Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/626 E. 2019/295 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/626
KARAR NO : 2019/295

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin 11/06/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantında alınan ve şirketin tek malvarlığı olan fabrika binasının ve işletmesinin satımına ilişkin olarak karar alındığını, davalı şirketin kanuna aykırı olarak usulsüz olarak sermaye artırım kararları ile müvekkillerinin paylarını düşürdüğünü, bu kararlara karşı dava açtıklarını, halen davaların derdest olduğunu, dava konusu genel kurulda alınan satışa ilişkin kararın gerekli %75 ekseriyeti sağlamadan alındığını, alınan kararın kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek yürütmesinin durdurulmasına ve alınan 3 nolu kararın geçersizliğinin tespitine ve iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin bankalardan kredi kullandığını, taksitlerini ödeyemediğini, yapılandırma çalışmalarından da sonuç alınamadığını, sermaye artırımının da gerçekleşmediğini, davalı şirketin borç yükümlülüğünden kurtulabilmesi için dava konusu genel kurul kararını aldığını, davacıların pay oranlarına ilişkin iddialarının gerçek dışı olduğunu, toplantının pay defterine kayıtlı paydaşların katılımı ile yapıldığını ve kayıtlara uygun olduğunu, davalı şirketin borca batık olduğu iddiasının da doğru olmadığını, davacıların açtıkları bir kısım davaların ret edildiğini,bir kısmının derdest olduğunu, dava konusu kararın usulüne uygun olarak alındığını, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, A.Ş. genel kurul kararının iptaline ilişkindir.
Davanın mahkememizde görülmesi sırasında davacılar, 18/02/2019 havale tarihli dilekçeleri ile davadan feragat ettiklerini; davalı vekili ise, 13/03/2019 havale tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın vaki feragat nedeniyle Reddine,
2-Davanın feragatin gerçekleştiği safhaya göre alınması gereken 2/3 oranındaki 39,60 TL karar harcının alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacılardan tahsiline,
3-Davalı tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/03/2019 11:36

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …