Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/562 E. 2018/1105 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/562 Esas
KARAR NO : 2018/1105

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/11/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2018
Davacı vekili tarafından açılan Menfi Tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkillerinin eşi …. ile ortak çocukları olan …. ve …. i alacaklı kuruma … Anadolu Lisesi ne 24/08/2016-13/10/2016 tarihinde kayıt yaptıklarını ve ödemeleri 2016 tarihinden itibaren taksitler halinde yaptıklarını, okul yönetiminin de bu durumu bildiğini, Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip ile takibe başladığını davalının akrabasına ilamsız takip olarak 32.087 TL asıl alacak, 6.642,01 TL de işlemiş faiz olarak toplamda 38.729,01 TL yi 19/02/2018 tarihinde icraya başladığını, borçlu olarak hem eşini hem de eğitim görmekte olan çocuklarını göstererek icraya koyduğunu, ancak kayıt zamanında ve ödemelerde tek imza atan kişi müvekkili baba iken ilamsız takip ile eş ve çocukları da göstererek manevi olarak telafisi imkansız zararlara sebebiyet verecek şekilde hareket ettiğini, zira bu hareketin dahi çocuklarının eğitim moralinin tarifi imkansız olduğunu, müvekkili babanın, okul yönetimi ile de görüşerek yapmış olduğu peyder pey ödemeler neticesinde öğrenci …. için 14.400 TL, diğer öğrenci kızı için de 8.620 TL bakiye borcu olduğunu, okul yönetiminin almış olduğu kısmi ödemeleri dahi görmezden gelerek toplam da müvekkilinden 38.729,01 Tl olarak talep edildiğini, ancak borç miktarının 23.020 TL olduğunu, müvekkilinin icra takibindeki 38.729,01 TL kadar borcu olmadığını, 23.020 TL borcu olduğunun tespitine, haksız bir şekilde açılan icra takibine geçildiği için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kaarı verilmesine, takibin iptaline, davalının kötü niyetli olmasından dolayı alacağın %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, tüm masraf ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davacı tarafın “Tüketici” sıfatını haiz olduğu bir hukuki ilişkiden kaynaklanan uşbu davanın görevsiz mahkeme nezdinde açıldığını, görevsizlik sebebiyle işbu davanın esasa girilmeksizin usulden reddi gerektiğini, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.Maddesine göre “Tüketici ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına heraket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, ….her türlü işlemi sözleşme ve hukuki işlemi ifa eder” taraflar arasındaki hukuki ilişkinin muhteviyatı değerlendirildiğinde somu uyuşmazlıkta davacının kanun maddesinde tanımı yapılan ” Tüketici ” sıfatını taşıdığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, 6502 Sayılı Tüketicinin korunması Hakkındaki Kanun’ un 3/1 maddesi uyarınca davacının tüketici sayıldığı, yasa uyarınca taraflar arasında yapılan sözleşmenin tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, aynı yasanın 73/1 maddesi gereğince tüketici işleminden kaynaklı davalara Tüketici Mahkemelerince bakılacağı hüküm altına alındığından uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesinin görevli bulunduğunu bu sebeple mahkeme tarafından davanın dava şartı noksanlığı sebebiyle esasa girilmeksizin usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle menfi tespit davası olup, 6502 sayılı Kanun’ un 73. maddesinin 1. bendinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davlarda tüketici mahkemesi görevlidir.” yazmaktadır. Aynı Kanunun 83/2. Maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde özel bir düzenleme getirmiştir. Bu durumda taraflanın birinin tüketici olduğu işbu uyuşmazlık yönünden 6102 sayılı TTK.’ nun 4. maddesindeki düzenleme dikkate alınamaz. TTK.’ nun 4. ve devamı maddelerindeki düzenleme davaya konu işlerin tüketici işlemi sayılmasına ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’ un göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin bu davada uygulanmasına engel teşkil edemez.
Dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlık 6502 sayılı Kanun’ un 3. Maddesine göre tüketici işlemi veya tüketiciye yönelik uygulamalardan doğmuş olup, aynı kanunun 73. Maddesi gereği davaya bakmak görevi tüketici mahkemesine aittir. Davanın açıldığı tarih itibarı ile 6502 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
HMK:’ nun 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır ve aynı kanunun 115. maddesine göre mahkemeler dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu durumda avaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının HMK 4, 6502 sayılı kanunun 3/1, 73/1 ve HMK 114/c ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili Av. … yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2018

Katip …

Hakim …