Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/645 E. 2022/68 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/645 Esas
KARAR NO : 2022/68

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :21/02/2022
Davacı vekili tarafından açılan istirdat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacak yanın Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası kapsamında müvekkili aleyhine 11/06/2018 tarihinde icra takibi başlattığını, icra tehdidiyle karşı karşıya kalan müvekkilinin borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını, müvekkili ….. , …. Ltd. Şti sahibi olduğunu, müvekkili tarafından sahibi olduğu ….. Ltd. Şti’nin hamil olarak gösterildiği, 31/05/2018 tarih …. Çek Seri Nolu …. Bankası …. Şubesine ait 20.000,00 TL bedelli çek keşide edildiğini, bahsedilen çekin, müvekkili tarafından gerçek hamiline ulaştırılmak üzere …. Kargoya verildiği esnada, kargo aşamasında çalındığını, akabinde taraflarınca Ankara ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas numarası ile çekin iptal edilmesi talebiyle dava açıldığını, görülen bu dava kapsamında çekin iptali maksadıyla 09.02.2018 tarihinde birinci, 16.02.2018 tarihinde ikinci, 23.02.2017 tarihinde ise üçüncü ilan yapılmış olup, ilan süresinde 3. kişiler tarafından herhangi bir başvuru yapılmadığını, kötüniyetli 3. kişiler tarafından ele geçirilen çek icra takibine konulduğunu ve müvekkilinin borcu olmadığı bir parayı ödemek durumunda bırakıldığını, çekin ciro silsilesinde her alan hiç bir şirketle müvekkilinin ticari bir ilişkisi olmadığını, ticari defterlerin incelenmesiyle bu husus açıkça ortaya çıkacağını, çekin 04.06.2018 tarihinde ….. Bankasına ibraz edildiğini, … Bankası tarafından ” İş bu çeke T.C. Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas kararı ile ödemeden men kararı verildiğinden işlem yapılmamıştır.” denmek suretiyle şerh konulduğunu, 11.06.2018 Tarihli icra takibinden tam olarak bir hafta önce yapılan bankaya ibrazda tarafların çekin ödemeden men edildiğini açıkça bilir vaziyete geldiğini, kargo transferi sırasında çalınan çekin kötüniyetli 3. kişiler tarafından ele geçirilmesi sebebiyle, borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda bırakılan müvekkili adına, 28.047,90 TL’nin istirdatını talep etme zorunluluğu doğduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 28.047,90 TL’nin davalıdan istirdatına, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı sayısının birden fazla olması nedeniyle, davacı yan söz konusu 28.047,90-TL’lik ödemenin davalıdan alınarak hangi davacıya istirdatını talep ettiğini dava dilekçesinden anlaşılmadığını, bu hususun açıklanması yapılacak yargılamanın seyri için olmazsa olmazı olduğunu, takibe konu çek bedeli keşideci …..tarafından 12.06.2018 tarihinde ödendiğini, davacı yanında davasını dayanak gösterdiği icra ve iflas kanunu 72. maddesine göre; ‘‘…takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir’’ denildiğini, kanun maddesinden açıkça anlaşılacağı üzere istirdat davasını açma hakkını, parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs’a verdiğini, gerek davacının delilleri arasında sunmuş olduğu tahsilat makbuzu gerekse icra dosyası incelendiğinde icra dosyasına ödemeyi yapan keşidecinin …..olduğunu, dolayısıyla huzurdaki davayı husumet yönünden açma hakkı bu kişiye ait olduğunu, açıklanan bu hususlar doğrultusunda huzurdaki davanın; öncelikle ….. San. ve Tic. Ltd. Şti. için husumet yönünden reddine karar verilmesini, müvekkilinin, dava konusu çek’te meşru ve iyiniyetli hamil olduğunu, müvekkili …’ın, çekin meşru hamili olduğunu, ciro silsilesinde bir kopukluk olmayıp, muntazam ciro silsilesine göre müvekkili ……’a dava konusu çekin meşru hamili olduğu için ona karşı senedin rızası dışında elden çıktığı iddiası ileri sürülemeyeceğini, bu iddia keşideci olan …..yönünden ileri sürülmesi hukuka açıkça aykırı olduğunu, davalı müvekkilinin meşru hamil olduğunu, meşru hamile karşı ancak senedin geçersizliği senet metninden anlaşılacak defilerle ileri sürülebileceğini, borçlu ile önceki hamillerin arasındaki ilişkiden doğan defiler hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, hamile karşı ileri sürülebilmesi için, hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması gerektiğini, çekin rızası dışında elden çıktığı iddiasında bulunan ….. şirketine ait olup, davacı şirkette bu iddiayı ileri süremeyeceğini, yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere davacların, iyiniyetli davalı müvekkiline karşı ileri sürebileceği bir def’i bulunmadığını, müvekkili ……’ın, davaya konu çekleri iyi niyetli hamil durumunda olup, çekin veriliş koşullarını ve verilme sebebini araştırmak durumunda olmadığını, bu hususlar doğrultusunda; müvekkilinin, iyiniyetli hamil olması gözönüne alınarak kötüniyet tazminatının reddine karar verilmeli hatta, haklı çıkmamız halinde davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamiline yazılı bir çek olsun ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek olsun çeki elinde bulunduran meşru hamil çeki edinme nedenini ispatlamakla yükümlü olmadığını, bu hususta davacının yeni hamilin kötüniyetli olarak çeki iktisap ettiğini ve ağır kusurlu bulunduğunu kesin ve inandırıcı delillerle ispat etmesi gerektiğini, aksi durumda mücerretlik ilkesi’ni ortadan kaldırdığını, davacı ….. tarafından haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın usulden reddine, davacı …..tarafından haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, … Bankası … Şubesine ait, 31/05/2018 tarih …. Çek Seri Nolu 20.000,00 TL bedelli bedelli çekten dolayı yapılan takip sonrasında ödenen çek bedelinin istirdatına ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; … Bankası …. Şubesine ait, 31/05/2018 tarih …. Çek Seri Nolu 20.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının icra takibi sırasında davalıya ödenen çek bedelinin istirdatını talep edebilip edemeyeceği hususundadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davalı takip alacaklısı tarafından davacılar takip borçlularına ve dava dışı …. Gıda İnş.San Tic A.Ş, … – … İnşaat, … ve … İnş.Hırd. Teks Gıda Mat Orm.Ürn San ve Tic Ltd Şti ne karşı toplam 22.682,60 TL’nin tahsili için dava konusu çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattığı, davacı takip borçlusu …’den alacaklı ta.rafından haricen tahsil edilerek icra takip dosyasının kapandığı anlaşılmıştır.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından dava konusu çek için çek iptali davası açıldığı ve çekin davalı …. tarafından ibraz edilmesi sonucunda davacının Mahkememize çek istirdatı davası açması üzerine konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verildiği anlaşılmıştır.
… Polis Merkezi Amirliği’nin cevabi yazısında; dava konusu çekin çalınmasına ilişkin hırsızlık olayında kargo personeli olan …..’ın müşteki sıfatı ile beyanın alındığı ve olayın şüphelisinin faili meçhul olduğu anlaşılmıştır.
….. Bankası A.Ş, cevabi yazısında; dava konusu çekin iptal edildiği bildirilmiştir.
Dava konusu ….. Bankası …..Şubesine ait 31/05/2018 tarihli …. çek nolu ve 20.000,00-TL bedelli çekin incelenmesinde; çekin keşidecisinin …..olduğu, çek lehtarının ….. San ve Tic Ltd Şti olduğu, çekin arka yüzündeki ilk cirantanın ….San ve Tic Ltd Şti olduğu, sonraki cirantaların sırası ile …. Gıda İnşaat San. A.Ş., …. İnşaat, …., … İnş. Hırd. Teks. Gıda Mat. Orm. Ürünleri San. ve Ltd. Şti., …. Toptan Ticaret ….olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı ….. talimat Mahkemesi aracılığı ile alınan beyanında; ” davacı benim abim olur, dava konusu çek …. Makina adına ciro edilerek kargoya verildi, çek ….. Kargo isimli şirkete verilmişti, kargo şirketinin …. şubesinde çalışan kişi kargonun davacının göndermiş olduğu çek dışında başka belgelerin de olduğu kargoların çalındığını söylemiş ve buna ilişkin tutanak tutulmuş, çeki daha sonra eline geçirenler çekin arkasına başka şirketler adına ciro yapmışlar ve sonuncu olarak …… adına ciro yapılmış, bu kişi de bu çeki icra takibi yolu ile davacıdan tahsil ettiler, davacının …… isimli kişi ile hiçbir ticari ilişkisi yoktur, kendisini tanımaz, ayrıca çekin arkasında cirolanan diğer firmalar ile ticari ilişkisi olmadığını ben biliyorum.” demiştir.
