Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/653 E. 2019/876 K. 07.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/653 Esas
KARAR NO : 2019/876

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin Duesseldorf’ tan İstanbul’ a gidiş dönüş olmak üzere iki adet elektronik bilet aldığını, ancak Duesseldorf’ tan İstanbul’ a dönerken 4 saat 25 dakika rötar yaparak 20.05′ te kalkacağının belirtilmesine rağmen saat 22.00 sıralarında kalktığını, müvekkilinin bu gecikmeden dolayı önemli bir iş toplantısına katılamadığını, ortalama 2.000,00 TL’ lik bir anlaşmaya katılamadığnı bundan dolayı maddi bir zararının meydana geldiğini, bu nedenle 2.000,00 TL maddi ve 8.000,00 TL manevi tazminatın olayın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında, Taşıma Hukuku’nun TTK kapsamında yer aldığını, TTK m 4 uyarınca bu kanundan doğan davaların ticari dava olduğunu ve görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, havayolu ile seyahat eden yolcuların haklarına dair yönetmelik (“SHY YOLCU”) kapsamında yaşanan gecikmenin herhangi bir tazminat sorumluluğuna sebep olmadığını, somut olayda uçuşun gecikmeli de olsa gerçekleştiğinden söz konusu uçuştaki gecikme nedeniyle müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülüğü yerine getirdiği, davacının emsal gösterdiği tüzük ve kararların uçuşa uygulanmasının mümkün olmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin dayanaktan yoksun olduğunu, maddi tazminat kalemi olarak talep edilen ve davacının yasal hakkı olduğunu iddia ettiği 2.000.000,00 TL’nin neye istinaden talep edildiğinin anlaşılmadığı, davacının ilgili uçuşta meydana gelen gecikme nedeniyle çok yorulmuş olması ve fiziksel olarak rahatsız olmasına dayalı manevi tazminat talep edemeyeceklerini, manevi tazminat talebinde İlliyet bağı bulunmadığını, davacıya gereken ilginin gösterildiğini bildirerek haksız yere ve dayanaksız olarak açılan davanın ve davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

-24/11/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre
1) Davacı ile davalı arasında uluslararası havayolu ile yolcu taşıma sözleşmesi bulunduğu, sözleşme konusu taşımanın tehir ile gerçekleştirildiği,

2) Davacının Yolcu Hakları Yönetmeliği kapsamında, uçuş iptali söz konusu olduğunda dahi tazmin talep haklarının 400 EURO karşılığı TL kadar olduğu, 07.12,2017 dava tarihi kurlarından 4,5668 TL/Euro hesabıyla; 1.826,72 TL miktarında belirlendiği,

3) Tehir halinde ise davacının, bilet bedelini iade talep, yeme-içme hizmeti, iletişim hizmeti, yeni uçuş ve benzer haklarını kullanabilecek olup; bekleyerek tehir ile uçuşa katıldığı, yolculuğun tamamlandığı,

4) Davacının dolaylı zarar olarak gelir yoksunluğu için 2,000,00 TL ve manevi zararıiçin 8.000,00 TL taleplerinin uluslararası hava yolu ile yolcu taşıma sözleşmesi ve sorumluluk hususlarında mevzuat ve ticari uygulama bakımından davalının kusurlu olmasına bağlı olduğu,

5) Davalının gerçekleşen tehirli taşımada kusurunun dosya kapsamında sabit olmadığı; ancak tehirin bir olağanüstü sebeple gerçekleştiğinin de söylenemeyeceği,
24/04/2019 tarihli ek bilirkişi raporuna göre;
Davacı vekili, 07.12.2018 havale tarihli rapora itiraz dilekçesinde yolculuğun yedi (7) saate yakın bir zaman rötarlı yapıldığı, bundan davacının önemli zararlarının olduğu, bu zararların davacının işadamı vasfından da kaynaklandığı belirtilmiştir. Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasının, zarar gören yolcunun zararını tazmin haklarına halel getirmeyeceği vurgulanmış. Yönetmeliğin S.maddesinin tehirde sorumluluğu düzenlediği ileri sürülmüştür.
Sayın mahkeme de biletin düzenleme tarihi kurlarından Yönetmelik m.8 hükmüne göre ödenmesi gereken miktarın belirlenmesi için ek inceleme ve değerlendirme İçin tarafımı görevlendirmiş olmakla;
• Somut olayda m.8 uygulaması için bu maddeye atıf yapılan bir sebep olması gerekir.
• Oysa her tehir durumu bu madde uygulamasına yol açmamaktadır.
Bu madde uygulaması gerektiğinde, Düsseldorf-Istanbul arası uçuş mesafesi, 2500 km hesabı yapılmakla yönetmeliğin davacıya 400 Euro ödemesini gerektirdiği,
• Bilet tarihi 31.07.2017 tarihi kurlarından davacının 4,1461 TL/Euro hesabı ile; LG58,44 TL tazminat talep edebileceği hesaplanmaktadır.
IV- EK SONUÇ:
Sayın mahkeme görevlendirmesi gözetilerek. Yönetmelik m.8 kapsamında davacının tehir kaynaklı talebinin 31,07.2017 tarihi itibarı ile 1.658,44 TL hesaplandığı Ek sonuç ve değerlendirmesini sayın mahkemenin nihai takdirlerine arz ederim,
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacının davalı taraftan İstanbul’ a gidiş dönüş olmak üzere iki adet elektronik bilet aldığını, Düsseldorf’ tan İstanbul’ a dönerken 15:20 de kalkması gereken uçağın 22.00 sıralarında kalktığı gerekçesi ile maddi manevi tazminat istemli açılan davanın yapılan yargılaması uyarınca;
Taraflar arasında hava yolu ile taşıma akdi kurulduğu ve de uçuşun rötarlı yaptığı hususu sabit olup davacı yanın tazminat istemleri incelenmekle ;
Davacının maddi tazminat talebi uyarınca yapılan değerlendirmede; alınan kök ve ek raporlar uyarınca ;
03.12.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan “HAVAYOLU İLE SEYAHAT EDEN YOLCULARIN HAKLARINA DAİR YÖNETMELİK “uyarınca;
Düsseldorf- İstanbul arası uçuş mesafesinin 2500 km olduğu
Davacının Yolcu Hakları Yönetmeliği kapsamında, uçuş iptali söz konusu olduğunda dahi tazmin talep haklarının 400 EURO karşılığı TL kadar olduğu, 07.12,2017 dava tarihi kurlarından TL/Euro hesabıyla; 1.826,72 TL miktarında bilet düzenleme tarihi itibari ile 31,07.2017 tarihi itibarı ile TL/Euro hesabıyla 1.658,44 TL olarak belirlendiği,ve de bilet tarihi itibari ile davalının 1.658,44 TL ‘den sorumlu olduğu ,
Tehir halinde ise davacının, bilet bedelini iade talep, yeme-içme hizmeti, iletişim hizmeti, yeni uçuş ve benzer haklarını kullanabilecek olup; bekleyerek tehir ile uçuşa katıldığı, yolculuğun tamamlandığı,
Davacının dolaylı zarar olarak gelir yoksunluğu için 2,000,00 TL ve manevi zararıiçin 8.000,00 TL taleplerinin uluslararası hava yolu ile yolcu taşıma sözleşmesi ve sorumluluk hususlarında mevzuat ve ticari uygulama bakımından davalının kusurlu olmasına bağlı olduğu, somut olayda davalının davacıya yönelik özellikli bir kusurlu eylemi bulunmadığı ancak tehirin sebebinin de olağanüstü bir sebebe dayanmadığı ve de davalının sınırlı sorumluluk ilkesi haricinde davacının diğer tazmin taleplerinden sözleşmesel sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla;
Davacının manevi tazminat talebi uyarınca yapılan değerlendirmde;6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Ayrıca konuyu düzenleyen TMK.nun 24. maddesi “Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırı hukuka aykırıdır.” Manevi tazminata hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığı aranmalıdır. Davaya konu olayda davacı iş adamı olup taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi zarar olduğu sabit olup şahsın manevi varlığına ve ya bütünlüğüne yönelik bir saldırı söz konusu değildir. Bu durumda manevi tazminatın yasal şartları oluşmadığından bu talebin reddine ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere,
-Maddi tazminat açısından;
1-Davalının sınırlı sorumluluk miktarı 400,00 Euro karşılığı 1.658,44 TL’nin 31/07/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının sınırlı sorumluluk miktarı üzerindeki tazminat talebinin ispatlanamadığından reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-Dava kabul oranına göre yeniden harç alınmasına yer olmadığına ,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 211,27 TL ile 758,50-TL yargılama gideri( bilirkişi ücreti 600,00 TL ve posta ve tebligat 158,50 TL ) olmak üzere toplam 969,77 TL yargılama giderinin kabul (%16,58) red (%83,42) oranına göre hesaplanan 160,78- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya verilmesine,
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 1.658,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2019

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
211,27.-TL İlk masraf
600,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 158,50.-TL Yargılama gideri
969,77 -TL