Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/581 E. 2019/551 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/581 Esas
KARAR NO : 2019/551

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 13/06/2018
KARAR TARİHİ : 21/05/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2019
Davacı vekili tarafından açılan Ticari Şirket davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçe ile; davacının 09.05.2018 tarihli yönetim kurulu kararında yer alan iddiaların aksine davacı şirketin üzerine düşen tüm parasal yükümlülükleri yerine getirmiş olup davalı kooperatife herhangi bir borcu olmadığını, nitekim davalı tarafından talep edilen haksız ve hukuka aykırı aidat bedelinin de Bakırköy … . İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyasına eksiksiz bir şekilde ödendiğini, davalı kooperatif tarafından 09.05.2018 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacı şirketin “2017 yılında yapılan olağan genel kurulunda belirtilen 9.540 TL aidatını ödemediği, hakkında Bakırköy…. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı Sayılı icra takibi yapıldığı ve bu takibe itiraz etmesi nedeniyle Bakırköy …. . İcra Hukuk Mahkemesi …. E. Sayılı itirazın kaldırılması davası açıldığı belirtilerek parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinden” bahisle ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, iş bu karar davacı şirkete 13.05.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, söz konusu kararın gerçek dışı İddialardan ibaret olup haksız ve kötü niyetli olduğunu zira davacı şirketin tüm parasal yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerine getirmiş olup davacının davalı kooperatife herhangi bir aidat borcunun bulunmadığını, davalının Beyoğlu …. Noterliği 03.04.2018 tarih…. yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıya haksız ve hukuka aykırı aidat talebini 30 gün içerisinde ödemesini ihtar ettiğini, bu ihtarnamenin 06.04.2018 tarihinde davacı şirket tarafından tebliğ alındığını, davacı şirketin de kendisine yapılan İhtar karşısında Beyoğlu ….. . Noterliğ…. yevmiye nolu 09.04.2018 tarihli cevabi ihtarnamesi ile tamamen hukuk dışı ve kişileri zarara uğratırken yönetime kazanç sağlayan aynı zamanda suç teşkil eden aidat talebinin ileride kooperatif üyeliğinden doğan herhangi bir hak kaybına neden olmaması amacıyla belirtilen süre içerisinde ödeneceği hususunu davalıya açıkça bildirildiğini, nitekim davalının usul ve yasaya aykırı aidat talebi davacı şirket tarafından kooperatif üyeliğinden kaynaklanan bir hak kaybına uğramamak amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyasına ihtirazi kayıtlı eksiksiz bir şekilde ödendiğini, davalının 09.05.2018 tarihli İhraç kararında belirtildiği üzere davacının parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğine yönelik iddiaların gerçek dışı olduğunu Beyoğlu …. Noterliğinin ….. yevmiye nolu 09.04.2018 tarihli cevabi ihtarnamesinin Bakırköy …. . İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı İcra dosyası ve …. Bankası 18.04.2018 tarihli ödeme dekontu ile sabit olduğunu, davacı şirketin davalı kooperatife karşı tüm parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olup herhangi bir aidat borcunun da bulunmadığını, davacı şirketin tüm parasal yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesinin kooperatif ana sözleşmesinin madde 14 ve … sayılı kooperatif kanunu madde 16 uyarınca usul ve yasaya aykırı olduğunu, kooperatif ana sözleşmesi madde 14 ile de “parasal yükümlülüklerini yerine getirilmeyen ortakların yapılacak iki ihtar neticesi” yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarabileceğinin düzenlendiğini, ancak davalının Beyoğlu …. . Noterliği 03.04.2018 tarih ….. yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıya haksız ve hukuka aykırı aidat talebini 30 gün içerisinde ödemesini ihtar ettiğini, bu ihtarnamenin 06.04.2018 tarihinde davacı şirket tarafından tebliğ edildiğini,davacı da yapılan bu ihtar üzerine kooperatif üyeliğinden kaynaklanan herhangi bir hak kaybına uğramamak amacı ile Bakırköy ….. . İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyasına ihtirazi kayıtlı eksiksiz bir şekilde davacı şirket tarafından Ödendiğini, 09.05.2018 tarihli yönetim kurulunda yer alan iddiaların aksine davacı şirketin davalı kooperatife herhangi bir aidat borcu bulunmadığını, davalı şirket tarafından kendisine yüklenen parasal yükümlülükleri eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, bu haliyle davacı şirketin kooperatif üyeliğinden çıkarılması İçin Kooperatif Ana Sözleşmesi madde 14 ve …. sayılı Kooperatifler Kanunu madde 16’da belirtilen koşulların oluşmadığının açık olduğunu, Kooperatif tarafından verilen çıkarılma kararının 1163 sayılı kanun madde 16’ya açıkça aykırı olduğunu, TMK madde 2’de düzenlenen dürüstlük kuralına ve TTK madde 18 İle Koop. K. Madde 62/1’de düzenlenen basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne de aykırılık teşkil ettiğini, davalı kooperatifin ise ikinci ihtarında tanıdığı 30 günlük süre içerisinde talep ettiği aidat bedelinin kendisine ödenmesine rağmen bu bedelin ödenmediğini gerçeğe aykırı bir şekilde iddia ettiğini ve yönetim kurulu kararı ile üyelikten çıkarılmaya karar verildiğini, söz konusu iddiaların davacıyı ortaklıktan çıkarma kararı vermek adına 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu madde 16 uyarınca yasal zemin oluşturmaya yönelik kötü niyetli iddialar olduğunu, nitekim bu iddiaların gerçeği yansıtmadığı dilekçelerinin ekinde sunulan ödeme belgeleri İle de sabit olduğunu, davalının nihai amacının ise gerçekleştirdiği hukuka aykırı eylemlerine karşı hukuk mücadelesi veren, üstelik hukuka aykırı davranışlarına ısrarlı bir şekilde devam etmeleri nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ….. S. Nolu dosyası ile soruşturma başlatan davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılması olduğunu, davacının duyarlı ve basiretli bir kooperatif ortağı olarak haksız bir şekilde mükerrer olarak talep edilen aidat bedelleri dışında davalı kooperatif yönetim kurulu başkanı ve üyeleri tarafından gerçekleştirilen diğer tüm hukuka aykırılıklara karşı da hukuk mücadelesi verdiğini, bu nedenle davalı kooperatif yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin aleyhine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına …. ve ….. soruşturma sayılı dosyaları ile davacı tarafından bulunulmuş suç duyurusuna binaen yönetim kurulu üyeleri aleyhine soruşturma dosyalarının açıldığını, davacının ortaklıktan çıkarılması için 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu madde 16 ve ana sözleşme madde 14 ile belirlenen koşulların gerçekleşmemiş olup davacı hakkında verilen ihraç kararının tamamen husumet nedeniyle alınan keyfi bir karar olduğunu, 09.05.2018 tarihli ortaklıktan çıkarılma kararına konu aidat bedellerinin esasen …. ödenmiş olduğundan davacı şirketin davalı kooperatife talep edilen aidata ilişkin bir borcunun zaten bulunmadığını, davalı kooperatifin gerek 05.04.2017 tarih 6 nolu gerek 11.05.2016 tarih 4 nolu ve gerekse önceki yıllara ait genel kurul kararlarında “ortakların katılımcıların, taşınmaz maliki olduğu OSB sınırları dahilindeki tüm altyapı çalışmalarının Tuzla Organize Sanayi Bölgesi tarafından yapılması nedeni ile alınan aidatların….’A aktarılması” karar altına aldığım ve bu hususların tescil ve ilan edildiğini, davacı kooperatife ait taşınmazların Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasından sonra…. katılımcısı olan kişi ve kuruluşlara devri yapıldığını, ve kooperatif ortaklarının hak ve yükümlülüklerini 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu çerçevesinde değil 4562 sayılı OSB Kanunu temelinde yürütülmeye başlandığını, ayrıca alt yapı çalışmaları dahil olmak üzere her türlü ruhsat imar vb. tüm hizmetlerin de…. tarafından yürütüldüğünü bu nedenle tüm katılımcıların yönetim aidat bedellerinin 