müvekkiline ait ticari defterlerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, zayi belgesi verilmesine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle somut uyuşmazlığa 6103 sayılı kanun uyarıca 6102 salıyı TTK hükümlerinin uygulanması gerekir.
Bilindiği üzere ilgili her tacirin saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgelerin ziyaı halinde 6102 sayılı TTK 82/7. maddesi uyarınca işletmesinin bulunduğu yer mahkemesinden zayi belgesi verilmesini istemesi mümkündür. Ancak ziyaın, saklamakla yükümlü olunan defter ve belgelere ilişkin olması ve bu defter ve belgelerin yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde gerçekleşmesi gerekir. Ayrıca bu yöndeki talebin de ziyaın öğrenildiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede yapılması gerekir.
Az yukarıda açıklandığı üzere TTK 82. madde gereğince bir tacire ziya belgesinin verilebilmesi için saklamakla yükümlü olunan defter ve belgelerin yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zayi olması ve ziyaın da kanuni saklama süresi içinde gerçekleşmesi gerekir. Davacı taraf şirketin muhasebecisi tarafından defterlerin götürüldüğünü, yapılan çağrılara rağmen şirkete iade etmediğini beyan etmiş ise de her ne kadar iddia dikkate alındığında zayi olayı kanuni saklama süresi içinde gerçekleşmiş ise de davacı tarafça ziyaın yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle meydana geldiği, iddia ve ispat edilmemiştir. Bu konuda cezai soruşturma veya tahkikatı da bulunmamaktadır.
Her tacir, kanunen saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgelerini dikkat ve özenle saklamak zorundadır.
Hal böyle olunca davacının kanunen saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgelerinin gerçekleşen yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sonucunda zayi olduğunu ispat edemediği gibi özenle saklamasına rağmen kanunda belirtilen hallerle sınırlı olmak üzere bu hallerden biri sebebiyle zayi olduğu iddiasını ispat edemediğinden talebin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.