Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/574 E. 2018/674 K. 13.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/574
KARAR NO : 2018/674

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/06/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı asil yaklaşık olarak üç yıl önce davalı kurumdan telefon ve internet hizmeti almakta olduğunu, ancak daha sonra hattını kapattığını, davalı kuruma ait çağrı merkezi tarafından arandığını bu hizmetin yalnızca ev ya da iş yerinde geçerli olacağını bildirmeden tarife teklif ettiklerini ve yapılan teklifi kabul ettiğini, ancak tarafına gelen faturada daha önce teklif edilen tarifeden farklı olarak daha fazla ücretlendirildiğini, bunun üzerine itiraz ettiğini, sözleşme şartlarına uyulmadığını ve hattının iptal edilmesi gerektiğini belirttiğini, buna karşılık 91 TL ödeme yapılması durumunda hattının iptal edileceğini belirttiklerini, bu nedenle tarafına yansıtılan faturalara itiraz ettiğini, faturaların iptalini, davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitini ve yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce tensip aşamasında, Dava şartları bakımından HMK 114.madde uyarınca resen her aşamada incelenebildiği dikkat alınarak dosya üzerinden resen yapılan incelemede,
Davacı telefon internet hizmeti aldığı davalıdan düzenlenen faturalardan dolayı borçlu olmadığını talep etmiş olup davacı gerçek kişi olup Uyap kayıtlarına göre de bağkur çalışanı olarak gözükmektedir. Davacının tacir olmadığı gerçek kişi tüketici olduğu anlaşılmıştır.
6502 sayılı yasa kapsamında değerlendirildiğinde 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir
6502 sayılı Kanuna göre, davalı hizmet sağlayıcı vasfındadır. Telefon internet hizmeti ise, kanunun tanımladığı hizmet vasfındadır. Davacı ise kanunun 3. maddesinin (k) bendinde sayılan tüketici vasfındadır.
Aynı maddenin (l) bendine göre sağlayıcı sayılan davacı ile tüketici sayılan davalı arasındaki sözleşme ve hukuki işlem kapsamında kalan tüketici işlemi ise bu davanın konusunu oluşturmaktadır.
6502 sayılı Kanun’ un 73. maddesinin 1. bendinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davlarda tüketici mahkemesi görevlidir.” yazmaktadır. Aynı Kanunun 83/2. Maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde özel bir düzenleme getirmiştir. Bu durumda taraflanın birinin tüketici olduğu işbu uyuşmazlık yönünden 6102 sayılı TTK.’ nun 4. maddesindeki düzenleme dikkate alınamaz. TTK.’ nun 4. ve devamı maddelerindeki düzenleme davaya konu işlerin tüketici işlemi sayılmasına ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’ un göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin bu davada uygulanmasına engel teşkil edemez.
Dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlık sözleşmesel ilişki kapsamında faturadan dolayı menfi tespit talebi olup 6502 sayılı Kanun’un 3. Maddesine göre tüketici işlemi veya tüketiciye yönelik uygulamalardan doğmuş olup, aynı kanunun 73. Maddesi gereği davaya bakmak görevi tüketici mahkemesine aittir. Davanın açıldığı tarih itibarı ile 6502 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
HMK’ nun 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115. maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-İki haftalık süre içerisinde dosyanın gönderilmesi talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine tevzi edilmek üzere GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 13/06/2018

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.