Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/575 E. 2018/1039 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/575
KARAR NO : 2018/1039

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 07/11/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin ihyası istenen ….LD.ŞTİ’nde önceden pay sahibi olduğunu,bilahare şirketteki hissesini Kasım 2007 tarihinde dava dışı …’ye devrettiğini, bu hususun ticaret sicilde ilan edildiğini, daha önce Bakırköy …. ATM’nin ….E sayılı dosyasında verilen kararın istinaf tarafından davalı şirketin sicilden silindiği gerekçesiyle usulden bozulduğunu, mahkemece ihya hususuda kendilerine süre verildiğini ileri sürerek adı geçen şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Buna karşılık davalı …. davaya cevap vermemiştir.
Dava…. resen terkin işlemine itiraz yolu ile şirketin ihyası talebine ilişkindir.
Davacının ihyasını istediği TASFİYE HALİNDE ….. LİMİTED ŞİRKETİ’nin sicile kayıtlı iken Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından 6102 sayılı TTK geçici 7.maddesi gereğince 07/07/2014 tarihinde sicilden terkin edildiği, davacının da ihyasını istediği şirketin eski ortağı olduğu ve yeniden tescili talebiyle iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İhyası istenen şirket, ticaret sicilinden tasfiye ile terkin edilmediğinden dava ek tasfiye davası olarak nitelenemeyeceğinden TTK 32 vd maddeler ile TTK geçici 7. maddesine dayalı itiraz davası olarak nitelenmiş olup, TTK 32 vd. maddeler gereğince basit yargılama usulünde görülmüştür.
Diğer yandan ihyası istenen şirketin terkinden önceki sicil adresinin mahkememiz yetki alanında kaldığı anlaşıldığından mahkememiz görevli ve yetkilidir.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar aynı maddede sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Tüm dosya kapsamından ihyası istenen şirketin taraf olduğu ve davacı tarafından açılmış Bakırköy …. ATM’nin … E sayılı davası olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirketin ihyasını isteyebileceklerinden iş bu davayı açmasında da hukuki yarar bulunduğu ve davanın da hak düşürücü süre içinde açıldığı saptanmıştır.
Her ne kadar daha önce ihyası istenen şirket için ihya talebiyle dava açılmış ve ihya kararı verilmiş ise de verilen karar başka bir dava dosyası ile sınırlı olarak verildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca davanın haklı nedenlere dayandığı ve ihyası koşullarının da bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Diğer davalı hakkındaki davanın kabulü ile İstanbul Ticaret sicilinin …. numarasında kayıtlı iken resen terkin edilen TASFİYE HALİNDE ….LİMİTED ŞİRKETİ’nin resen terkin işleminin iptali ile ticaret siciline yeniden TESCİLİ suretiyle İHYASINA,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı …. yasal hasım bulunduğundan ve ayrıca dava açılmasına neden olmadığından yargılama giderleri takdirine yer olmadığına,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansları konusunda HMK 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/11/2018 10:15

Başkan ….

Üye ….

Üye ….

Katip ….