Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/646 E. 2018/1153 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/646 Esas
KARAR NO : 2018/1153

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2018
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında Erzurum da dersane işletmeciliği hususunda adi ortaklık kurulduğunu, ancak davalı tarafların birlikte kurmuş oldukları dersanedeki müvekkile ait hissesini müvekkiline vermediklerini, ayrıca dersanedeki demirbaşların müvekkili tarafından alınmasına rağmen bunların bedelinin de davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin adi ortaklık gereğince mahrum kaldığı kazanç kaybı ile birlikte demirbaşlara ilişkin bedelin faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, davanın kabulüne karar verilerek, bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkilinin adi ortaklık gereğince mahrum kalmış olduğu kazanç ile birlikte demirbaşlara ilişkin bedelin faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına verilmesini, dava konusu yer hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; aradaki hukuki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olmadığını, çünkü davanın tarafları arasında adi ortaklık sözleşmesi, kar-zarar durumu, irade beyanlarının uyuşması vb.adi ortaklığı oluşturan unsurların mevcut olmadığını, bunlara ilişkin delilin de gösterilmediğini, bu nedenle görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığını, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava adi ortaklıktan kaynaklanan kazanç kaybı ve demirbaşlara ilişkin bedelin tahsili davası olup,
Hangi davaların ticari dava olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesinde sayılmıştır. Bundan başka, özel kanunlarda bazı davalara ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir (TTK.m.5). Bu hükümlerde sayılan ticari davalar mutlak ve nisbi ticari dava olmak üzere ikiye ayrılır. 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesi gereğince, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekir.
Adi ortaklık sözleşmesi; iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK.m.620/1). Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzelkişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (sermaye paylarını veya emeklerini) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur. Bu sözleşme türü Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiştir. Bu nedenle, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevi de genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir.
Dava; adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin olup, Borçlar Kanununda düzenlenen bu hususta görevli mahkeme genel mahkemelerdir, her iki taraf tacir olmadığından TTK.4 maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan değildir ve Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerekir.
HMK.’nın Dava Şartları başlıklı 114/c maddesinde sayılan Görev hususu aynı kanunun 137 ve 138 maddeleri uyarınca ön inceleme ile dosya üzerinden karara bağlanabileceğinden Mahkememizin görevsizliğine,dava dilekçesinin görev yönünden Bu nedenle iş bu davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev Reddine karar vermek gerekmiş hal böyle olunca, iş bu davada göreve ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili Av. … nun yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.