Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/734 E. 2020/576 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/734 Esas
KARAR NO : 2020/576

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava edilekçesinde özetle, icra takibine konu çek bedelinin “…… BEY İÇİN ……. ÇEKİNE İSTİNADEN GÖNDERİLMİŞTİR” şeklinde açıklama yazılarak 14.07.2017 tarihinde 15.000 TL ve 15.08.2017 tarihinde 20.000 TL olmak üzere ödeme yapıldığı, çek miktarından fazla miktarda para ödeyen davacının zorunlu çek bedelinin alındığını fark etmediği, ayrıca davalının talebi üzerine gecikme faizi de olmak üzere toplam 35.000 TL ödediği, davalının verdiği ve kendi adına kayıtlı ….. Bankası ……. İban numarasına açıkça çek bilgileri yazılarak ödeme yapıldığı, bu durumu davalının da kabul ettiği, ödemeyi yapan ……. ün de davacının ailesine ait şirketin muhasebe müdürü olduğu, dolayısıyla davalı tarafa çek bedeli daha 2017 yılında ödenmiş olmasına rağmen davalının kötü niyetli olarak bedelsiz kalan senedi icraya koyduğu, müvekkilinin bu takipten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ……. Ayakkabı İmalat Sanayi Ve Tic Ltd Şti tarafından keşide edildiğini, … tarafından cirolandığını, keşide yeri istanbul olan 30,04/2017 tarihli, “……. BANK …… ŞUBESİ’ne ait ……. numaralı çekin resmi hamili olduğunu, İş bu çek davacı borçlu cirolanmış ve müvekkili …’a verildiğini, Söz konusu çekin süresi içerisinde ilgili bankaya ibraz edildiğini ve karşılığı olmadığından ödenmediğini, Müvekkilinin alacağını tahsil için borçlular aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyasından icra takibi yapmıştır. İş bu takip tüm borçlular yönünden kesinleştiğini, davacı borçlu … ‘e de gönderilen ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde, ne icra dairesine ne de müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi borca itiraz da edilmediğini, davacı yanın her ne kadar takip dayanağı çek bedeli için ödeme yaptığını belirtmişse de bu durum gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından müvekkiline her hangi bir ödeme yapılmadığını, her ne kadar 14,07,2017 tarihli 15,000,00 TL ve 15,08,2017 tarih 20,000,00 TL bedelli bir banka dekontlarını sunulmuş ise de, bu dekont incelendiğinde, …… isimli şahsın, ……. ‘e ödenmek üzere müvekkil hesabına yaptığı bir ödeme olduğunu, yapılan bu ödemenin, takibe konu olan ve Davacının da cirantacısı olduğu çeke ait olduğuna dair bir kayıt da mevcut olmadığını, yine yapılan ödemeler ile Çek bedeli karşılaştırıldığında, ödeme ve çek bedellerinin farklı olduğu görülecektir. Bu ödemeler …… Bey’e verilmek üzere ve ………. ‘a verilmiş olan başka çeklere ilişkin olup, takip konusu çek ile hiç bir ilgisi bulunmadığını, haksız ve kötüniyetli tedbir taleplerinin reddine, davacının tüm talepleri ile huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine; davacının kötüniyetle davayı ikame ettiğinden dava konusunun %20 den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı yana bırakılmasını talep etmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Dava ; davacı aleyhine başlatılan takip sebebi ile borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Davalı 31.800 ,00 TL lik çeke dayalı bankaca ödenen sorumluluk tutarı mahsubu ile 30.390,00 TL üzerinden davacı aleyhine Bakırköy ….. İcra Dairesinin …… E. Sayılı takip dosyası takip başlattığı davacının iş bu takip sebebi ile anılan çek yönünden borçlu olmadığını talep etmekle ;
Söz konusu çek incelendiğinde ;keşidecisinin Keleşoğlu ayakkabı imalat sanayi ve ticaret ltd şti olduğu , ……. tekstil ve İnş.san .tic.ltd.şti emrine ,31.800 TL bedelli 30-04-2017 tarihinde düzenlendiği,lehdar ciranta tarafından davacıya cirolandığı,davacı tarafından üstü çizili olup kim olduğu anlaşılmayan dava dışı şahsa cirolandığı,bu şahıs tarafından da davalıya cirolandığı ve de bankaya ibraz edilip karşılıksız olduğu anlaşılmakla;
Davacı yan ödeme iddiasına delil olarak ibraz ettiği …… bank ‘ a ait iki adet işlem dekontu incelenmiş, dosya kapsamı uyarınca tanık olarak dinlenilmesine yer olmayıp davacının muhasebecisi olduğu anlaşılan…… isimli şahsa ait hesaptan davalı hesabına 14-07-2017 tarihinde ” ….. BEYE ……. TEKSTİL İN ÇEKİNE İSTİNADEN YATIRILMIŞTIR” açıklamalı kayıt ile 15.000 ,00 TL ve yine 15-08-2017 tarihinde “…… BEY İÇİN …. TEKSTİL İN ÇEKİNE İSTİNADEN GÖNDERİLMİŞTİR” açıklamalı kayıt ile çek tutarınında üzerinde ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yan icra takibine konu çekteki üstü çizili şahsın ödeme dekontlarından adı geçen ……. isimli şahıs olduğu bu hali ile anılan çeke yönelik ödeme olduğunu savunmakla;
Davalı yan söz konusu iki ödemeyi de kabul etmekle dava konusu olmayan başkaca çeklere yönelik olduğu savında bulunmuştur.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Ancak dava kambiyo senetlerine ve bedelsizlik iddiasına dayalı ise davacı borçlu bu durumu yazılı delillerle ispatlamak zorundadır.
Davacı yan ödemesini yazılı delil ile ispat edememiş ,yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90-TL harcın peşin alınan 65,53-TL’den mahsubu ile geriye kalan 196,57-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-AAÜT gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.