4562 sayılı OSB Kanununa dayanarak ödemeye başladığını ve halen de bu şekilde….’a ödendiğini, davacı şirketin de Tuzla Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet göstermekte olup aidat bedellerinin…. tarafından tahsil edildiğini, dolayısıyla davacı şirketin aidat bedellerini….’a ödemiş olduğundan davacı yapı kooperatifine herhangi bir aidat borcu bulunmadığını, üstelik davacı şirketin davalı kooperatife herhangi bir aidat borcu bulunmadığı gibi davalı kooperatiften ödememesi gerektiği halde sehven ve mükerrer olarak yaptığı ödemelerden kaynaklanan 184.976,95 TL alacağının bulunduğunu, bu nedenle davacı tarafından davalı kooperatife Beyoğlu … Noterliği … yevmiye nolu 12.01.2018 tarihli ihtarnamesi İle yasal açıdan zorunlu olan tasfiye sürecinin başlatılmasının ve…. tarafından zaten alındığından hukuka aykırı mükerrer bir şekilde yapılmış olan aidat taleplerine son verilmesinin ve haksız yere alınan malların iadesinin ihtar edildiğini, bu İhtarnamenin davalıya tebliğ olmasına rağmen davacı şirket tarafından davalı kooperatife ödenmemesi gerektiği halde sehven ödenen 184.976,95 TL’ nin davacı şirkete iade edilmediğini bu nedenle davacı tarafından davalı kooperatif aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesi …. esas sayılı takip dosyası ile İcra takibi başlatıldığını, öte yandan söz konusu haksız ve mükerrer aidat bedeli talebi ile davacı şirket aleyhine başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyasına da taraflarınca itiraz edildiğini ve davalı tarafından Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesi ….Esas Sayılı dosyası ile İtirazın kaldırılması davası açıldığını, açılan bu davanın ise Bakırköy …. . İcra Hukuk Mahkemesi ….Esas…. Karar ve
….05.2018 tarihli kararı ile reddedildiğini, davacı şirketin aidat bedellerini….’a ödemiş olduğundan davalı kooperatif herhangi bir aidat borcu bulunmadığını davalı kooperatifin aidat bedellerini talep etmesinin mükerrer bir talep olduğunu, davalı kooperatifin davacı şirketten aynı hizmete ilişkin olarak zaten….’a ödenen aidat bedellerini yine aynı hizmetin karşılığı olarak yeniden talep etmesinin 4562 sayılı OSB Kanunu ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı kooperatifin kuruluş amacını gerçekleştirdiğini ve tüm taşınmazlarını….’a devrettiğini….’un kurulmasından sonra ortakları ile ilgili de yapabileceği bir şeyin kalmadığını tüm altyapı çalışmaları da dahil olmak üzere her türlü ruhsat imar ve benzeri hizmetlerin tamamen…. tarafından yapıldığını….’un kurulması ile davalının yapı kooperatifi olmasından kaynaklı tüm süreçleri artık…. tüzel kişiliğinin üstlendiğini, gerek yapı kooperatifi sıfatının….’um kurulması ile birlikte sona ermesi gerekse 30 yıllık yasal sürenin dolması nedeniyle 1163 sayılı kanun 81. Maddesi gereğince davalı kooperatifin dağılma sürecine girmesi gerektiğini açık olduğunu, davalının yasal süresi dolduğu halde kanunen zorunlu tasfiye sürecini başlatmayıp kuruluş anındaki tüm faaliyetleri devam ediyormuş gibi yönetim aidat bedellerini mükerrer olarak talep etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı kooperatife Beyoğlu …. Noterliği ….. yevmiye numaralı 02.05.2018 tarihli ihtarname ile “kooperatifi temsile yetkili olan muhatap kişilerin dağılma sürecine girdiği halde dağılma ve tasfiye sürecini başlatmamaları ve üyelerinin eşitlik ilkesini çiğner şekilde aidat almaya devam etmeleri, bu yolla hem üyeleri hem de kooperatifi zararlandırıcı eylemler niteliğinde olduğu, bunun ise yönetim kurulu üyelerini şahsen ve manen sorumluluk altına soktuğu, bu nedenle de tüm bu eylemlere ivedilikle son verilmesi, aksi halde KK 98-EK 2 ve TCK 257 maddeleri gereğince her muhatap hakkında suç duyurusunda bulunulacağı” nın ihtar edildiğini, ancak davalı tarafından bu hukuka aykırı eylemlere devam edildiğini bu nedenle davalı aleyhine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı …. soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığını soruşturma işlemlerinin halen devam ettiğini, davalı kooperatifin yasal süresi dolduğu halde kanunen zorunlu tasfiye sürecini başlatmayarak haksız aidatları almaya devam ettiği için davacı tarafın yaptığı başvurular sonucu 28.06.2018 tarihinde sürenin uzatılması için genel kurul toplantısı yapmaya karar verdiğini ancak bu genel kurulda sürenin uzatılmasının geçmişe etkili olma olamayacağını, alınacak kararla önceki dönemde mükerrer olarak alınmış olan aidatların haksızlıkların ortadan kaldırılmadığının açık olduğunu, davalı kooperatif tarafından 28.06.2018 tarihinde alınan sürenin uzatılmasına yönelik bu yeni genel kurul kararının dahi sürenin uzatılmasından önce alınan aidatların hukuka aykırılığının açık delili olduğunu, diğer yandan tasfiye sürecinde olması gereken bir yapı kooperatifinin üyelerine tasfiye masrafları dışında ek ödeme yükümlülüğü getirmesinin mümkün olmadığını özel bir nedenle bunun doğması halinde KK 52. maddesindeki ağırlaştırılmış karar nisabının sağlanması gerektiğini, ne son genel kurulda ne öncekilerde iş bu karar nisaplarına uyulmadan karar alındığını, bu haliyle ortaklardan tasfiye masrafları dışında ek ödeme niteliğindeki aidatların alınmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kaldı kİ ortada hukuka uygun bir genel kurul toplantı kararının bulunmadığı gibi davacı şirketin 05.04.2017 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağında imzasını bulunmadığını, davalı kooperatif tarafından ortaklıktan çıkarma kararına konu aidat bedellerinin bazı ortaklardan alınmazken davacı şirketten fazlasıyla tahsil edildiğini ve davalı kooperatif tarafından aidat ödemeyen diğer kooperatif üyelerine karşı icra takibi başlatılmazken davacıya haksız ve hukuka aykırı mükerrer aidat bedellerinin ödenmesi amacıyla icra takip başlatıldığını bu durumun 1163 Sayılı Kanunun 23. Maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil ettiğini, davalı kooperatif tarafından davacı şirketi keşide edilen her iki ihtarnamede de 1 aylık ödeme süresi belirlenmediğinden 1163 Sayılı Kanun Madde 27 ve yerleşik içtihatları nedeniyle usulsüz olduğunu davacı şirket aleyhine ortaklıktan çıkarılma kararı verilmesinin bu yönüyle de hukuka aykırı olduğunu, davalı kooperatif tarafından davacıya keşide edilen ihtarnamelerde davacı şirkete 30 günlük ödeme süresi verildiğini halbuki 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 27. Maddesinde aidatlarını geciktiren ortaklara 2 ihtarın yapılması gerektiği, 2. ihtarnamede verilecek sürenin de 1 ay süreli olmasının öngörüldüğünü, davacı şirkete ise 30 gün süreli ihtar yapıldığını bu durumda davacı şirkete keşide edilen ihtarnamelerin usulsüz olduğunun yerleşik Yargıtay içtihatlarınca açık olduğunu, bu nedenle usulsüz ihtarnameler neticesinde verilen ortaklıktan çıkarılma kararını bu yönüyle de kabulünün mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerden ötürü 09.05 2018 tarihli usul ve yasaya aykırı yönetim kurulu kararının 1163 Sayılı Kanun madde 16/3; “Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren 3 ay İçerisinde itiraz davası açabilir” hükmü uyarınca davacı şirkete tebliğ tarihi olan 13.05.2018 tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde iptalini talep etme zorunluluğunun doğduğunu beyanla usul ve yasaya aykırı 09.05.2018 tarihli yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davalı kooperatifin 14.01.1988 tarihinde …. sicil no ile kurulmuş ve halen faaliyetine devam ettiren bir toplu işyeri Yapı kooperatifi olduğunu, …. üyeli kooperatifin 1993 yılında Maliye Bakanlığı Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’ne başvurarak Nazım İmar planlarında sanayi bölgesi olarak belirlenen … köyü hudutları İçerisinde kalan yaklaşık 500.000.00 metrekarelik alanın kamulaştırılarak bedeli mukabilinde kendilerine verilmesini talep ettiğini, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılan sanayi alanının yasal mevzuata uygun olarak davalı kooperatife satıldığını ve devredildiğini, davalı kooperatif tarafından satın alınan sanayi alanına ait 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarının yaptırılarak onaydan geçilmesinden sonra bölgenin organize sanayi bölgesi olarak ilan edilmesi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na başvurulduğunu ve gerekli prosedür tamamlanarak bölgenin organize sanayi bölgesi olarak İlan edildiğini, davacı firmaya ait …. Ada 1 parsel sayılı taşınmazın çoğunluk hissesi …. Belediyesinin mülkiyetinde iken üçüncü kişilere satıldığını ve Tuzla OSB imar planlarının 1999 yılında yılında bakanlıkça onaylanması sonucu Tuzla Organize Sanayi Bölgesi hudutlarına dahil olduğunu, davalı kooperatifin tapulu mülkiyetinde bulunan bölgede imar uygulaması yapıldığını ve müstakil imar parsellerinin kooperatif adına tescil edildiğini kura çekimlerinin yapıldığını ve OSB Yasasının amir hükümleri gereğince parsellerin tamamının adlarına tahsisli ortakları devir edilmek üzere Tuzla Organize Sanayi bölgesine devredildiğini, davalı kooperatifin halen faal olup son genel kurulu’nun
28.06.2018 tarihinde yapıldığını, kooperatifin 05.04.2017 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda 6. Madde olarak alınan aidat miktarının belirlenmesi kararında “arsa metrekare birim fiyatı olarak 0,10 TL ödenmesine, 12 aylık aidatının tamamını bir defada çek, senet ya da nakit olarak aylık ya da ortalama ödeme sistemine göre yapılmasına bu ödemelerin en geç 30 haziran 2017 tarihine kadar kooperatif merkezi de getirilmesine bu tarihten sonra yapılacak ödemeler için aylık %4 gecikme bedeli ödenmesine” karar alındığını, bu kararın alındığı genel kurula davacı firmanın da katıldığını ve kabul oyu verdiğini, genel kurul kararında belirlenen süreler içerisinde aidat bedelini ödemeyen davalı firmanın üyesi olduğu kooperatife Beyoğlu 57 noterliğinden göndermiş olduğu
12.01.2018 tarih …. nolu ihtarname ile davacı şirketin kooperatife herhangi bir borçlarının bulunmadığına aksine davalı kooperatife ödenmemesi gerektiği halde sehven ve mükerrer olarak ödenen 184.976,95 TL’yi alacaklarının bulunduğunu ve haksız alınan aidatların iadesini talep ettiğini, ihtar sonrası davacı firmanın kooperatif aleyhine ihtarnamede belirlenen miktarın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile takip başlattığını bu takibi taraflarınca İtiraz edildiğini ve takibin durduğunu ancak bugüne kadar da itirazın kaldırılması ya da İptali yönünde bir dava açılmadığını, genel kurulda belirlenen süre içerisinde aidat borcunu ödemeyen davacı firma hakkında Bakırköy … . İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davacı firmanın yapılan takibe karşı 13.02.2018 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiğini ayrıca yetki itirazında da bulunduğunu, icra takibine itirazın üzerine Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinde ….esas sayılı itirazın kaldırılması davası açıldığını bu davanın ….05.2018 tarihinde yapılan duruşmasında davalarının yetki itirazının kaldırılması olarak değerlendirildiğini ve davacının yetki itirazını kaldırılmasına yönelik talebinin reddine karar verildiğini bu kararın taraflarınca gerekçeli itirazların yapılarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine taşındığını dosyanın halen işlemde olduğunu, davacının kooperatif ortağının aidat borcunu ödememesi aksine alacaklı olduğunu ileri sürerek takip başlatması aleyhine yapılan icra takibine borcum yoktur diye itiraz etmesi sonrasında davacıya Beyoğlu … . Noterliğinden 26 Şubat 2018 tarihli ihtarname gönderilerek “Parasal yükümlülüklerini yerine getirmesi aksi halde ana sözleşmenin 14/2 maddesi uyarınca yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılacağı” yönünde ihtar yapıldığını ihtarın davacı 28.02,2018 tarihinde tebliğ edildiğini, verilen yasal süre içerisinde istenen aidat borcu ödenmediğinden davacı firmaya bu kez Beyoğlu …. Noterliğinden 26 Şubat 2018 tarihte ihtarname gönderilerek “Parasal yükümlülüklerini yerine getirmesi aksi halde anasözleşmenin 14/2 maddesi uyarınca yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkartılacağı” yönünde ihtar yapıldığım bu ihtarın davacı firmaya 06 Nisan 2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı firmanın bu ihtarname ile verilen süre İçerisinde de istenilen aidat borcunu ödemediğini den kooperatif yönetim kurulunun 09.05.2018 tarih 2 sayılı toplantısında alınan karar ile davacı ortağın ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, bu kararın davacı üyeye Beyoğlu… . Noterliğinden keşide olunan 10 Mayıs 2018 tarih …. yevmiye nolu ihtarname ile tebliğ olunduğunu, davacı firmanın itiraz ettiği icra dosyasına hakkında dava açıldıktan sonra para yatırmasının da haklılığı anlamına gelmeyeceğini kaldı ki yatırılan paranın eksik olduğunu, ihtara rağmen aidat borcu genel kurul kararında belirtildiği biçimde ve yeri ödenmediğinden verilen İhraç kararının usul ve yasalara uygun olduğunu, bu yöndeki tüm itirazların reddini talep ettiklerini, ihraç işleminin bir husumet nedeniyle değil davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve haksız talep ve isteklerini sürdürmesi sonucu usul ve yasalara uygun bir biçimde yapıldığını, davalı kooperatifin 1163 sayılı yasaya uygun olarak kurulmuş ve halen devam eden bir tüzel kişilik olduğunu usulüne uygun yapılan genel kurulunda aidat belirlenmesine davacı firmanın temsilcisinin de oyu iie oy birliği ile kabul edildiğini, Tuzla Organize Sanayi Bölgesinin 4562 sayılı OSB yasasına göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişiliği olduğunu, davacı firmanın tüzel kişiliği bulunan OSB’de katılımcı olması ve bu kuruluşun yetkili organlarınca belirlenen aidatları ödemesinin diğer bir tüzel kişilik olan Kooperatifinin belirlediği aidatı ödemeyeceği anlamına gelmeyeceğini, davacının bu yöndeki açıklamalarının usul ve yasalara aykırı olduğunu, kooperatif ve …. ‘un ayrı ayrı tüzel kişilikleri olduğunu, hizmetleri ve çalışma yöntemlerinin farklı farklı olduğunu, aidatlarını her kuruluşun kendi yetkili organlarının belirlediğini, davacı üye istiyor diye kooperatifin tasfiye sürecine girmeyeceğini, 1163 sayılı yasada kooperatiflerin hangi hallerde ve hangi yetkili organ kararı ile tasfiye sürecine gireceğini açıkça belirtildiğini, nitekim davalı kooperatifin 28.06.2018 tarihinde yapılan son genel kurulunda oy çokluğu ile kooperatifin 30 yıl olan süresinin süresiz olarak değiştirildiğini, davacının aidat bedellerinin bazı ortaklardan alınmaz iken kendilerinden fazlası ile tahsil edildiğini ileri sürdüğünü bu itirazın dava ile hiçbir ilgisi ve doğruluğunun söz konusu olmadığını, ihraç kararının dayanağı ihtarnamelerde belirtilen sürelerin yasada belirtilen sürelere olduğunu davacının bu yöne yönelik itirazlarını kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dava hukuku niteliği itibariyle ortaklıktan çıkarılma kararının iptali davası olup, dosyada deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişinin 15/04/2019 havale tarihli raporunda; İncelenen dosya kapsamında ihtilaf konusu husus; davalı kooperatif Yönetim kurulunun 09.05.2018 tarihli davacının üyelikten ihracına ilişkin kararının iptaline İlişkindir.
Kooperatifler Kanunun Ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz başlıklı 16.Maddesi;
(Değişik birinci fıkra: 6…..1988 – 3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden İtibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde, genei kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir.
(Ek: 6/10/1988 – 3476/4 md.) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder” hükmüne amirdir.
Maddesi;
Kooperatifler Kanunun Süre ve ortaklığın yok olması başlıklı 27.
Ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını ana sözleşme belirtir. Kooperatif[ sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk İsteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez” hükmüne amirdir.
olmalıdır.
