Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/671 E. 2018/989 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/671
KARAR NO : 2018/989

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 12/07/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkili ile hiçbir ilgisi olmayan ” …. Mah. … Sokak No:…. Hürriyet Cad. …. Merkezi … Mer. Mah. ” adresindeki abonelikten kaynaklanan 30.884,80 TL borcun müvekkiline tebliğ edildiğini ve bu borç nedeniyle müvekkilinin evindeki elektriğinin kesildiğini ayrıca icra takibi başlatıldığını beyanla dava ve takip konusu borç hakkında menfi tespit isteminde bulunmuştur.
CEVAP; İş yerindeki abonelikten kaynaklanan borç ile ilgili davada Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, abonelik sözleşmesinin varlığının kabul edilmemesi halinde talep haksız fiile dayanacağından davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini beyanla mahkememize görev yönünden itirazda bulunmuş, ayrıca davanın esastan da reddini talep etmiştir.
Bakırköy …Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas …Karar sayılı ilamı ile “dava ve takip konusu borcun iş yeri aboneliğine ilişkin elektrik tüketiminden kaynaklandığı ,tüketici işlemi vasfında olmayan uyuşmazlık hakkında Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile dosya Mahkememiz’e gönderilmekle ;
Mahkememizin…. Esas …. Karar sayılı ilamı ile ;
Davaya konu icra takibine esas alınan fatura ve içeriğinin davacıya ait olduğu abone işlem dosyası ve sözleşme ile ispat edilmesi gerekmekte olup …. Formunda Davacı … adına …. mah, …soK, rio:…. Hürriyet caddesi …. iş merkezi …. iş yeri adresinde 07,09,2002 – 04 09 2003 tarihleri arasını kapsayan abonelik sözleşmesi bulunduğu belgesine rağmen Davalı Kurumun 30 Kasım 2016 tarihli yazı içeriğinde; Davacı … adına …. numaralı tesisata ait abonelik sözleşme aslının şirketleri arşiv kayıtlarında bulunamadığı bildirilmiştir. Ancak Fatura içeriği incelendiğinde; faturanın hangi dönemi kapsadığı. ne kadaruk bir tüketime karşılık geldiği hususlarına açıklık getirecek nitelikte olmadığı görülmüş ilgili adreste … ünvanlı işyerinin bulunduğu bildirilmiş olması aboneliğin ispatı için yeterli olmayıp bunun sözleşme ile ispatı gerekmektedir.Fatura üzerindeki abone numarasının …. olduğu ancak El yazısı ile dava konusu …. numarasının yazıldığı faturanın hangi dönemi kapsadığı, ne kadaruk bir tüketime karşılık geldiği hususlarına açıklık getirecek nitelikte olmadığı, fatura detayının yetersiz olduğu, alacaklının alacağını ispat etmek yükümlü olduğu ve davalının abonelik sözleşmesini sunmadığı ve arşivde kaydın olmadığı yazısından da davacının aboneliğinin sabit olmadığı anlaşıldığından toplanan delillere göre davacının söz konusu icra takip dosyasındaki fatura alacağından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ;
Anılan karar davalı tarafın istinaf talebi ile ;
İstanbul BAM … HD’nin … Esas …. Karar sayılı ilamı ile;
..
HMK 355. maddede “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu resen gözetir” hükmü gözönüne alındığında, dava açılırken gerekli harçların yatırılmaması hususu HMK 355.madde kapsamında kamu düzenine aykırılık teşkil etmektedir ve Dairemizce resen incelenmiştir.Bu nedenlerle, Harçlar Yasası 32. maddesi, HMK’nun 120/1, 355. ve maddeleri gereğince, davada, başvuru ve peşin karar harcı alınmamış olması, HMK’nun 355. maddesine göre kamu düzenine ilişkin ve resen dikkate alınacak hususlardan olduğundan, davacının istinaf sebepleri incelenmeksizin, dava başvurma ve peşin karar harçlarının eksikliğinden HMK’nun 353. maddesi gereğince kararının kaldırılmasına, davanın Harçlar Yasası ve HMK’nın emredici hükümleri gözetilerek eksik olan 1/4 peşin karar ilam harcı ve maktu başvuru harcının ikmali ile davanın yeniden görülmesi için, ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmekle;
Dosya Mahkememizin 2018/671 Esas sayılı sırasına kayıt olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, abone sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Davacının gerçek kişi tacir olup olmadığı araştırılmış; Esenler Vergi Dairesi Müdürlüğü, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü, Büyükçekmece Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan cevabi yazılar uyarınca davacının gerçek kişi tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere ticari iş ve ticari dava ayrı hukuki kavramlardır. Ticari iş kabul edilen bir husustan kaynaklanan her uyuşmazlık ticari dava olarak kabul edilmemiştir. Ticaret mahkemeleri ticari davalara bakmakla görevlidir. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Diğer bir anlatımla bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Abonelik sözleşmesinden kaynaklanan her uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2’nci maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. (Yargıtay …. H.D.sinin 04.12.2017 gün ve …. E-…. K. sayılı kararı)
Bu nedenle dilekçenin görev yönünden reddi ile görevsizlik verilerek mahkememizin görevsizliğine, Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.