Davacı tanığı …. talimat Mahkemesi aracılığı ile alınan beyanında; ” ben davacı şirkette muhasebe elemanı olarak 2018 yılı şubat ayından beri çalışırım, dava konusu çek …. Makina San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına ciro edilerek kargoya verildi, çek ….. Kargo isimli şirkete verilmişti, kargo şirketinin İstanbul Hadımköy şubesinde çalışan kişi kargonun davacının göndermiş olduğu çek dışında başka belgelerin de olduğu kargoların çalındığını söylemiş ve buna ilişkin tutanak tutulmuş, çeki daha sonra eline geçirenler çekin arkasına başka şirketler adına ciro yapmışlar ve sonuncu olarak …… adına ciro yapılmış, biz araştırdık, kendisine ciro yapılan bu ciroların sahte olduğunu tespit ettik, zaten kendisine ciro yapılan firmalarla ve …… isimli kişi ile davacı şirketin hiçbir ticari ilişkisi olmamıştır, çek vermeyi gerektiren bir sebep yoktu, bu kişi de bu çeki icra takibi yolu ile davacıdan tahsil ettiler, davacının …… isimli kişi ile hiçbir ticari ilişkisi yoktur, kendisini tanımayız, ayrıca çekin arkasında cirolanan diğer firmalar ile ticari ilişkisi olmadığını ben biliyorum, ayrıca çek iptali için ilgili mahkemesinde dava açıldı buna rağmen takibe girmişler.” demiştir.
6102 Sayılı TTK’nda düzenlenen kambiyo senetleri ve bunlar arasında bulunan çek sebepten mücerrettir. Kambiyo senetlerindeki taahhüdün mutlaka bir sebebi vardır, ancak bu sebep senet üzerinde açıklanmamıştır ve kambiyo senetlerini temel ilişkiden soyut hale getirmektedir. Aksine davranış yani kambiyo senetlerinin temel ilişki ile ilişkilendirilmesi kambiyo senetlerini hükümsüz hale getirir. Çek bir ödeme aracıdır ve çekin temelinde nitelikli bir havale ilişkisi yatar. Çek bir ödeme aracı olduğundan mevcut bir borcun ifası anlamına gelmektedir ve bunun aksi ve bedelsizlik iddiası ancak kesin deliller ile ispat edilebilir.
6102 Sayılı TTK’nun 687. Maddesi uyarınca “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defi’leri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 790. maddesi uyarınca Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır hükmünün düzenlendiği, bu hüküm gereğince somut olayda dava konusu çekteki ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nun 792. Maddesi uyarınca Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olduğu hükmünün düzenlenmiştir.
Yine 6102 Sayılı TTK’nun 825/1. maddesi uyarınca borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.
Somut davada; davacılar vekili dava konusu çekin hırsızlık sonucunda ellerinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran davalının kötü niyetle çeke hamil olduğunu ileri sürmüştür. Çekteki keşideci ve ilk lehtar olan davacı şirketin imzaları inkar edilmemiştir. Yukarıda incelendiği üzere çek üzerindeki ilk ciranta lehtardır ve çekteki ciro silsilesinde kopukluk bulunmamaktadır ve ciro silsilesi düzgündür. Dava konusu hırsızlık olayına ilişkin davalı hakkında da yürütülen bir soruşturma söz konusu olmadığı gibi çekinde davalı tarafından çalındığı veya davalı tarafından çekin çalıntı olduğu bilinerek alındığı ispatlanmış değildir. 6102 sayılı TTK’nun 792. maddesi uyarınca davacı tarafça söz konusu iddialar çeki düzgün ciro silsilesi ile devir alan ve yetkili hamil olan davalıya karşı ileri sürülemez. Davacı tarafça dava konusu çekin davalı tarafından çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususları da ispatlanamamıştır. Bu nedenle davacı …..tarafından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava konusu çek bedelinin davacı keşideci …..tarafından ödenmesi sebebiyle davacı ….. Pnö. Mak. İml. San. Ve Tic. Ltd. Şti.nin çek bedelinin istirdatı davası açma aktif husumet ehliyeti bulunmadığından bu davacı yönünden açılan davanın aktif husumet yokluğu dava şartından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyet yokluğu sebebiyle usulden REDDİNE,
2-Davacı …..tarafından açılan davanın esastan REDDİNE,
3-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmaması sebebiyle reddine,
4-Karar tarihinde yürülükte bulunan Haçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu harcın 478,98 TL peşin alınan harçtan mahsubu ile 398,28‬‬ TL bakiye harcın talep halinde davacılara iadesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben Bakırköy ….. İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacılar vekilinin yüzüne karşı , davalı vekilin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.