Ortak parasal yükümlülüklerini belirli bir süre geciktirmiş, ödememiş
Münasip süre, ortağın borcunu temin edip ödeyebileceği bir süre olmalıdır. Örnek anasözleşmelerde bu ilk süre 10 gün olarak belirlenmiş olup, istemin ortağa tebliğinden itibaren sürenin başlayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu İlk istemde, borcun (ana para + varsa gecikme zammı) tutarı da belirtilerek tebliğinden itibaren 10 gün içinde ödenmesi, ödenmemesi halinde kanun 27’inci maddesi ile anasözleşmenin ilgili maddesi gereğince hakkında gerekli işlemin yapılacağı ihtar edilir. Bu münasip süre ortağa ya elden yazılı olarak, ya taahhütlü mektupla, ya da noter aracılığıyla veyahut da her üç yolun mümkün olmaması halinde ilanla bildirilir. İlanla bildirim yapılması durumunda Tebligat Kanunu hükümlerine göre hareket edilmelidir.
İlk isteğe uymayan ortağa İkinci bir ihtar gönderilerek, bu ihtarın tebliğinden itibaren 1 ay içinde borcunu ödemesi istenir. Buradaki bir aylık süre kanunun emredici hükmü olduğundan herhangi bir şekilde azaltılamaz. İkinci ihtarda da borcun tutarı gösterilerek, tamamının 1 aylık süre içinde ödenmemesi halinde kanunun 27’inci ve anasözleşmenin ilgili maddesi gereğince ortaklığının kendiliğinden düşeceği ihtar edilir. İkinci ihtardaki borç tutarının da birinci ihtardakiyle aynı olmasına dikkat edilmeli, birinci ihtardan sonra herhangi bir ödeme yapıldıysa bunun da belirtilmesi ve borç tutarı, ödediği tutar ve kalan borcun ayrıntılı olarak yazılması gerekir.
Ortaklığın kendiliğinden düşebilmesi için, ikinci ihtarnamenin tebellüğ tarihinden itibaren 1 aylık süre içinde de borç ödenmemiş olmalıdır.
Kanunun 27’inci maddesinde, yukarıda belirtilen şartların oluşması halinde ortaklığın kendiliğinden düşeceği belirtilmesine rağmen, ortaklığın düşebilmesi için genel kurul veya yönetim kurulu kararına ihtiyaç olup olmadığı konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Ancak, uygulamada oluşan yargı içtihatlarına göre, ikinci ihtarın tebliğinden itibaren 1 aylık süre içinde de borç ödenmemişse; anasözleşme ile yetkili kılınmışsa yönetim kurulu, böyle bir yetki yoksa genel kurul tarafından ortaklığın düştüğüne ilişkin karar alınmalıdır.
Dosyaya sunulan kayıtların incelenmesinde:
-Davacı tarafça 09.05.2018 tarih 2 toplantı nolu ihraca ilişkin yönetim kurulu kararının İptali için yasal süresi içerisinde 13.06.2018 tarihinde işbu davanın açıldığı tespit edilmiştir.
-Davalı kooperatifçe davacı aleyhine 2017 yılı aidat bedeli olarak 9.540,00 TL asıl alacak ve 496, 08 TL işlemiş faiz talep edildiği,
– Davalı kooperatif tarafından davacıya keşide edilen Beyoğlu …. Noterliği 26.02.2018 tarih ve ….yevmiye nolu ihtarnamesi ile 2017 yılı için belirlenen aidat bedelinin 9.540 TL olduğu, bu bedelin en geç 30.06.2017 tarihinde ödenmesi gerekir iken, ödenmediğini, aidat borcunun belirlenen sürede ödenmemesi nedeni firmanız aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve icra takibine itiraz edildiği, aidat borcu olan 9.540,00 TL’yi 30.06.2017’den bu güne kadar geçen süre İçin aylık % 4 yasal faizi ile birlikte ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde kooperatif banka hesabına ödenmesinin, aksi halde Ana sözleşmenin 14/2 maddesi uyarınca Yönetim Kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılacağının bildirildiği, işbu ihtarnamenin 28.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği, – Davalı kooperatif tarafından davacıya keşide edilen Beyoğlu …. Noterliği 03.04.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde; tebliğ olunan Beyoğlu …. . Noterliği 26.02.2018 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi İle borcun ödenmesinin talep edildiği, 2017 yılı aidat borcu olan 9.540,00 TL’yi 30.06.2017’den bu güne kadar geçen süre için aylık % 4 yasal faizi ile birlikte, Kooperatifler Yasasının 27. Maddesi ve Ana sözleşmenin 14/2 maddesi uyarınca ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde kooperatif banka hesabına ödenmesinin bildirildiği, işbu ihtarnamenin 05.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği,
-İkinci ihtarname olan Beyoğlu …. . Noterliği 03.04.2018 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesinin davacı muhataba 05.04.2018 tarihinde tebliği sonrasında 1 aylık süre İçerisinde 2017 aidat bedelinin tahsili için başlatılan icra dosyasına 18.04.2018 tarihinde 12.000 TL ödeme yapıldığı,
-İkinci ihtarname sonrasında 30 günlük süre içerisinde 2017 aidat bedelinin tahsili için başlatılan icra dosyasına 18.04.2018 tarihinde 12.000 TL ödeme sonrasında davalı kooperatifçe 09.05.2018 tarihinde davacının üyelikten ihracına karar verildiği ve Davalı kooperatif tarafından davacıya keşide edilen Beyoğlu …. Noterliği ….05.2018 tarih ve…. yevmiye nolu ihtarnamesinde; keşide edilen 2 ihtarname sonrasında davacı firmaya tanınan süreler içinde birikmiş aidat borcunun tümünün ödenmemesi nedeni ile Kooperatif yönetim kurulunun 09.05.2018 tarih 2 toplantı nolu kararı ile davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğinin belirtildiği,
-Davacı tarafça İkinci ihtarname olan Beyoğlu … Noterliği 03.04.2018 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesinin 05.04.2018 tarihinde tebliği sonrasında 1 aylık süre içerisinde 2017 aidat bedelinin tahsili için başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı İcra dosyasına 18.04.2018 tarihinde 12.000 TL ödeme yapıldığı, buna göre davacının kooperatifçe talep edilen aidat bedelini yasanın ön gördüğü 1 aylık süre içerisinde ödediği, aidat bedelinin 05.04.2018 tarihinde ödenmesi sonrasında 09.05.2018 tarihinde alınan ihraç kararının İptali gerekip gerekmeyeceğinin nihai takdir ve değerlendirmesi Sayın Mahkemenindir.
NETİCE: Tüm delillerin değerlendirilmesi ve hak kazanma koşullarının takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
Davacı tarafça İkinci ihtarname olan Beyoğlu …. . Noterliği 03.04.2018 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesinin 05.04.2018 tarihinde tebliği sonrasında 1 aylık süre içerisinde 2017 aidat bedelinin tahsili için başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı icra dosyasına 18.04.2018 tarihinde 12.000 TL ödeme yapıldığı, davacının kooperatifçe talep edilen aidat bedelini yasanın ön gördüğü 1 aylık süre içerisinde ödemiş olduğu tespit edilmekle,
Buna göre davacı tarafça aidat bedelinin ikinci ihtarnameden sonra 1 aylık süre içerisinde icra dosyasına 05.04.2018 tarihinde ödenmesi sonrasında 09.05.2018 tarihinde alınan ihraç kararının iptali gerekip gerekmeyeceğinin nihai takdir ve değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğu, açıklanmış, bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, kooperatif kanununun 27.maddesi gereği, 2.ihtarnamenin davacıya tebliğinden itibaren 1 aylık süre içerisinde davacının aidat bedelini icra dosyasına yatırmış olduğu, dolayısıyla davacının kooperatiften ihraç şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu ortaklıktan çıkarılma kararının iptali davasının KABULÜ ile, davalı kooperatifin davacının kooperatif ortaklığından çıkarılmasına dair 09/05/2018 tarihli yönetim kurulu kararının iptaline,
2-Davacı lehine takdir edilen 2.725,00.-TL.vekalet ücreti ile davacının yaptığı 737,00.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcından peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına.,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …. , Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.21/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Davacı Yargılama Giderleri
77,00.-TL İlk masraf
600,00.-TL Bilirkişi ücreti
+ 60,00.-TL Yargılama gideri
737,00.-TL