Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/532 E. 2019/1037 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/532
KARAR NO : 2019/1037

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin ticari ilişki nedeniyle dava dışı … LTD.ŞTİ’nden aldığı 30/01/2018 vadeli ve 30.000,00 TL bedelli senet ile 30/12/2017 vadeli 20.000,00 TL bedelli senedi davalıya ciro ederek verdiğini, davalının senetlerin ödenmediğinden bahisle müvekkili ve keşideci dava dışı …… LTD.ŞTİ. Alyehine ihtiyati haciz kararı alıp Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E saylı dosyası üzerinden takibe geçtiğini, müvekkilinin haciz baskısı altında itirazi kayıtla davalıya ödediğini, bilahare ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğini ve ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, müvekkilinin yaptığı ödemenin bir dayanağının kalmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz ile haciz tehdidi altında itirazi kayıtla davalıya ödenen ve uğranılan her türlü zararın şimdilik 65.000,00 TL’sinin ticari avans faiziyle davalıdan tahsiline ve haksız ihtiyati haciz nedeniyle müvekkilinin ticari itibarının zedelenmesi nedeniyle 500.000,00 TL manevi tazminatın haciz tarihinden itibaren iyleyecek ticari avans faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan olan alacağına karşılık davacıdan ciro yolu ile aldığı 30/01/2018 vadeli ve 30.000,00 TL bedelli senet ile 30/12/2017 vadeli 20.000,00 TL bedelli senedin protesto edilmesine rağmen ödenmemesi üzerine ihtiyati haciz kararı alındığını, harcın eksik yatırıldığı itirazlarının bulunduğunu, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin karar istinaf edildiğinden henüz ihtiyati haczin haksızlığının ortaya çıkmadığını ve davanın zamansız açıldığını ve bu nedenle usulden reddi gerektiğini, keşideciye başvurunun cirantalara gidebilmek için yeterli olduğunu, ihtiyati haciz sırasında davacının borç ikrarında bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava, Haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan istirdat ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları. sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davalının 30/01/2018 vadeli ve 30.000,00 TL bedelli senet ve 30/12/2017 vadeli 20.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak davacı ciranta ile keşideci dava dışı …… LTD.ŞTİ. aleyhine ihtiyati haciz kararı alıp Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E saylı dosyası üzerinden takibe geçtiği, davacının haciz baskısı altında itirazi kayıtla davalıya ödeme yaptığı, bilahare ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği, ihtiyati haciz kararının kısmen kaldırıldığı, davacının yaptığı ödemenin bir dayanağı kalmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz tehdidi altında itirazi kayıtla davalıya ödenen ve uğranılan zararın tazmini için iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Gerek ihtiyati haciz kararına ve gerekse icra takibine konu 30/01/2018 vadeli ve 30.000,00 TL bedelli senet ve 30/12/2017 vadeli 20.000,00 TL bedelli senet incelendiğinde davacının söz konusu senetlerde lehtar olduğu, keşidecinin de dava dışı …… LTD.ŞTİ olduğu anlaşılmaktadır. Yine dava ve takip konusu bu senetlerden 30/12/2017 vadeli 20.000,00 TL bedelli senedin protesto edilmediği, diğer 30/01/2018 vadeli ve 30.000,00 TL bedelli senedin ise protesto işlemine tabi tutulduğu saptanmıştır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nın 778/(1)-c ve d maddeleri uyarınca bonolar bakımından da tatbiki gereken aynı kanunun 708. ve 713. maddeleri uyarınca, vade gününde veya onu izleyen iki iş gününde düzenleyene ibraz edilen ve buna rağmen ödenmeyen bonodan ötürü ödememe protestosu çekilebilir. Bir diğer söyleyişle, bono ibraz olunmaksızın ödememe protestosu keşide edilmesi halinde, 6102 sayılı Kanun’un 721. maddesi gözetilerek, protestonun kanuna uygunluğundan söz edilemeyecektir. TTK.nun 730/1-c ve 732/3. maddesi uyarınca protesto edilmeyen senetlerde hamil cirantalara karşı müracat hakkını yitirmekte ise de keşideci TTK 732. maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme miktarınca sorumluludur. Ne var ki, hamil ile lehtar veya ciranta arasında temel ilişki var ise hamilin bu temel ilişkiye dayanarak lehtar hakkında alacak talebinde bulunması hukuken mümkündür.
Bu açıklamalar dikkate alındığında davalı hamil ihtiyati hacze konu olan senetlerden 30/12/2017 vadeli 20.000,00 TL bedelli senet yönünden lehtar olan davacıya müracaat hakkını yitirmiş ise de aralarında temel ilişki bulunduğundan bu temel ilişkiye dayalı olarak da talepte bulunması mümkündür.
Taraflar arasında temel ilişkinin tespiti bakımından yaptırılan bilirkişi incelemesi ile alınan bilirkişi raporu ile davacının davalıya senetlerin miktarlarını aşan 126.973,27 TL borcu bulunduğu anlaşıldığından ihtiyati haciz kararının haksızlığından söz edilemez. Diğer yandan ihtiyati hacze konu 30/01/2018 vadeli ve 30.000,00 TL bedelli senet yönünden ise hamil davalının lehtar davacıya müracaat hakkı bulunduğundan zaten ihtiyati haczin haksızlığından söz edilemez. Bu durumda davacı tarafından icra dosyasına ödendiği bildirilen miktar 54.410,00 TL olarak bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup icra kapak hesabına göre iki adet senede istinaden yapılan ödemeye ilişkin olup, istirdatı talebi yerinde değildir. Davacı davalıya olan borcunu ödemiş olup, takip nedeniyle yaptığı ödemeden kaynaklı zarar istemesi talebi de yerinde görülmemiştir.
Diğer yandan davacı, haksız ihtiyati haciz dolayısı ile müvekkilinin ticari itibarının zedelenmesi nedeniyle 500.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de somut olayda manevi tazminat koşulları oluşmadığından bu talebi de yerinde görülmemiştir.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 9.648,79 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıya iadesine,,
3- İstirdat talebi yönünden Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 7.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/11/2019 12:14

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …