Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/468 E. 2019/444 K. 15.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/468
KARAR NO : 2019/444

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2018
KARAR TARİHİ : 15/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Müvekkili ile davalı arasında 17/04/2015 tarihli ”Kolay bilet acenteliği sözleşmesi” mevcut olup davalının bu kapsamda Yeşilköy Satış Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet gösterip kendisine müracaat eden yolculara müvekkili ortaklığın biletlerini …. web sistemi üzerinden sattığını, Müvekkili ortaklığın….Programı Yönetimi Müdürlüğü ”….” tarafından davalı acentenin farklı zamanlarda…. program kurallarına, sözleşmesine ve genel hükümlerine aykırı olarak hayali/ghost hesaplar oluşturulduğunu, bu hesaplardan şirket kurucusu, yöneticisi, yetkilisi ve temsilcisi olan Serkan Karatepe, Karatepe soyadlı başka kişiler ile diğer acente çalışanları ile bunların yakınlarına ve 3. Şahıslar adına usulsüz ödül bilet düzenlediğinin tespit edildiğini, …. program kurallarına göre ödül biletler vasıtası ile adına bilet düzenlenen kişilerin müvekkili ortaklığa herhangi bir bilet bedeli ödemeden uçmasının mümkün olduğunu, bu biletlerin program kurallarına göre satışının maddi menfaat karşılığı kullandırılmasının yasak olduğunu, müvekkilinin bu şekilde zarara uğratıldığını, acentenin sebep olduğu sair zararlarla ilgili olarak ve bu ilgisi belirtilerek tanzim ve acenteye tebliğ olunan fatura muhtevasının 10 gün içinde ödenmesi gerektiği, davalının tüm uyarılara rağmen çıkarılan acente borç faturasını ödemediğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile şimdilik 36.973,68 TL’lik ortaklık zararının davalı şirketten 11/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Müvekkilinin …. programının kullanımı konusunda davacı ile bir sözleşmesinin bulunmadığını, …. programının bir web sitesi uygulaması olup internet servis sağlayıcısının olduğu her ortamdan TK ile başlayan kullanıcı adı ve şifrenin girilmesi ile bilet düzenlenebilen bir uygulama olduğunu, davacının iddia ettiği gibi bu sahte millerin müvekkili tarafından oluşturulmuş bir miller olmadığını, sahte mil oluşturma gibi bir durumda söz konusu olmayıp uçuş işlemini gerçekleştiren yolculara …. tarafından verilen bir ödül olduğunu, sahte millerin sahibi tarafından ilgili kişilere ödüllü bilet alımının yapılması ve sadece müvekkilinin mail adresinin belirtilmesinin müvekkilinin bu mil alışverişinde ticari kazanç elde ettiğini göstermeyeceğini, bu nedenlerle davacının hiçbir hakkı olmadığı halde kötü niyetle açtığı davanın reddine, HMK 329/2 maddesine göre davacının 5.000 TL’ye kadar para cezasına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ;

Dava, alacak davasıdır.
28/09/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda;
Davacı tarafından mahkemeye sunulan rezervasyon tablosu incelenmiş ve her biri 35 Euro olan toplamda 9 rezervasyon hatasının karşılığının 315 Euro olarak doğru hesaplandığı, bununla birlikte rezervasyonlarının davacının iddia ettiği gibi inaktif segment olup olmadığının anlaşılabilmesi için bilet alımlarının tarihçesine bakılması gerekeceği,
Davacı tarafından davalının sosyal medya üzerinden 04/11/2015 tarihinde ”….Puanlarınız Nakit Alınır” başlığıyla bir ilan olduğu tespit edilmiş, bu ilan üzerine sistem erişimine kapatıldığının iddia edildiği, sosyal medya hesabından yapılan bu ilanın gerçek olduğu kabul edilecek olursa davalının …. Programı katılım koşullarına uygun davranmadığı ve programı suistimal ettiğinin kabul edilmesi gerekeceği,
Neticeten, davacının davalıya düzenlenmiş olduğu faturadan dolayı davacının davalıdan dava tarihi itibari ile 36.973,68 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.Şeklinde rapor tanzim edildiği;

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Davacı işle davalı arasında acente sözleşmesi olduğu ,davalının usulsüz bilet düzenleyerek davacının zararına sebebiyet verdiği iddiası üzerine;
Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere usulsüzlüğün;
Davacının usulsüz bilet düzenlediğine ilişkin mahkemeye sunduğu eklerde yer alan ve adına bilet düzenlenen yolcuların biletleri ile …. kartında yer alan üye isimleri eşleştirilmiş ve isimlerin birbiriyle aynı olmadığı, üyelerin kazandığı ödül biletlerin başka isimlere düzenlendiği görüldüğü, …. katılım koşullarının 5.7 maddesinde belirtildiği üzere …. üyeleri, herhangi bir kişi için kendi hesaplarından mil harcayıp internet üzerinden ödül bilet düzenletebilecekleri, bu uygulama internet üzerinden yapılan rezervasyonlarda üye dahil en fazla 5 kişi ile sınırlı olduğu, bununla birlikte acenteler …. katılım koşullarının 5.1 maddesinde belirtildiği üzere …. üyelerinin sadece kendi adlarına ödül bilet düzenleyebilecekleri, davalının ”davanın tarafı davalı olmayıp mil hesabı sahibi ile bu miller ile uçuş elde eden kişiler olması gerektiği” iddiası doğru olmayıp, davalının, … programının katılım koşullarına uygun davranmadığı anlaşıldığı, bu durumun sonucu olarak davacı adına bilet düzenlenen yolcuya taşıma bedelini almadığı bir hizmet verilmek zorunda bırakıldığı ve bu suretle zarara uğratıldığı, biletleri tarife fiyatından satan diğer satış kanalları ile haksız rekabet edildiği iddiası doğrulanmaktadır. Davalının acenta olmasından kaynaklı olanaklarını kullanarak menfaat sağlaması, bundan sonra da yapabilecek her türlü suistimalin olasılığını daha da güçlendirir nitelikte olduğu, ayrıca havacılık sektöründe birlikte çalışan her türlü paydaşın güvene dayalı ilişkiler kurmasının önemi büyük olduğu,
Davalı ile davacı arasındaki Kolay Bilet Sözleşme Hükümleri doğrultusunda, sisteme erişimin tümüyle veya dönemsel olarak kısıtlanması veya kaldırılması halinde herhangi bir talep ve iddiada bulunmayacağını beyan ve kabul eder maddesi gereği ”davalının …. rezervasyon sistemine erişimi için herhangi bir talep ve iddiada bulunamayacağı,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağı 18/3. maddesinde düzenlenmiş ve”Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” ibaresi karşısında dosya içerisinde yer alan 22/11/2017 tarihli ihtarname her ne kadar iadeli taahhütlü olduğu belirtilmiş ise de, dosya kapsamından bu husus anlaşılamamakla dava tarihi temerrüd tarihi olarak kabul edilerek, neticeten, davacının davalıya düzenlenmiş olduğu faturadan dolayı davacının davalıdan dava tarihi itibari ile 36.973,68 TL alacaklı olduğu kanaati ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜNE,
2-36.973,68 TL’nin dava tarihi 10/05/2018 itibariyle işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.525,67 TL karar harcından peşin alınan 631,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.894,24 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı 5,20 TL vekalet harcı ve 631,43 TL peşin harç olmak üzere 672,53 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.328,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 4.417,10 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
8-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2019

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır